Her ne var ise insanda…

Aşıklar geleneğinin kalıcılaşması için türkü derlemiş, ağıtlar toplamış Yaşar Kemal de hakkın rahmetine kavuştu. “O iyi insanlar o güzel atlara binip gittiler. Demirin tuncuna insanın piçine kaldık” sözü bir kez daha kanıtlandı. Çünkü dilimizin bu en büyük destancısının ardından demediğini koymayanlar kalmadı. Allah, sonumuzu hayreylesin.

Mevlana, “Eden kendine eder, yapan bulur ve çeker. Unutma ki, kazanmak koca bir ömür ister, kaybetmek içinse bir anlık gaflet yeter” diyor. Haydan gelen huya gideceği için, ne hakla otuz beşe bakla demeden gıybet yapmak yerine çalışmalıyız. Ben bunu bilir, bunu söylerim.

Tabiatın uyanışına bir kere daha şahitlik ediyoruz. İşte cemreler sırasıyla düştü, düşüyor. Hayda bulun, huyda bulun, ikinci cemrede evde bulun der atalarımız; havaların ısındığını sanıp da aldanmayın diye. Birkaç gün önceden meteoroloji uzmanları da uyarmıştı zaten, kar yağan yerler var tam da siz bu satırları okurken. Baharla birlikte tabiatın uyanışı insanı hareketlendirir, heyecanlandırır, yeni kararlar almasına yol açar. İnsanlar yeni hedefler belirler. 

Bizim hedefimiz belli: Kaliteli ve konforlu yolculuklar. Tabii, bunun için de mali yeterliliğin sağlanması, belge düzenlenmesinin tam yapılması ve kurallara uyulmasının denetimi var. Otobüsçüler verdikleri hizmetin bilincinde, yolcularını daha huzurlu, daha konforlu, daha seri ve daha güvenli taşıyabilmek için yatırım yapıyor. Bunun için ne gece dinliyor ne gündüz… kar çamur bile engelleyemiyor. Bayramlarda ve özel günlerde de kendi çoluk çocuğuyla bir arada olmak yerine toplumun iyiliği için büyük fedakarlıkla hizmet veriyor. 

Her işin başı eğitim. Yapılan yatırımların, harcanan paraların hepsi, eğer insan yoksa içinde hiçbir değeri yok. Kendi sektörümüzden örnek vereyim. Her ne kadar robotlarla üretiliyor olsa da insan yoksa içinde; o koca otobüsleri, binek otomobilleri üreten fabrikalar metal yığınından başka nedir?

İşte, buna bağlı olarak otobüsçülerin üzerinde durması gereken eğitimdir. Çalışanlarının, özellikle de şoförlerin verdikleri hizmetin, can taşıdığının bilincinde olması için hizmet içi eğitim verilmesi gerekir. Düzenli ve sürekli eğitimle, hem diğer taşımacılık sistemleri olan uçak ve demiryoluna kaçan yolcularımızı yeniden kazanırız hem de noktadan noktaya yolculuk hizmetinin nimetlerinden faydalanmayı sağlarız. işte o zaman “güzel günler” görürüz. Yatırım sadece araçla sınırlandırılamaz, insana yatırım en değerli yatırımdır. ■