İlk izlenim

Her ne iş yaparsak yapalım elimizdeki en büyük cevher ve malzeme insandır. İnsan “nevi şahsına münhasır” bir varlıktır. Bu nedenle ister işveren, ister çalışan, satıcı veya müşteri olalım başarı için önce muhatabımızın özelliklerini yapısını ve etkileşimini bilmek durumundayız.

İnsanın maddi yapısını çevreleyen bir enerji alanı bulunur. Buna aura denir. Bu alan bedeni her yönden sarar. Auranın yaydığı enerji etrafı etkiler ve izlenim oluşturan etkenlerden biridir. 

İnsan, ilk kez gördüğü bir insan hakkında, iyi-kötü, güvenilir-güvenilmez, güzel-çirkin olduğuna vücut tipi, duruşu, konuşması, ses tonu, tavırları, kokusu, yaydığı enerji ve daha birçok özelliği değerlendirerek bir karara varması, ilk dört saniyede gerçekleşir.

Bütün bunları bilinçli değil, kendisi bile farkında olmadan yapar ve çoğu durumda olduğu gibi, insanlar hakkında da, mantıkla değil, duyguları ve sezgileriyle karar verir. Bunun için düşünmesine gerek yoktur. Bir bakışta o insanın notunu verir. Bunu bilinçdışı bir sistemle yapar. 

İnsanın ilk izlenimle aldığı kararı sonradan değiştirmesi mümkünse de, bu ender görülen bir durumdur. Genellikle ilk izlenimle aldığı kararlar kalıcı olur. Bunları değiştirmek zordur.

İnsan hayatında ilk kez gördüğü bir insanın, önce toplumdaki yerini, yani onun statü sahibi olup olmadığını değerlendirir sonra da onun çekici ya da itici bir insan olup olmadığına karar verir. Bu iki değerlendirme de söz konusu insanın dış görünüşünden kaynaklanır. 

İnsanların, insanları bu şekilde değerlendirmeleri aslında hiç adil değildir ama gerçek budur. İnsan birkaç saniye içinde -kendisi bile farkında olmadan- bir insan hakkında ömür boyu sürecek bir karar verir. Bu çok acımasız bir ölçme ve değerlendirme sistemidir. Dış görünüş, insanın kaderini belirler. İnsanın yarattığı ilk izlenimin, bir ilişkiyi başlatma gücü olduğu kadar; ilişkiyi,daha başlamadan öldürme gücü de vardır.

İnsan kendi görünüşünü oluşturan özellikleri değiştiremez ama daha olumlu izlenimler yaratacak adımlar atabilir. İnsan, yüzünü değiştiremez ama surat asmak yerine gülümsemek kendi elindedir. Dış görünüşün, insanın başarısı ve mutluluğu üzerindeki etkisini bilmek bile, bu konuya gereken önemi ve önceliği vermemiz için yeterli bir nedendir. İyi bir ilk izlenim kendi haline bırakılacak bir şey değildir; kontrolü kendi elimizde olmalıdır.

İlk izlenim, ağırlıklı olarak dış görünüşe bağlı olarak oluştuğuna göre, görünüşümüzü daha iyi hale getirmek için çaba gösterebiliriz. Nasıl giyindiğimiz,  kişisel bakımımıza ne derece önem verdiğimiz, etrafımızla nasıl bir iletişim içinde olduğumuz, el sıkma biçimimiz, ne kadar düşünceli davrandığımız, stresimizi nasıl yönetip, öfkemizi nasıl sergilediğimiz gibi insanlar üzerinde yarattığımız izlenimi belirler.

Dış görünüşümüze özen göstermek, hak ettiğimiz takdiri elde etmenin ön koşuludur. Sahip olduğumuz diğer bütün özellikler, insanlar üzerinde oluşturacağımız ilk izleniminden sonra kabul görür. Eğer doğru bir ilk izlenim yaratamazsak, insanlara kendimizi anlatmamız çok zor olur ve çok uzun zaman alır.

İnsanlar kıyafetleriyle karşılanır. Davranışlarıyla ağırlanır. Fikirleriyle uğurlanır… ■