İnternetin Gücü

İtibar, hem bireylerin hem kurumların sahip olabileceği en değerli varlıktır. İyi bir itibara sahip olanlar, çok büyük rekabet avantajı elde ederler.

Shakespeare, Othello isimli eserinde, “Benim paramı çalarsanız, benden bir çöp çalmış olursunuz; para bir ‘şeydir’, hiçbir ‘şeydir’; benim de başkalarının da kölesi olmuştur. Fakat benden itibarımı alırsanız, bu sizi zengin etmez ama beni çok fakirleştirir” der.

Günümüzde, uzun yıllar boyunca binbir zorluklarla çalışarak yarattığınız itibarınızın bir dakikada yerle bir olması çok mümkündür. Geçmiş dönemde kitle iletişim araçlarında canlı yayınlarda yaptığı bir gaf yüzünden meslek hayatı sona ermiş nice insanlara şahit olmuşuzdur. İtibar gibi somut olmayan, ama çok önemli bir varlığın yapacağımız küçük bir hata ile kaybolabileceğini düşünmek bile hayata olan bakışımızı değiştirmeye yeterlidir. 

İçinde yaşadığımız dönem, itibar yönetimini eskiye kıyasla çok zorlaştırdı. Eskiden, bir kişinin ya da bir şirketin etik dışı davranışları sınırlı bir çevrede kalırken bugün, internet sayesinde çok kısa bir sürede milyonlara ulaşabiliyor.

İnternet, yepyeni bir kültür yarattı. İnternet iletişimi, gerçek zamanlı, çok hızlı, etkileşimli, inanılmaz kısa bir zamanda bütün dünyaya ulaşabilen, kalıcı izler bırakan bambaşka bir mecra oldu. Bu dünyada, akıllı bir telefonu olan herkes, her tür bilgiyi, görüntülü bir şekilde yayabilme gücüne sahiptir. İnternet sayesinde artık herkes bir yayıncı olduğu için, kişilerin ve şirketlerin yaptıkları etik dışı davranışları gizleme güçleri kayboluyor. Bu yüzden dünya, hiç olmadığı kadar şeffaf bir hale geliyor. 

Günümüzde insanlar, şirketlerin kendileri için söylediklerinden çok, başkalarının o şirket hakkında yaptıkları yorumlara daha çok itibar ediyor. e-ticaret sitelerinden alışveriş yapanlar, firmanın ifadelerinden çok deneyimi olan ama hiç tanımadıkları insanların görüşlerine göre mal veya eşya satın alıyorlar.

Sıradan gibi görünen bir olay, birbirini tanımayan ama internet ağıyla bağlı olan insanların, tamamına ulaşabiliyor. Sanal medyada gördüklerinden etkilenen insanlar -kendilerini doğrudan ilgilendirmese bile- o olayla ilgili görüş yazma hakkı buluyorlar kendilerinde.

Artık attığımız her adım, internet ortamında kayıt altına giriyor. Dünyada herkes, istediği insanın dijital ayak izinden onun kim olduğu, ne yaptığı hakkında bilgi edinme imkânına sahip. İnsanın dijital ortamda paylaştığı her şey bir gün karşısına çıkabilir. Bu hem bireyler hem kurumlar hem de şirketler için geçerlidir.

Marka konusunda olduğu gibi, itibar konusunda da gerçekler ile algı aynı olmayabilir. Olduğundan daha fazla itibar gören şirketler ya da hak ettiği itibarı elde edemeyen şirketler vardır. Bu nedenle itibar, yönetilmesi gereken bir kavramdır.

Bugün şirketlerin, dürüst, şeffaf ve hesap verebilir olmaları; karakter bütünlüğü içinde hareket etmeleri eskiye kıyasla daha da önem kazandı. İtibarlı bir şirket algısı yaratmak için, önce sorumluluk anlayışla, etik davranan, güvenilir ve hesap verebilir bir şirket olmak önemlidir.

Şirketin itibarlı olması için, itibar konusunu halkla ilişkiler konusu değil, varoluş nedeni olarak görmesi gerekir.

İtibar bitmeyen servettir. ■