İsimsiz kahramanlar

Günümüzde, faaliyet gösterilen her alanda, başarı için yapılan işin en ince detaylarına hâkim olmak gerekiyor. Detaylı çalışma yapma imkânı bulunmadığı dönemlerde genel bilgi sahibi olmak yeterliydi. 

Tarihsel süreçte, teknoloji bu denli gelişmemiş, bilimin ilgi alanlarına giren konular üzerinde bu kadar detaylı inceleme yapma imkanları yokken, bugün hem bu alanda yetişmiş insan kaynaklarının, hem de teknolojik gelişmelerin artması ve bir alanda çıkan yeniliğin diğer alanlarda kullanılma imkanlarının fayda temin edilmesi sonucu, kendi alanındaki konuya tam hâkim, çok daha dar alanda ama derinliğine konuları irdeleyen, araştıran, uzmanlar ortaya çıkmıştır.

Tıp alanında genel anlamda insanı ana hatlarıyla tanıyan hekimlik devrini tamamlamış; hücrelere ve hatta hücrelerin içyapılarına müdahale eden genetik bilimi çıkmıştır. Bu çalışmalar elektronik, fizik, kimya, nükleer vs. gibi alanların bir araya gelmesi sonucu oluşan yeni ve teknolojik araçlar ile mümkün olmaktadır. Artık her konuyu tek tek inceleyen davranışlarını yorumlayan, olası değişimler karşısında verdiği tepkileri öngören sonucunda da tüm sürecinevrimini yorumlayan bilim adamları söz konusu. 

Bilim adamları ve akademisyenlerinkonu üzerinde hâkimiyetleri ve tecrübeleri arttıkça; araştırmalarını yayınladıkça, önce doçent daha sonra da profesör gibi unvanlar alarak statülerini yükseltirler. Bilim alanında gerçekleşen bu durum, sahadakiişinin ehli ve uzman kişiler için söz konusu değildir. Bu insanlar içinde unvan-titr söz konusu olmaksızın uzmanlaşan ve değme profesörlere taş çıkaran kişiler mevcuttur. 

Her zaman ülkeleri kurtaran, kuran ve ayakta tutan ekiplerin bir lideri ve ekibi içerisinde pek çok sayıda isimsiz kahramanları vardır. Bunlar, yüklendikleri misyon nedeniyle çok önemli işleri kotarsa da çok göz önünde olmazlar. Şirketler sahip oldukları organizasyon yapıları ile aynı insan vücudunda veya ülke organizasyonlarında olduğu gibi farklı organlardan teşekkül eder. Söz konusu organ ve organizasyonların iç bünyelerinde, işinin ehli ve liyakat ile çalışan karışığında ödül beklentisi olmaksızın hayatını kazanan nitelikli pek çok insan bulunuyor.

Bu tarz insanların tek beklentisi adil yönetim ve maddi ödüllendirmeden çok manevi tatmin sağlayacak motivasyonlarını arttırıcı yaklaşımlardır. Salt çalışan olarak nitelendirilmek yerine, insan muamelesi görmeyi beklediklerinden;bu sağlandıkça yükselen verimlilik ve performansları nedeniyle şirketlerine ve ülkelerine olan faydaları artacaktır.  

Çalışanların motivasyonunusağlayacak, amir pozisyonunda ve çalışma ortamını herkes için daha nitelikli hale getirecek olan liderlik vasıflarına haiz yöneticilerdir. İyi bir lider sıradan insanlardan, sıra dışı işler çıkarmasını bilendir. 

Bu konuya en uygun lider tarifi de hepimizin gönlünde yeri olan ve yaklaşık 100 yıl kadar önce yorgun, perişan, eğitimsiz ve donanımsız bir halkı şahlandırarak, en gelişmiş ordulara karşı başarı sağlayan ve sonrasında de ortaya koyduğu devrimler ile toplumun kalkınması için bizzat eğitmenlik yapan Mustafa Kemal Atatürk’tür. ■