KDV talebinde birlikte hareket edelim

Maliye Bakanı Sayın Naci Ağbal’ın KDV oranlarına yönelik bir tartışma açması ve bunu Türkiye İhracatçılar Meclisinde (TİM) dile getirmesi çok önemli bir gelişmedir. Hatta Maliye Bakanının açıklamasında yer alan, Türkiye’deki şirketlerin KDV iadeleri konusunda, devletten yaklaşık 140 milyar TL alacağı olması da çok önemlidir. Kazara devletin bu şirketlerden alacağı olsaydı, şimdi bu şirketlerin hepsine soruşturma, inceleme ve kayyumlar devreye girmişti bile. Bu haliyle bile, devlet kendi halkına ve reel sektöre 140 milyar TL borçlu.  

2007’de bu talebi dile getirdik 

Türkiye Otobüsçüler Federasyonu, 2007’de, özellikle biletteki KDV oranının bir alt dilime indirilmesi için bir çalışma yapmıştı. Hatta 2007 yılında, TOFED’i ziyaret eden Sayın Burhan Kuzu, Sayın Hayati Yazıcı, Sayın Ömer Dinçer’e turizm sektöründe KDV’nin yüzde 18’den bir alt dilim olan yüzde 8’e indirildiğini, ama turizmin sadece yeme, içme, konaklama olmadığını seyahatin de bu süreçte en önemli unsur olduğunu ifade etmiştik. Bütün şirketlerimizin şirket ünvanlarında turizm kelimesi yer alıyor.  Metro Turizm, Kamil Koç Turizm,  Pamukkale Turizm, Öz Diyarbakır Turizm gibi... Zaten turizm faaliyeti taşımasız mümkün değildir. Nereye gidilirse gidilsin, taşıma turizmin ana unsurudur.  

Biz dile getirdikçe kızdılar 

Yolcu taşımacılığını kapsamayan indirimin doğru olmadığını, turizmin yanlış tanımlandığını, hükümetin, bürokratların turizm tanımı konusunda eksik ve yanlış bilgi verdiğini anlattık. Turizme yüzde 8 indirim uygulanıyor, turizmin olmazsa olmazı taşımacılık sektörü için de bir alt dilime getirilmesini sürekli dile talep ettik. O hale geldi ki, hükümet yetkilileri bize kızdı, “artık KDV indirim talebi ile gelmeyin” dediler. Bunu Sayın Başbakan ve Sayın Maliye Bakanı defalarca söyledi. Hatta TOFED yönetimi bunu öncelikli talepler arasından çıkarmak zorunda kaldı. Hatta bu konu tartışıldığında TOFED yönetimi, “bu talebi yazmayın, bu talebi dikkate almıyorlar. Dikkate alınmayan bir talebi de dile getirmenin bir manası yok” diye talimat veriyorlardı, kendi içimizde bile tartışmaktan vazgeçtik. Ama doğrular bir süre sonra siz vazgeçseniz bile kendini dayatır. 

Ekonomik yapı doğruyu gösterdi 

Türkiye’deki ekonomik gelişme, ekonomik yapılanma KDV meselesi, KDV oranlarının yeniden değerlendirilmesi talebi reel olarak yeniden ortaya çıktı. Bunu da Maliye Bakanı Sayın Naci Ağbal, TİM’deki toplantıda açıklayarak gündeme taşıdı. Şimdi biz buradan “bunu demiştik, en doğru söyleyen TOFED’dir ha” sonucunu çıkarmıyoruz. Demek istediğimiz şu: Biz 2007 yılından beri her Ankara ziyaretimizde Bakanlık yetkililerine, Hükümetten herhangi bir ziyaret olduğunda iki ana konuyu dile getirdik. Bunlardan bir tanesi akaryakıttaki ÖTV’nin yüzde 50’sinin iadesi. Bir diğeri de KDV’nin bir alt dilime indirilmesi. Fakat Hükümet yetkilileri bize, ‘bunlar ekonomik dengeler, haklısınız ama alacağınız yok’ dediler her seferinde. Demek ki Türkiye ekonomik yapısı buralara kadar geldi.  KDV’den Hükümet yetkililerinin bile şikayet eder hale gelmesi ve bu oranların yeniden tartışılmaya başlanması memnuniyet verici. Sayın
Maliye Bakanı Naci Ağbal’ı tebrik ve teşekkür ediyoruz.  

Bu tartışmalarla birlikte, bizim yaramız da kaşınmaya başladı. Buradan ve geçmişten ders alarak, TOFED’in tek başına, TOF’un tek başına, UYOF’un tek başına, İSTAB’in tek başına müracaat etmesinin bir anlamı yok.  Aynı talebi ayrı ayrı ileri sürmektense, hepimizi ilgilendiren bu talebi çok güçlü biçimde dile getirmeliyiz. Bu konuda TOBB Sektör Meclisi’ne, İTO’daki meslek komitesine, hatta TÜRSAB’a, TOFED’e, TOF’a, UYOF’a, İSTAB’a büyük görevler düşüyor. Birbirlerinden bağımsız yürümesinler.  Bir federasyon veya bir dernek rol kapmaya çalışmak yerine güçlerini birleştirsin. Daha öncec sen dile getirdin, TOFED 2007’de dile getirmişti gibi boş tartışmaları bir tarafa bırakalım. Hükümet, hazır bu konuyu gündeme getirmişken, sektörün ortak talebi olarak ,ortak bir çalışmayla birlikte yeniden Hükümete sunalım ve takipçisi olalım. 

Herkese iyi haftalar… ■