20.08.2024, 00:56

Kentte ve Kentlerarası Ortamda Ulaştırmanın İnsan ve Canlı Hayatı İle İlişkileri - 14-15

Doğrudan yöntemler, ekotonlar ya da yaşam alanları boyunca uçuş yapan kuşların gözlemlenmesi ya da uydu radyo vericileri kullanılarak izlenmesi kadar basit bir şekilde uygulanabilmektedir. Mümkün olan en genel yaklaşım, farklı arazi özelliklerindeki yayılımların sınıflandırılması için sıralı populasyon araştırmalarıdır. Bu eksenel çalışmalar, kısa mesafeli hareketlerde çok iyi veri gerektirmekte fakat araştırmacıların çalışma gereksinimlerine göre mesafe artışı gerektikçe zorlaşmaktadır. Harekete karşı davranışsal engellerin bulunduğu durumlarda daha az yaygın olarak kullanılan çalışmalar, farklı habitat girişleri ve yaşam alanı geçişlerinin eğilim değerlendirmesi için aynı türden müzik kayıtları ya da alarmlar kullanılmaktadır. Bununlar beraber tepkiler uyarıcı kaynaklı motivasyona bağlı olup, örneğin bir kuş limitli bir reaksiyon vermektedir. Sonuç olarak, eğer uygun bir müzik kaydı belirlenirse, büyük miktarda gerekli bilgi kısa sürede biraraya getirilebilir.

Kentleşme süreci; fauna dağılımı ve hareket ögelerini etkilemekte, biyolojik homojenleşme doğrudan katılmakta ve canlı çeşitliliğine tehditler oluşturmaktadır. Özellikle kuşlar, canlı dağılımıyla ilgili olarak bu konudaki çalışmalarda önemli bir gösterge teşkil etmektedir.

Bu süreçlerin ve yapıların olumsuz etkilerinde, karayolu ve demiryolu ağlarının önemi daha da anlaşılmakta olup yaban hayatı üzerindeki potansiyel olumlu etkiler de dikkate alınmaktadır. Bulgular; karayolları, demiryolları ve ilgili yapıların genel olarak tür çeşitliliğinin azalmasına etkimekte olup mevcut kuş türleri veya toplulukları üzerine olumlu etkileri de olabilmektedir. Kuşlardaki olumlu etkilerin ana türleri şu şekilde tanımlanmıştır: (1) karayolları: habitat ihtiyacının karşılanması, besin baskısının azaltılması, metabolik enerjinin korunması için ılıman bir yüzey temin edilmesi, (2) cadde ışıkları: günlük aktivitelerin uzatılması, (3) yol boyunca güç hatları çitler vb.: avlanma aktiviteleri için yerleşim yerleri ve (4) yol boyunca köprüler, sütunlar, ağaçlar, güç hattı sütunları: yumurtlama yerlerinin sağlanması ve yırtıcı hayvanlardan korunması

Kentleşme; yerleşim ve endüstri alanlarındaki insan varlığı yoğunlaşması ile karakterize edilebilir olup bu merkezlerin birbirine bağlanmasında demiryolu ve karayolu ağlarının geliştirilmesi ana ögelerden birisidir. Bu özellikler peyzaj (yeşil alan) değişiminin ana nedenlerinden birisini oluşturmakta ve tür çeşitliliğine potansiyel bir tehdit oluşturmaktadır. Kentleşme prosesi ve coğrafyası yaşam alanı dağılımı ve hareket ögelerine doğrudan etki etmektedir. Ayrıca, geçen yüzyıl boyunca, karayolu, demiryolu, elektrik şebekeleri ve çitler gibi doğrusal altyapı yapıları doğal yaşam alanının birer parçasına dönüşmüştür. Bu özelliklerin olumsuz etkileri, özellikle karayolu ve demiryolu ağları açısından, bütün peyzajlarda dikkate değer sonuçlar vermiştir. Küresel olarak gelişmeye devam eden ulaştırma koridorları dâhilinde tür çeşitliliğindeki değişimin ne yönde ve ne şekilde oluşacağı önemli bir sorudur.

Karayolları ve demiryolları, arazinin her yerinde etki oluşturan bir özelliktedir ve omurgalı doğal yaşam alanı üzerinde birçok etkisi söz konusudur. Doğal yaşam alanı üzerindeki birincil ekolojik etkiler aşağıdaki gibidir:

· Yaşam alanı kaybı: karayolu ve demiryolu inşası her zaman için doğal yaşam alanında kayıp anlamına gelmektedir. Arazideki fiziksel zarar, canlılara rahatsızlık vermek şeklinde ortaya çıkmakta ve bariyer etkileri altyapıya bağlı olarak tüm habitat bölünmelerinde rol almaktadır.

· Rahatsızlık: karayolu, demiryolu ve trafik; fiziksel, kimyasal, biyolojik çevreyi rahatsız etmekte ve kirletmekte olup karayolu-demiryolu güzergâhlarından daha geniş bir alandaki birçok bitki ve hayvan türleri için yaşam alanı uygunluk koşullarını değiştirmektedir. Ayrıca dolaylı değişkenler de önemli bir etki oluşturabilmektedir. Bu etkiler, gürültü ve yapay ışıklardır. İkincisi ise, örneğin, gelişim, işaretleme elemanları, tüy dökme, üreme ve göçe bağlı oluşan kuş biyoritmindeki etkilerdir.

· Ölüm oranı: trafik kazalarındaki hayvan ölümleri kaynaklı olup bunlar sınır yaşam alanları veya karayolu-demiryolu hat geçişlerinde gerçekleşmektedir. Trafik ölümleri son yıllarda sürekli olarak artmakta, bununla beraber sadece birkaç türde ciddi tehditler tespit edilmiştir.

· Bariyer: en çok karasal hayvanlar için söz konusu olup altyapı hayvan hareketlerini kısıtlayan bariyer gerektirmektedir, böylece yaşam alanlarına geçiş erişilebilirliği engellenir, populasyonların bölünmesi ve izolasyonu için bir potansiyel teşkil edilir.

Yukarıda tanımlanan etkiler, omurgalılar üzerinde genellikle olumsuz etkiler olarak ortaya çıkmaktadır. İnsanların baskın olduğu arazi yapısı, araştırmacılar için belirli zorluklar oluşturmaktadır çünkü, ekolojik süreçte kentleşmenin etkileri genellikle karmaşık olup bütünüyle anlaşılmış değildir. Bu konuların açıklanması için, kentsel ekoloji ve yol ekolojisinin hesaba katılması için hayvanlar, bitki dağılımı ve hareketler üzerinde kentsel gelişme ve ulaştırma ağlarının etkileri irdelenmelidir. Özellikle kuşlar, vahşi yaşamın teme yapıları olarak ‘rahatsızlık’ ölçücü göstergeler olarak çalışılmıştır, çünkü diğer omurgalılara kıyasla kuşlar yetenekli gözlemciler tarafından daha kolaylıkla izlenebilmekte ve kentsel etkiler ile farklı kentsel tasarımlara karşı ölçücü bir mekanizma sağlamaktadır.

Küresel düzeyde insan nüfusu artmaya devam ettikçe, kentsel alanların ve buna yol ağlarının gelişmesi kaçınılmazdır. Ayrıca, ekolojik ayak izi çoktan fazlasıyla büyümüş olup genişlemeye devam etmektedir. Bu nedenle, kuş türleri ile karayolları, demiryolları ve ilgili yapılar arasında uygun bilgi ve anlayış, koruma odaklı arazi planlaması için kullanışlı olacaktır.

Mevcut durumda, modern teknikler model yaklaşımlarını kullanarak gelişmektedir ve türlerin ortaya çıkışındaki çevresel çeşitlilik ya da tahmin edicilerin öneminin çalışılması imkânı, kuş topluluklarındaki yapısal arazi elemanlarının bireysel etkilerinin anlaşılmasına katkı sağlama fırsatı sunmaktadır.

Vahşi yaşamdaki güzergâh boyunca karayolları, demiryolları ve ilgili yapıların olumsuz etkilerinin çoğu; doğrudan ölümler, habitat bölünmeleri, görsel işitsel rahatsızlıklar ve kimyasal kirlenmeyle bağlantılıdır, fakat aynı zamanda kuş populasyonu kalitesine de etki etmektedir. Yolların ve ilgili insan yapılarının olumlu etki ihtimaline ise literatürde yeterli düzeyde değinilmemiştir. Ayrıca, kuş türleri üzerinde yollarla ilgili yapıların olumlu ve olumsuz etkileri hakkındaki kapsamlı bir çalışma kuş türleri üzerinde yolların etkilerinin tamamıyla anlaşılması yardımcı olacak uygun bir yaklaşımın geliştirilmesini sağlayabilir. Bu çalışmada, yollar ve ilgili insan yapılarının kuşlar, kuş türleri ve tür grupları üzerindeki ana olumlu etkileriyle ilgili bilgi toplanmış ve sınıflandırılmıştır. Sonuç olarak, arazi planlama verilerine bağlı olarak, çevrebilimciler, yol plancıları ve diğer paydaşlar için kullanışlı bir kayıt oluşturulmuştur.

Devam edecek...

Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159
banner153