Ne olacak bu otogarlar?

Geçen hafta kendi kalemize gol attığımızı, bunun da maça, yani hayata hep 3-0 mağlup başladığımızı yazmıştım. Bununla bitiyor mu? Otobüsçüler verdikleri hizmetle, hizmetin kalitesiyle, sürekliliği ve en ücra noktalara kadar hizmet götürmekle maçı lehine çevirebilecek güç ve kalitededir. Yıllardır içinde bulunduğum yolcu taşımacılığı sektörünün, otobüsçülüğün ne yapıp yapamayacağını çok iyi bilirim.

Geçen haftaki yazımın üzerine, bu hafta gazetemizde manşetten verilen Adana Otogarı konusu geldi. Haberden de öğrendiğimiz gibi yeni otogar daha küçük ve şehiriçi trafiğinin içinde… Otobüsçüler haklı olarak itiraz ediyor. Mersin’de yaşananların bir de Adana’da yaşanmasından kaygı duyuluyor. Göz var izan var. Halep ordaysa arşın burada.

Adana’dan İstanbul’a geçelim… İstanbul’daki durum, Adana’dakinin tam tersi. Adana’da küçülmeyi kabul etmeyen otobüsçü, İstanbul’da yetersiz ve gelişmeye kapalı sıkışmayı isteyen otobüsçü ağaları. İstanbul Otogarı’nda kaptanlara sorsak, yüzde beş bile çıkmaz, bu otogarı beğenen. Beğenilecek noktaları yok mu? Var. Ben birini söyleyeyim: raylı sistemle şehiriçi entegrasyonu. Daha geniş, ulaşımı daha kolay, otobüsçünün de ferah feza girip çıkabileceği bir yere raylı sistem getirilemez mi? Getirilir tabii. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, gerçekten çalışkan ve hizmet veren bir yönetime sahip. Talep edersiniz, otogarın inşası bitene kadar raylı sistemi oraya uzatırlar.

Bir küçük noktayı daha hatırlatayım. Sirkeci’den Topkapı’ya geçildiğinde, herkes itiraz etmişti, Sur dışına çıkılıyor, çok uzak ve sapa diye. Bir süre sonra Topkapı sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da merkezi oldu. Taksiler turistleri saray yerine otogara getirecek kadar da ünlü… Şimdiki otogar da, açıldığında in cin top oynuyordu çevrede. Bugün ise yine şehrin en önemli merkezi durumunda. 

Otobüsçü ağalarına sesleniyorum: Otogarlar hem ulaşım merkezidir hem iletişim merkezidir. Her ikisini de bünyelerinde barındırdıkları için kısa zamanda bulundukları yeri şenlendirirler, merkez haline getirirler.

Onun için Adana’daki gibi küçük bir yer değil, gelişmeye açık ve kullanımı kolay bir yer otogar yapılmalıdır. Bana sorarsanız da, hala aynı düşüncedeyim; İstanbul’da birkaç merkezi otogar olmalı, birbirleriyle koordineli çalışmalı. ■