Otobüsçüler can taşıyor, can!

Eşim, yıllardır kahrımı çeker, otobüsçünün gecesi gündüzü olmadığı için uzun yıllar hep yolumu gözledi. Artık kaptanlık koltuğuna oturmadığım için birbirimize daha çok vakit ayırabiliyoruz. Geçen gün, “Bahar geldi, gezmeye gitmek istiyoruz. Arkadaşlarımı da toplayacağım, Maşukiye’ye gidelim. Bir servis tutarız, ucuza da gelir. Hem günümüzü değerlendirmiş oluruz hem de keyifli bir etkinlik yapmış oluruz” dedi.

“Olmaz” dedim, “Eğer istersen, seni kendim, otomobilimle götüreyim, arkadaşlarınla orada buluş.” Şaşırdı. Yılların otobüsçüsü, işletmecisi Salim Altunhan, seyahat fikrine karşı çıkıyor. Olacak şey mi?

“Bir çay demle, gel otur, anlatayım” dedim ve anlatmaya başladım.

“Şehirlerarası yolculuk yapacak otobüsler, hatta taksiler bile belli belgeler almak zorundadır. Otobüsler, bildiğin gibi can taşıyor. Kaptan şoför, sırtında 45-50 kişinin sorumluluğunun yüküyle direksiyon sallıyor. Sen ya da siz, şimdi diyorsunuz ki lalettayin bir araç bulalım, bizi götürsün. Olur mu? Hangi otobüs götürecek? Belgesi var mı? Teknik donanımı yeterli mi? Sürücüsü yolcu taşımayı, onların sorumluluklarını almayı haiz mi?” 

Dışarıdan bakınca çok kolay. Buluyorsunuz bir otobüs, artık fabrika servisi mi olur, okul servisi mi, köy otobüsü mü, doluşuyorsunuz ve yola çıkıyorsunuz. Sonra da Muğla’da birkaç gün arayla iki kez yaşanan, birçok ailenin ocağına incir ağacı diken ölümlü kazalar meydana geliyor. 

En önemli soruyu sordu eşim: “Denetimi yok mu bunların?

Olmaz mı, var. Şehirlerarası tarifeli yolcu taşımacılığı yapan otobüsler otogar çıkışlarında denetleniyor. Dolayısıyla hem aracın teknik donanımı hem de kaptanı kontrol ediliyor. “Peki, yollarda gördüğümüz o kontrol noktaları ne?” diye sordu haklı olarak yeniden. 

Asıl bam teli orada kopuyor zaten. Soğan veya karpuz taşıyan kamyonlar denetleniyor oralarda. İnsanların canı karpuz kadar bile değerli değil ki yollarda denetim yapılmıyor. Gerçek denetim otobüsler için de yapılmalı. Zaten yolcu taşımacılığı yapan otobüsler belli, renklerinden taşıdıkları isimlerden anlaşılır. Sayıca da az zaten. Kentlerin giriş çıkışlarında denetim yapılsa bunca insan kaybı yaşanmaz. 

Son birkaç günde yaşanan ölümlü kazalara ne kadar üzülsek yeridir. Başta Bakanlık olmak üzere, Emniyet Genel Müdürlüğü işbirliğiyle yollarda denetim yapılmasının zorunlu hale getirilmesini istiyoruz. Hem otobüsçülerin haysiyeti hem de böylesi kazaların olmaması için şart bu. Milli Eğitim Bakanlığının da baharla birlikte geziye çıkacak okulları üç kuruş ucuz olacak diye hayatınızı riske etmeyin diye uyarması gerekir. Bu, çocuklarımızın geleceği için çok önemli. ■