Otobüsçülerden de bekliyoruz

Seversiniz sevmezsiniz bilemem, ama bu kadar karizmatik ve halkı bir sözüyle harekete geçiren başka bir siyasi liderimiz olmadı. Örnekse, 15 Temmuz’da halka “sokağa çıkın” dedi, darbe girişimi engellendi. Bugünlerde “Döviz tutmayın elinizde, yastık altında” dedi, ok gibi yukarı fırlayan Dolar tepetaklak yuvarlanıverdi. Evet, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan söz ediyorum. Şahsiyetli ve dik duruş sergilediği için halkımız da güveniyor kendisine, iki dudağının arasından çıkan bir sözü ikiletmiyor. 

*

Küçük esnaf bile, dövizini bozdurana çorba, ekmek, saç-sakal tıraşı armağan ediyor. Küçümsemeyin, yükselen döviz fiyatlarına bakın, nasıl da düştü. Biz, son günlerde yaşanan duruma sadece otobüsçülerin penceresinden bakacağız. Peki, otobüs üreticileri ne yapıyor? Otobüsler hala dövizle alınıyor. Dünyanın da otobüs üretim merkezlerinden Türkiye’de, ana ulaşım sistemi otobüsle ayakta durmasına rağmen, otobüsçü Türk lirası ile sattığı biletle Dolar veya Euro ile araç satın alıyor. Bu kabul edilebilir bir durum değildir.

*

Fabrikalar İstanbul, Ankara, Adana ve Bursa’da; çalışanlar Türk; evleri fabrikaların bulunduğu kentlerde… Ücretleri de Türk Lirası, ama hangi akla hizmetse otobüsler Dolar veya Euro ile satılıyor. Futbol takımları bile oyuncularının ve teknik direktörlerinin ücretlerini Türk Lirasına çevirdi… Peki, sadece motoru ve belki şanzımanı ithal edilen otobüsler neden hala dövizle satılıyor? Sizin aklınız alıyor mu?

*

Otobüsçü, tamam sakindir, vur ensesine al ağzındaki lokmayı, ama hepimiz de biliyoruz ki yavaş atın tekmesi pek olur.  Otobüsçünün de sabır taşı çatlayacaktır. Bence yerli ve milli üreticilerden bekliyoruz atılması gereken ilk adımı. Diğerleri zaten peşinden gelecektir.

Hazır otobüs üreticilerine değinmişken, otobüsçünün can yakıcı bir sorununu da dile getireyim. Otobüs aynı, aynı amortisman kaybı var, aynı mazotu yakıyor, aynı yolda gidip geliyor, personel de aynı, emeği de mesaisi de aynı. Peki, nasıl oluyor da otobüsler fabrikalarda 38 koltuklu olarak üretiliyor. 54 koltuklu 100 otobüsün taşıyacağı yolcuyu 38 koltuklu araçla taşırsanız en az üç otobüs daha çıkması gerekir yola. Bu hem akaryakıt masrafıdır, ki dışarıdan geliyor, yani tüyü bitmemiş yetimin hakkı da yenmiş oluyor hem de yollardaki trafğin daha da artması demektir.  

*

Sizin de aklınıza gelmiyor mu, otobüsçünün ağzına bir parmak bal çalıp gözüne sürme çekildiği… ■