21.05.2024, 16:39

Paylaşımlı (M)Araba Egosistemi

2024 turizm sezonu açıldı. Yurtiçi ve yurtdışı misafir artış oranları ile güzel bir sezon geçeceğini umut ediyoruz. Taşımacılar açısından ise zor geçen yılların ardından, umut dolu bir sezon beklentisi her yıl olduğu bu yılda da var. Akdeniz bölgesinde yaygın kullanılan “Turizmcinin karnını yarmışlar, içinden kırk tane ‘seneye’ çıkmış” sözü, hem umudu hem de sezonluk döngüsü olan bölgelerin ticari yaşamlarını özetler gibi. 

Tüm değişkenlere rağmen, turizm taşıma firmaları, dünyada benzeri olmayan yüksek kaliteli bir hizmet ve araç filosuyla ülkemizi temsil ediyor.

Turizm kentlerinde ulaşım, başlıca ele alınan bir olgu iken, İstanbul ve Antalya başta olmak üzere, toplu ulaşımın eksikliği, havalimanları ile şehir arasındaki bağlantıların zayıflığı, popüler destinasyonların toplu ulaşım ağından yoksun oluşu turizm taşıma sektörü için yüksek potansiyel oluşturuyor. 

Talep turizm taşıma sektörü tarafından karşılanmaya çalışılırken, eş zamanlı olarak, taksi başta olmak üzere birçok unsur turistle doğrudan temas halinde. Bu nedenle, kentiçi yolcu taşımacılığı altında, bu yan unsurlara bakalım.

Son dönemde taksi sektörü, gerek yerli, gerekse yabancı misafirlerin kötü deneyimleriyle gündeme geldiği gibi, teknoloji tabanlı uygulamaların da hedefi halinde. UBER’in geçtiğimiz yıllardaki başarısız İstanbul girişimini de hatırlamak gerekiyor. Hatta bu başarısız girişimi anarken, sadece UBER’i değil, aynı zamanda bu konuya çeşitli yaklaşımlarla yasak getirmeye çalışan kamu kuruluşlarının da payını hatırlamak gerektiğini düşünüyorum. 

Tabii ki, otomobille taşımacılık hizmetinin yönetmeliklerle kaldırılmaya çalışılmasından, taksinin politik korunmasına, hepimizin malumu VITO’nun, 9+1’e çevrilerek nevi değişikliği yapılmasına, havalimanlarından transfer hizmeti üretme ve satış haklarının kimde olacağının dahi muğlak olduğu ve daha birçok ülkemize özgü ve benzeri olmayan düzenleme detaylarına da girmeyeceğim. Bu arada girmişte oldum. Özetle bu alandan çıkayım. Taşımacılık “EKOSİSTEMİ”, ülkemizde Taşımacılık “EGOSİSTEMİ”ne dönüştü deyip çıkalım.

Son dönemde Paylaşımlı Yolculuk sıkça gündeme gelir oldu. Çözüm mü, yeni mi, yenilikçi mi soruları herkesin dilinde. 1980’lerin sonuna kadar Avrupa yakasına geçen taksi, Mecidiyeköy’de sıraya girer, ortak ödeme yapan paylaşımcı yolcularla Anadolu yakasına geri dönerdi. 

Kadıköy’den nostaljik Amerikan arabaları, Üsküdar ve çevresine shuttle yapardı. Gebze Harem hattında, dolmuş paylaşımlı bir yolculuk olarak tanımlanabilirdi. Üstünde güneş batmayan hat 500 T; ‘paylaşım’ın en saf hali. Şimdilerde ise, havalimanına giden taksi, taksi yolcusunu alamaz hale geldi.

Toplu taşımanın tanımı paylaşımın kendisi. Kamu veya özel sermayeye ait kaynağın belirli kurallar çerçevesinde, adil ve eşit bir serbest piyasa koşulunda paylaşımı desek yanlış olmaz sanırım.

Bugün ise paylaşımlı yolculuk adı altında konuşulan konuya baktığımızda, başka bir paylaşım olduğunu anlamak zor değil. 

Yolcunun yolculuğunu değil de, yolcunun kendi kaynağını (aracını) paylaştığı bir metot olduğunu görmek zor değil. Yüksek teknoloji sayesinde yolcunun, yolcuyu yorumladığı, algoritmaların tüm bu yolcudan yolcuya olan ilişkiyi yönettiği faydalı bir uygulama mı? 100 bin adedin üzerindeki aracını, başka yolcularla paylaşan dostlarımız, taşımacılık konusunda da oldukça mahir anlaşılan. 

Hatta bu 100 bin yolcumuz günde en az 4 sefer, tesadüfen, İstanbul’da ring atıyor. Niye o kadar çok geziyorlar anlayamadım. Hatta günde 3 kez havalimanına gidip gelmeleri de manidar. 

Elbette artıları yok değil. Ancak sadece misafir deneyimleri ve sürücü güvenliği ile öne çıkarak tüm İstanbul’un ulaşımına çözüm konumlamasının doğru olmadığını düşünüyorum. Hatta bu hali ile paylaşımlı yolculuk denmesi dahi doğru değil. Karayolu ve taşımacılık hizmeti açısından ise kanuni değil. Hâlihazırda bu fotoğraf önümüzdeyken, turiste konfor, turizme nefes sağlayan bir uygulama gibi gösterilmesi de doğru değil. Yolculuklarını değil de araçlarını paylaştıklarını söyleyerek bitireyim.

Peki, UBER konusunda hızlı hareket eden, yerel ve merkezi otorite neden bu konuda bir düzenleme yapamıyor? Sorunun cevabı basit. Siyah Mercedes VITO için düzenleme yapılan veya düzenleme yapılmamasına rağmen sahada uygulamalarla önü alınan süreç kadar kolay değil. 2007 model Renault Megan’ı çevirmek ve korsan taksiden ayırt etmek, sahada bir baskı alanı yaratmak kolay değil. UBER ile mücadele ederken, turisti arabadan indirme pahasına, resmi belge ile çalışan araçlarla karıştırılmasına rağmen uygulamak yapmak kolaydı. Şimdi değil. 

60 bine yaklaşan araç sayısıyla turizm taşıma sektörüne zarar verme pahasına uygulama yapmak kolay, ancak bireysel iştirakçiyi, hatta artık onlara da taşımacı desek yanlış olmaz, arabaları nedeni ile ayırt etmek zor. 

Amaç ve sonuca gelelim… 

Pandemi döneminde lojistik sektöründe benzer durum yaşandı. Bireysel iştirakçiler yaratarak, yüksek gelir vaadiyle sektöre katılan araçlar, vergi yükü, hesap zorluğu ve günden güne düşen gelirleri ile geri çekildi.

Motosikletli kurye sektöründe de benzeri süreçler yaşandı. Bir dönem bir araya gelen kuryeler toplu iş bırakmaya kadar gitti. 

Romantik algoritmalar, bireysel iştirakçilerin faydasına gibi gözüken süreçlerden, kendi EGOSİSTEM’lerinin devamı için haksız rekabeti ve kanuna aykırı uygulamaları meşru göstermeye evrildi. Hatta daha da ileri gidip, yıkıcı iş modellerini Girişim EGOSİSTEM’inin ayrılmaz parçası olarak tanımladı. 

Neydi yıkıcı olan? Neyin yıkılması gerekiyor? Kanunların, yönetmeliklerin, bireysel iştirakçilerin algısının, geleneksel sektörlerin, sermaye yapılarının, misafir algısının veya hepsinin birden yıkılması gerekiyor.

Bugünün bireysel iştirakçilerini, arabadan, (m)arabaya, algoritmaların ekosistemini egosisteme dönüşüne şahitlik ediyoruz. Güç kazanımı ekosistemler arasında adil olmayan bir rekabete evriliyor.

Birkaç kelam çözüm önerisine ayırayım. 

Geleneksel sektörlerin algoritmalardan faydalanmadığı, misafir ve yolcunun dijital platformlarda özgürce yorum yapmasını sağlamadığı sürece kendi başına zaten yıkılacağı gerçeğini unutmayalım.

Düzenleme yapacak kuruluşların, günün güncel konularına uygun zorunluluklarla geleneksel taşıma sistemlerini geleceğe taşımak zorunda olduklarını unutmayalım.

Yeni girişimlerin, yıkıcı iş modelleri ile hızlı büyüme stratejilerine, kanun ve kurallara uyum zorunluğu çerçevesinde bakmak zorunda olduklarını unutmayalım.

20 milyona yaklaşan İstanbullunun, 20 milyona yaklaşan turistin markalaşacak kalitede bir ulaşım sistemini hak ettiğini unutmayalım.

Yorumlar (0)
banner117
5
kısa süreli hafif yoğunluklu yağmur
banner153
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 77
2. Fenerbahçe 30 72
3. Samsunspor 31 51
4. Eyüpspor 31 50
5. Beşiktaş 30 49
6. Başakşehir 30 48
7. Trabzonspor 30 42
8. Gaziantep FK 30 42
9. Kasımpaşa 31 42
10. Göztepe 30 40
11. Konyaspor 31 40
12. Antalyaspor 30 40
13. Kayserispor 30 37
14. Rizespor 30 37
15. Bodrum FK 31 34
16. Alanyaspor 30 34
17. Sivasspor 31 31
18. Hatayspor 30 19
19. A.Demirspor 30 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 35 69
2. Karagümrük 35 60
3. Gençlerbirliği 35 59
4. Erzurumspor 35 58
5. Bandırmaspor 35 57
6. İstanbulspor 35 55
7. Amed Sportif 35 54
8. Iğdır FK 35 52
9. Esenler Erokspor 35 52
10. Boluspor 35 52
11. Keçiörengücü 35 51
12. Ahlatçı Çorum FK 35 51
13. Ümraniye 35 50
14. Pendikspor 35 45
15. Sakaryaspor 35 45
16. Manisa FK 35 41
17. Şanlıurfaspor 35 40
18. Ankaragücü 35 39
19. Adanaspor 35 30
20. Yeni Malatyaspor 35 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 33 79
2. Arsenal 34 67
3. M.City 34 61
4. Nottingham Forest 33 60
5. Newcastle 33 59
6. Chelsea 33 57
7. Aston Villa 34 57
8. Bournemouth 33 49
9. Fulham 33 48
10. Brighton 33 48
11. Brentford 33 46
12. Crystal Palace 34 45
13. Everton 33 38
14. M. United 33 38
15. Wolves 33 38
16. Tottenham 33 37
17. West Ham United 33 36
18. Ipswich Town 33 21
19. Leicester City 33 18
20. Southampton 33 11
Takımlar O P
1. Barcelona 33 76
2. Real Madrid 33 72
3. Atletico Madrid 32 63
4. Athletic Bilbao 33 60
5. Villarreal 32 52
6. Real Betis 32 51
7. Celta Vigo 33 46
8. Mallorca 33 44
9. Osasuna 33 42
10. Real Sociedad 33 42
11. Rayo Vallecano 32 41
12. Getafe 33 39
13. Espanyol 32 39
14. Valencia 33 39
15. Sevilla 33 38
16. Girona 33 35
17. Deportivo Alaves 33 34
18. Las Palmas 33 32
19. Leganes 33 30
20. Real Valladolid 32 16