12.04.2021, 13:07

Seçimler, sonuçlar...

ile Mişon konuşuyorlardı. 

Solomon, “Mişon, savaş çıkarsa ne olur halimiz?”

Solomon düşündü, “iki ihtimal var” dedi. “Ya çürüğe çıkarız, ya askere alırlar. 

Çürüğe çıkarsak, mesele yok, askere alırlarsa iki ihtimal var; ya cephe, ya cephe gerisinde görev alırız. 

Cephe gerisinde kalırsak mesele yok, cepheye gidersek iki ihtimal var; savaşı ya kazanırız, ya kaybederiz.

Kazanırsak mesele yok, kaybedersek iki ihtimal var; ya esir düşeriz, ya ölürüz. 

Esir düşersek mesele yok, ölürsek iki ihtimal var; ya gömerler, ya kâğıt fabrikasına yollarlar. 

Gömerlerse mesele yok, kâğıt fabrikasına yollarlarsa iki ihtimal var; ya birinci ya ikinci kalite kâğıt oluruz. 

Birinci kalite olursa mesele yok, ikinci kalite olursa iki ihtimal var; ya gazete kâğıdı, ya tuvalet kâğıdı yaparlar.

Gazete kâğıdı olursak mesele yok, tuvalet kâğıdı olursak, o zaman gerçekten boku yedik.”

Ortaokulda öğrendiğim bu fıkradaki gibi hayat bize seçenek sunar. Tüm yaşantımızda, gönüllü ya da zorlama ile tercih yapmak zorunda kalırız. 

Tercihlerin sonuçlarını yorumlarken, insanımız, olumluysa başarısı olarak benimser; olumsuz ise mutlaka bir mazerete sığınır. Aslında, bütün seçimler bize aittir. Başkalarının zorlaması, dayatması da dâhil son karar bize aittir. 

Eş seçiminden, üniversite sınavına, iş alanı tercihine kadar her şey tercihlerimizin sonucudur. Felsefi anlamda küllî irade; evet, ama ya cüzî irade? Yani insana bırakılmış tercihin hep var olduğunu biliyoruz. İnsanın tercih hakkı gibi özelliği olmasaydı, eşref-i mahlûk sıfatını alamazdı. Dünyada yaratılmış, bu özelliğine sahip tek canlı insandır.

Siyasi arena gerçek hayatın küçültülmüş bir modelidir. Seçimlerin sonuçlarından -olumlu ya da olumsuz- etkileniriz. Siyasetçi, bizi temsil etmesi için belirlediklerimizdir. Bu insanlar, uzaydan gelmiyor, onları suçlamak yerine, öncelikle kendimizi analiz etme, nerede ve nasıl yanlışlar yaptığımızı belirlemek daha akılcı olur. Sizin temsilcileriniz, sizin zihniyetinizde ve sizin aynanız insanlar olacaktır. 

İnsan, yaradılışı gereği bozguncudur. Hemcinsleri başta olmak üzere, doğayı mahveden, ozon tabakasını delen, denizleri, havayı kirleten insandır. İnsan kısa dönem menfaatleri uğruna, emanet aldığı ve çocuklarına emanet bırakacağı dünyayı sürekli yok etmeye devam ediyor. 

Hiçbir şey sonsuza dek devam edemez. Böyle giderse Dünyanın sonunu getirecek olan insandır. Bugün, başımıza bela olan COVID-19 denilen virüsün bile insan eliyle yapıldığını hepimiz biliyoruz. Acaba bu proje miydi? Gerçekten yanlışlık eseri mi laboratuvar dışına çıktı? 

Covid-19 ile birlikte, tercihler, zevkler, alışkanlıklar değişmeye başladı. En önemlisi de para el değiştirmeye başladı. Bir kez daha görüyor ve anlıyoruz ki insanın kendi menfaati için yapmayacağı hiçbir kötülük yoktur. 

Günümüz savaşları artık barutlu değil, barutsuz, dumansız hale geldi. İnsanların bilinç, eğitim seviyesi yükselmesi yaşamı çok daha tehlikeli hale getiriyor. Dünyanın en saygın ödülü, yaşamında “ölüm meleği” olarak tanınan Alfred Nobel adına verilir. Bulduğu dinamitin insanları mahvettiğini görünce, bu alanda kazandığı parayı, ölünce insanlık için harcanmasını vasiyet etti.  

Bugün bilimde bile insanlık adına değil kendi çıkarına dayanan uygulamalar artmaktadır. Bilim adamlarının tercihleri, menfaatleri ile ilintili. Çünkü temel yapı taşı ahlak faktörü ortadan kayboldu.

Daha çok para kazanmak, mülk edinmek, toprak sahibi olmak için ister bireysel, ister devletler olarak bu savaş devam ediyor.

Son pişmanlık fayda vermez, sözü hepimiz için geçerli. Kızılderili atasözünde olduğu gibi “Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde, beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.” 

Son yaklaşmadan önce insan aklını başına almalı. Gelecek de bir gün gelecek. Mevcut tabloya bakıldığında insanın hırsı karanlığa ve sona gidişi hızlandırıyor. 

Seçimleri doğrultusunda sonuçlarına katlanacak olan yine insandır. 

Var mısın? Yok musun?. ■

Yorumlar (0)
banner117
5
kısa süreli hafif yoğunluklu yağmur
banner153
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 28 71
2. Fenerbahçe 28 68
3. Samsunspor 29 51
4. Beşiktaş 28 48
5. Eyüpspor 29 47
6. Başakşehir 28 42
7. Göztepe 28 39
8. Gaziantep FK 28 39
9. Kasımpaşa 29 39
10. Antalyaspor 29 39
11. Trabzonspor 28 36
12. Konyaspor 29 34
13. Rizespor 28 34
14. Bodrum FK 29 33
15. Kayserispor 28 33
16. Sivasspor 29 31
17. Alanyaspor 29 31
18. Hatayspor 28 19
19. A.Demirspor 28 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 33 66
2. Karagümrük 33 59
3. Gençlerbirliği 33 57
4. Erzurumspor 33 55
5. Bandırmaspor 33 55
6. İstanbulspor 33 52
7. Keçiörengücü 33 48
8. Boluspor 33 48
9. Iğdır FK 33 48
10. Esenler Erokspor 33 48
11. Ahlatçı Çorum FK 33 48
12. Amed Sportif 33 48
13. Ümraniye 33 47
14. Pendikspor 33 45
15. Sakaryaspor 33 42
16. Ankaragücü 33 38
17. Manisa FK 33 38
18. Şanlıurfaspor 33 37
19. Adanaspor 33 27
20. Yeni Malatyaspor 33 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 31 73
2. Arsenal 31 62
3. Nottingham Forest 31 57
4. Chelsea 31 53
5. Newcastle 30 53
6. M.City 31 52
7. Aston Villa 31 51
8. Fulham 31 48
9. Brighton 31 47
10. Bournemouth 31 45
11. Crystal Palace 30 43
12. Brentford 31 42
13. M. United 31 38
14. Tottenham 31 37
15. Everton 31 35
16. West Ham United 31 35
17. Wolves 31 32
18. Ipswich Town 31 20
19. Leicester City 31 17
20. Southampton 31 10
Takımlar O P
1. Barcelona 30 67
2. Real Madrid 30 63
3. Atletico Madrid 30 60
4. Athletic Bilbao 30 54
5. Villarreal 29 48
6. Real Betis 30 48
7. Celta Vigo 30 43
8. Real Sociedad 30 41
9. Rayo Vallecano 30 40
10. Mallorca 30 40
11. Getafe 30 39
12. Sevilla 30 36
13. Osasuna 30 35
14. Valencia 30 34
15. Girona 30 34
16. Espanyol 29 32
17. Deportivo Alaves 30 30
18. Leganes 30 28
19. Las Palmas 30 26
20. Real Valladolid 30 16