27.09.2022, 00:24

Şehir ve Ulaşımın Felsefesi ve Akıllanması - 8

Akıllı şehirlerin ve dolayısıyla akıllı ulaştırmanın alternatif enerji ve yenilenebilir enerjiden bağımsız görülmesi ve düşünülmesi mümkün değildir. Akıllı kelimesi bu terminoloji içerisinde teknik gelişimler ve imkânlardan alabildiğine hizmet parametreleri ve insan odaklı eksende okumaları ve eylemleri’ içermektedir. Hal böyle iken; bu kavramsallaştırmalar; kendi geliştireceğimiz muhtemel bir perspektif ile içerisini alabildiğine felsefi-sosyolojik-kültürel-ekonomik ve tabiî ki teknik olarak doldurabileceğimiz bir alanı ifade eder. Alternatif enerji ve yenilenebilir enerji konuları birebir enerjinin alt başlıkları olduğundan direk olarak ‘siyasi-politik-stratejik’ girdi ve çıktılara sahiptir. Dolayısıyla da; bu politik jeo-stratejik süreçlerden tabi olarak etkilendiği gibi onları direk olarak formatlayabilme imkân ve ihtimalini de işaret eder. Buradan hareketle; birbirini doğuran, besleyen ve bir şebekeyi oluşturan bir döngü söz konusu olup, bunun ne kadar akıllı şebeke olacağı hususu bizim bakış açımızın ve derinliğimizin ölçüsü ve derecesi ile birebir paraleldir. Alternatif enerji ve yenilenebilir enerji konuları sürdürülebilirlik ana aksında çevreci, ekonomik olarak optimal, adil, sosyal arka planı olan bir gündem bütününü ortaya koyar. Aslında; alternatif enerji konusu, enerji başlığını ‘şiddet-gücün merkezileşmesi-statü ve para odaklı anlayışlar-vahşi rekabet’ koşullarından alabildiğine ‘insani merkeze’ taşıyabilecek bir hareket alanının göstergesidir. Ülkemiz, coğrafyası-kültür arka planı-toplumsal tarih hikâyesi itibariyle geniş bir fırsat-tehdit alanının merkezinde yer almaktadır. Bütün bunlar, bizim çoğu zaman ulaştırma eksenli kimi zamanda en kapsayıcı düşünsel anlamda ortaya koymuş olduğumuz dengeli dağılım-farklı modlar arası entegrasyon anlayışımızın birebir sağlamasıdır. Bu kavramlarımızı; en geniş anlamda ‘dengeli dağılım=hakça paylaşım’ ve entegrasyon=yaşamsal bütünleşme olarak okuyabiliriz. Petrol, doğalgaz, nükleer enerji gibi günümüz siyasa terminolojisinde çatışma ve kitlesel kayıplarla beraber algılamaya alıştığımız kaynakları, güneş enerjisi, jeotermal enerji, dalga enerjisi, rüzgâr enerjisi gibi kaynaklarla beraber doğru ve yerinde değerlendirmenin, coğrafya-kültür-imkânlar-politika anlamında yeryüzündeki en önemli üstlerinden birini ülkemiz ve merkezliğindeki bölge teşkil etmektedir. Akıllı şehirlerin farklı uygulamalarını ülkemizin İstanbul, Bursa, Ankara, Gaziantep, Samsun, Adana, Antalya ve İzmit gibi şehirlerinde oluşturma imkânlarımız mevcuttur. İstanbul’da da farklı bölgelerde farklı uygulama imkânları olmakla beraber burada ilk etapta ‘geniş uygulanabilirlik, insan merkezli yaklaşım ve herkese hitap eden çözümler’ esas alınmalıdır. Bunun içinde; toplumun ekonomi ve statü itibariyle üst tabakasının yaşadığı konformize edilmekte olan alanlar değil, toplumsal dokunun güçlü ve geniş tabanlı olduğu, kendi dinamikleriyle gelişimin sürecini gerçekleştirmeye çalışan, şehir dokusu itibariyle tarihsel süreklilik ve karakterini koruyan ve sürekli üretmekte olan alanlar tercih edilmelidir. Bu ileriye dair kendi perspektifine yaslanan bir algının arka planını ve altlığını teşkil etme anlamında da fırsatları ihtiva etmektedir.

Bilindiği üzere akıllı şehirler ve akıllı ulaştırma’ ile bağlantısını ortaya koyduğumuz alternatif enerji ve yenilenebilir enerji başlıklarının; medeniyet perspektifi anlamında kavramsal temellendirmelere de yataklık etmesinin yanı sıra günümüz ‘Jeopolitik-Stratejik’ mevcut durumuyla da yakından ilintilidir. Ve bu; sosyal güvenlik, toplumsal güvenlik ve milli güvenlik anlamında da sebep ve sonuçlara haizdir. Zira mevcut petrol ve doğalgaz yatakları, gündemi ve stratejisi bölgemiz ve Dünyanın pek çok yöresinde ‘savaştan yönetim değişikliklerine toplumsal olaylardan işgallere, ekonomik yaptırımlardan sosyal angajmanlara’ pek çok konunun merkezinde etkilenen ve etkileyici konumda rollendirilmektedir, rollendirilmiştir. Öyle ki; sırf bu kaynaklara sahip olma kaygısıyla(ekonomik, statü merkezli, hegemonik algılarla) ülkeler yıkılmakta, işgal edilmekte, devletlerin ömrü uzatılmakta ya da kısaltılmakta, toplumsal kaoslar pompalanmakta, değer yargıları zafiyete uğratılabilmekte, göreceli dönemsel ve dönüşümlü olarak ‘kimi toplumlar yok sayılırken kimisi merkeze taşınır gösterilmekte’, coğrafyalar erken doğum ya da geç doğuma zorlanmakta, stratejik önceliğe dayalı olarak kimi yörelerde ‘ulus devlet çağdışılaştırılıp federatif organizasyonlar öncelenirken’ aynı zaman diliminde kimi coğrafyalarda ise ‘ulus devlet süreci’ ön plana alınabilmektedir. Bütün bu hegemonik eylemlerin merkezinde ‘petrol-doğalgaz’ kaynakları varken, derininde ise ‘yayılmacı felsefe’ vardır. Dolayısıyla elbette ki; bir kaynağın sadece türünün değişmesi, sistematize edilen bir yayılmacı dünya görüşünü absorbe edecek ya da dönüştürecek değildir. Fakat nasıl ki veciz bir sözde ifade edildiği gibi ‘hattı müdafaa yok, sathı müdafaa vardır’ öyle ise; kaynakların alabildiğine çeşitlendirilebilmesi, tabiatı itibariyle gücün de satha yayılmasının ilkelden ayaklarından birisi olabilecektir. Bu konudaki teknik gelişmelerin yakından takibi; ülkelere yeni imkân alanları açabilecektir. Var olan(tabii kaynak olarak, ya da satın alınmakta olan) kaynakların yenilenebilirliği, Dünya sathı boyunca enerjinin tekelleşmesinin önüne geçici bir etkiye sahiptir. Alternatif enerji kaynaklarının çoğaltılması da, alternatif söz söyleyebilme imkânı ile doğrudan olmasa da dolaylı bağlara sahiptir. Hal böyle iken; hegemonik algının kısmi dönüşümü, iyileşmesi (tedavisi), kendini formatlamak durumunda olması sonuçları da birer nispi artıdır. Küresel sistemin semptomlarına, apselerine, iltihaplarına, yan etkilerine karşı çok değişkenli alternatif ve yenilenebilir alanlar geniş bir coğrafyaya yeni imkânlar sunmaktadır. Bütün bu felsefi arka planın cüzlerinden birisi de alternatif enerji ve yenilenebilir enerji teknik başlığıdır. Bu da, Dünya sisteminin toptan akıllanması ile paralelliklere sahip olup küresel barışın hakiki anlamda sürdürülebilirliğinin ön adımlarıdır. Bütün bu hususlar; petrol-doğalgaz ve diğer tabii kaynakların zengini olan, nüfus yoğunluklu, tarihi ve coğrafi merkezlikte olan, Latin Amerika’dan İç Asya’ya, Tataristan’dan Sahili Afrikası’na (Kenya, Somali, Kongo, Eritre, Cibuti vs.) ve Hind Alt Kıtası’na çok geniş bir alanın kaderiyle ve dolayısıyla ‘Dünya Barışı’ ile yakından ilintilidir.

Devam edecek...

Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner153
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 15 41
2. Fenerbahçe 16 36
3. Samsunspor 16 30
4. Eyüpspor 17 27
5. Beşiktaş 16 26
6. Göztepe 15 25
7. Başakşehir 15 22
8. Gaziantep FK 16 21
9. Antalyaspor 16 21
10. Konyaspor 16 20
11. Rizespor 15 20
12. Kasımpasa 15 19
13. Sivasspor 17 19
14. Alanyaspor 16 18
15. Trabzonspor 15 16
16. Kayserispor 15 15
17. Bodrumspor 15 14
18. Hatayspor 15 9
19. A.Demirspor 15 5
Takımlar O P
1. Bandırmaspor 16 32
2. Kocaelispor 16 32
3. Karagümrük 17 31
4. Erzurumspor 17 29
5. Keçiörengücü 17 27
6. Igdir FK 17 25
7. İstanbulspor 17 24
8. Ahlatçı Çorum FK 16 24
9. Ankaragücü 16 23
10. Manisa FK 17 23
11. Pendikspor 17 23
12. Gençlerbirliği 16 23
13. Boluspor 16 22
14. Ümraniye 16 22
15. Amed Sportif 16 22
16. Esenler Erokspor 16 21
17. Şanlıurfaspor 17 21
18. Sakaryaspor 17 21
19. Adanaspor 16 11
20. Yeni Malatyaspor 17 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 15 36
2. Chelsea 16 34
3. Arsenal 17 33
4. Nottingham Forest 17 31
5. Aston Villa 17 28
6. M.City 17 27
7. Newcastle 17 26
8. Bournemouth 16 25
9. Brighton 17 25
10. Fulham 16 24
11. Tottenham 16 23
12. Brentford 17 23
13. M. United 16 22
14. West Ham United 17 20
15. Crystal Palace 17 16
16. Everton 15 15
17. Leicester City 16 14
18. Ipswich Town 17 12
19. Wolves 16 9
20. Southampton 16 5
Takımlar O P
1. Atletico Madrid 18 41
2. Barcelona 19 38
3. Real Madrid 17 37
4. Athletic Bilbao 19 36
5. Mallorca 19 30
6. Villarreal 17 27
7. Real Sociedad 18 25
8. Girona 18 25
9. Osasuna 18 25
10. Celta Vigo 18 24
11. Real Betis 17 24
12. Sevilla 17 22
13. Rayo Vallecano 17 21
14. Las Palmas 17 19
15. Leganes 17 18
16. Getafe 18 16
17. Deportivo Alaves 17 16
18. Espanyol 17 15
19. Real Valladolid 18 12
20. Valencia 16 11