Ağır Vasıta, Treyler Ve Üst Yapı Sektörleri Zirvesi Yapıldı

Zirvenin açılış konuşmasında Treyler Sanayicileri Derneği (TREDER) Başkanı Yalçın Şentürk, Türkiye’nin 100 bin adetlik treyler üretim kapasitesine sahip olduğuna vurgu yaptı. Türkiye’de üretilen treylerlerin 7 kıtada 65’ten fazla ülkeye ihracat edildiğini belirten Şentürk, mevcut kapasitenin yalnızca 5’te birinin kullanılabildiğini açıkladı. Şentürk, “İşte bu yeteneklerimizle kapasitemizi kullanarak, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’nın en büyük treyler üreticisi olmak istiyoruz” dedi.

Sektöre sağlanacak desteklerin önemine değinen Şentürk, treyler pazarının gerçek potansiyelinde tekrar büyümeye başlaması için, otomobil ve hafif ticari araçlara sağlanan kolaylıkların treylere de sağlanması gerektiğini söyledi. Şentürk, “Ülkemizin milli hedefleri doğrultusunda, üretim yapıyor ve uluslararası 100 yıllık şirketlerle rekabet ediyoruz. Yürüdüğümüz bu zorlu yolda, bizlere destek olacağınıza inanıyoruz” dedi. 

Ağır Ticari Araçlar Derneği (TAİD) Başkanı İlhami Eksin,  20 yılda 16 ton üzeri çekici pazarı ortalamasının 25 bin adet olduğunu, geçtiğimiz son 4 yılda pazarın küçülerek 2019 yılında toplam 7 bin 300 araç ile tamamlandığını belirtti. Otomotivdeki bu küçülmenin binlerce bayiyi, çalışanları, satış sonrası hizmetleri ciddi şekilde etkilediğini aktaran Eksin, zirvede çıkacak sonuçların sektörün önünün açılması için önemli olduğunu belirtti. 30 bin adetleri tekrar yakalayacaklarını aktaran Eksin, “Otomobil ve hafif ticari araçlara verilen desteklerin bizim sektörümüze de verilmesi gerekir. Üreticilerimiz, dünya standartlarında işler yapıyorlar, Afrika’dan Avrupa’ya gurur verici hikayeler yazılıyor. Hedeflerimize doğru ilerlemek için bu zirvenin sektöre ışık tutmasını temenni ediyorum” dedi. 

Araç ve Araç Üstü Ekipman ve İş Makinaları Üreticileri Birliği Derneği (ARÜSDER) Başkanı Burhan Fırat ise araç üstü ekipman sektörünün yıllık 3 milyar dolarlık bir pazara sahip olduğunu söyledi. Sektörün dünyanın 145 ülkesine üst yapı-ekipman ürettiğini belirten Fırat, her yıl ihracat rekorları kırdıklarını vurguladı. Fırat, “Dünya markası olabilmek yolunda çok önemli mesafe kat etmiş firmalarımız olmasına rağmen iç pazarda çok ciddi sıkıntılarımız var. Sadece daralan iç pazar değil, mevzuattaki engeller, teşvik ve kredilerdeki yetersizlikler, çözüm gerektiren temel sorunlarımız” şeklinde konuştu. 

Eski Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, 3 yıl önce yapılan zirvede sektöre 4 milyar dolarlık ihracat hedefi koyduğunu hatırlatıp bu hedefi yineleyerek; “Katma değeri yüksek bir sektöre sahipsiniz ve yaptığınız iş çok stratejik. Doğru kanallar açıldığında sektör, çok iyi yerlere gelebilecek kapasiteye sahip. 4 milyar dolarlık hedefi gerçekleştireceğinize inanıyorum” dedi. Tüzmen sektörün altyapısının sağlam olduğunu, biraz destek verildiğinde Türkiye’nin üretim merkezi olabileceğini söyledi.

Açılış konuşmalarının ardından panel bölümlerine geçildi. “Türkiye Avrupa’nın Treyler Üretim Merkezi Olacak”, “Üstyapı Sektörünü Bekleyen Fırsatlar”, “Ağır Vasıta Sektörünün Mevcut Durumu ve Geleceği” başlıklarında düzenlenen üç farklı panelde, panelistler; sektörle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundular. 

“Türkiye Avrupa’nın Treyler Üretim Merkezi Olacak” başlıklı ilk panelin moderatörlüğünü Ditaş Genel Müdürü Osman Sever yaptı. Sever panelistlere, ülkemizdeki treyler sektörünün durumu, geleceği ve lojistik üretim merkezi olma şansını nasıl gördüklerini sordu.

TREDER Başkan Yardımcısı Kaan Saltık, 2015 yılında 200 milyon dolar olan treyler ihracatının geçtiğimiz yıl, 500 milyon dolara yükseldiğini belirtti. Saltık; “Kurulu bir kapasitemiz var, bu kapasitemizin çok azını kullanabiliyoruz. Ne zaman iç satışlarımız artarsa o zaman ihracatımız da artacaktır. Bunun için hurda teşviki büyük rol oynuyor. Ayrıca yan sanayide güçlü şirketlerin Türkiye’ye yatırım yapmaları teşvik edilmelidir” dedi. 

Prometeon Türkiye, Rusya, Orta Asya-Kafkaslar Ticaret Direktörü Gökçe Kemal Şenocak Türkiye’nin ağır vasıta üretim merkezi olma hedefi için tedarikçi olarak kendilerinin de sorumluluk almak istediğini söyledi. 

BPW Avrupa Satış Direktörü Dietmar Böser, Türkiye’yi stratejik ülke olarak gördüklerini belirterek, Türkiye’nin uzun vadede Avrupa’da treyler üretim merkezi olabileceğini kaydetti. 

İntermobil Genel Müdürü Rıfat Perahya, treyler sektörünün teknolojik dönüşüme ayak uydurması gerektiğine değinerek; “Türkiye, çok yakın zamanda Avrupa’nın treyler üretim merkezi olacak. 5 yıl içinde Almanya ile birlikte en büyük üretim merkezinden biri olacağımıza inanıyorum” dedi. 

Eski Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Türkiye’nin Avrupa’nın treyler üretim merkezi olabilmesi için öncelikle rekabetçiliğe odaklanmak gerektiğini söyledi.

“Üstyapı Sektörünü Bekleyen Fırsatlar” konulu ikinci panelin moderatörlüğünü Göktan Güçlü yaptı. Güçlü, panelistlerden önümüzdeki dönemde ağır vasıta sektörünün önünde duran fırsatları, değişimleri ve gelişmeleri değerlendirmesini istedi.

ARÜSDER Yönetim Kurulu Üyesi A. Orhun Özkan sektörün teknoloji yatırımları yapması gerektiğini söyledi ve bunun için ortak Ar-Ge merkezi kurulması önerisinde bulundu. 

Konya Sanayi Odası ve OSBÜK Başkanı Memiş Kütükçü, üst yapı varsa aracın anlamlı hale geldiğini ve araç ile üst yapının ayrılmaz bir bütün olarak görülmesi gerektiğini belirterek; “Sektörün olmazsa olmazı ekipman tanıtım kartıdır. Ne yapıp edip bu kartı çıkartmalıyız” dedi. 

TSE Merkez Grup Başkanı Mustafa Uz, standartların önemine vurgu yaparak, “İstediğimiz kadar Ar-Ge yapalım, ürün geliştirelim standartlara göre olmadığında bu ürün sayılmıyor” dedi. 

TSE Belgelendirme Müdürü Yusuf Beştek, 2015’te yapılan protokolle tip onay belgelendirmesi yaptıklarını, bu belgelerin bütün ülkelerde geçerli olduğunu söyledi. Beştek; “Ayrıca ekipman tanıtım kartı ile ilgili ciddi çalışmalar yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. İlgili Bakanlıklarla birlikte bu konuyu çözmek konusunda işbirliği yapmalıyız" diye belirtti.

İstanbul Sanayi Teknoloji İl Müdürü Y.Mimar Ümit Ünal, “Endüstri 4.0, Ar-Ge ve inovasyon, robot, otomasyon, istihdam yapısında değişimi sağlamak zorundayız” şeklinde açıkladı. 

ARÜSDER Kurucu Başkanı Ahmet Bazmanoğlu, ucuz rekabete girilmediği ve yapılan işe saygı duyulduğu sürece sektörünün önünün açık olduğunu söyledi. Bazmanoğlu, ihracatta toplam 650 bin adet pazarı olan Orta Avrupa ülkelerine odaklanılması gerektiğinin altını çizdi.

“Ağır Vasıta Sektörünün Mevcut Durumu ve Geleceği” konulu panelin moderatörlüğünü ise TAİD Yönetim Kurulu Başkanı İlhami Eksin yaptı. Eksin, Türkiye ağır vasıta pazarının durumu ve sektörün önümüzdeki 5 yılda nasıl bir değişim yaşayacağı ile ilgili panelistlere görüşlerini sordu.

Mercedes-Benz Türk Kamyon Pazarlama ve Satış Direktörü Alper Kurt, ağır vasıta pazarının 3 yıl içinde normal konumuna döneceğini söyledi. Kurt, “2030 yılına kadar karbon emisyonunun yüzde 30 azaltılması isteniyor. Karbon ayak izlerinin vergilendirileceği bir döneme giriyoruz. Önümüzdeki 5 yıl, buna adaptasyonla geçecek” dedi.

Ford Trucks Türkiye Direktörü Burak Hoşgören, ağır vasıta pazarındaki büyümenin çekici segmenti üzerinden gerçekleşeceğini söyledi. Hoşgören, “Datayı toplamak, bunu işlemek ve müşteriye sunmak önümüzdeki 5 yılda üzerinde çok fazla duracağımız bir konu olacak” dedi.

Iveco Türkiye Genel Müdürü Hakkın Işınak, 2020 yılında satışların artacağını, 2021 yılında sektörün daha iyi bir noktaya geleceğini söyledi. Işınak, önümüzdeki 5 yılın en önemli konusunun doğal gazlı, elektrikli ve hidrojenli araçlar olacağını belirtti. 

Kâssbohrer Yönetim Kurulu Üyesi İffet Türken, Avrupa’nın 5 yıllık büyüme döngüsünü tamamladığına ve 2020 yılında satışların düşeceğini değindi. Türken, önümüzdeki 5 yılda treylerlerin, kütle ve boyutlarında artacağını dile getirdi.

Renault Trucks Türkiye Satış Direktörü Ömer Bursalıoğlu, 16 ton üzeri ağır vasıta pazarının 15 yıllık ortalamasının 24 bin 500 adet olduğunu, pazarın geçtiğimiz yıl 7 bin 300 adet olarak gerçekleştiğini söyledi. Bursalıoğlu, “Önümüzdeki 5 yıl, araç emisyonunun yüzde 15 düşmesi gereken bir dönem. Bu firmaların üzerine büyük bir Ar-Ge maliyeti getirecek. Bununla beraber bu yeni teknolojinin, özellikle yakıt tüketimine de çok olumlu bir katkısı olacak. Petrol ithalatçısı bir ülke olarak düşük yakıt tüketimli araçların ekonomimize de katkısı düşünülerek mutlaka bu konuda teşvik getirilmelidir” dedi.