ZF maliyetleri düşürüyor, güvenliği artırıyor

Erkan YILMAZ / Aachen-Almanya

Türkiye’den sektör basınından temsilciler, ZF Services Türk Satış ve Pazarlama Müdürü Atilla Hassas’ın eşliğinde etkinliğe katıldı. Burada ZF’nin yeniliklerini öncelikli görebilme imkanını yakalamamızın yanı sıra, 7 ayrı istasyondaki tüm araçları test edebilme fırsatını da elde ettik. 

Türk üreticiler de katıldı 

Türk otobüs üreticisi Temsa’nın LD İntercity ve TCV/Bozankaya’nın ilk elektrikli otobüsü Sileo ile kamyon üreticisi Ford Otosan’ın yeni çekicisi Ford Cargo 1846 T aracını hem bizler hem de uluslararası basın mensupları test etme imkanı buldu. Organizasyonda, araçlar katılımcılar tarafından tam not aldı.

Güvenliği artıran, maliyeti düşüren ZF ürünleri 

ZF’nin, Almanya’nın Aachen şehrinde yer alan IKA (Institute for Automotive Engineering) test sürüş merkezinde gerçekleştirdiği basın toplantısında ilk olarak Ticari Araç Birim Başkanı Fredrik Staedtler, yapılan yeniliklerle, güvenlik ve maliyetlerin düşürülmesine yönelik bilgiler verdi. Staedtler, sadece yenilik yapmanın yetmediğine dikkat çekti:  “Yeni ürünlerle hem maliyetleri düşürmeniz, hem güvenlik unsurlarını daha da artırmanız önemli.” 

ZF’nin global trendlere uyumu 

Fredrik Staedtler, ZF’nin global mega trendlere nasıl karşılık verdiğine yönelik açıklamalarda da bulundu: “Binek araç ve ticari araçlarda şasi ve sürüş sistemleri ile ilgili geliştirmeler yaptık. Şasi komponentlerinin, süspansiyon ve bağlantı parçalarının modüler dizayn olmasına, platform stratejilerinin düşük masraflı imalatına, bölgesel üretimler yapabilmeye ve pazara uyumlu ürünler geliştirmeye hedeflendik. Performans servis sürecinde, ömür ve maliyetler hesap edilerek ürünler geliştiriliyor. Yazılım ile ilgili ileriyi görerek sürüş ortamının daha da önem kazanacağını düşünüyoruz.” 

Staedtler, müşterinin ürünü uygun fiyatta ve yapılan yeniliğin de buna değer olmasına baktığına dikkat çekti ve geliştirilen ürünlerin rekabetçi avantajlar sağlaması gerektiğini söyledi. ZF’nin ürünlerini dünya pazarının ihtiyaçlarına göre belirlemesi gerektiğini belirten Staedler, uydu vasıtasıyla iletişim sağlayan sistemlerin yeni ürünler için zemin oluşturduğunu da kaydetti:  “Ön aksta yaptığımız yenilik 40 kg hafiflik avantajı getiriyor. Bunun yanı sıra birçok yeniliğimiz var. Türkiye’den de üç ürünün yer aldığı araçları yenilikçi ürünlerimizle birlikte görecek ve test edeceksiniz” dedi. 

Türkiye otobüs üretiminde çok önemli bir ülke 

Etkinlikte Otobüs Ürünleri (Şanzıman & Aks) Birim Başkanı Andreas Moser, Türk basın mensupları ile bir araya gelerek şanzıman ve aks üretimine yönelik bilgilendirmelerde bulundu. Türk insanını ve Türkiye’yi çok sevdiğini söyleyerek konuşmasına başlayan Andreas Moser, Türkiye’nin çok önemli bir otobüs imalatçısı olması nedeniyle kendileri için çok büyük önemi bulunduğunu belirtti. 

Takdir edilecek proje: Metrobüs

Türkiye’de çok yüksek kalitede otobüs üretimi yapıldığını ifade eden Moser, “Türkiye sadece otobüs üreticisi değil, otobüsü yoğun bir şekilde kullanan bir ülke. Özellikle metrobüs projesinin takdire şayan olduğunu belirtmek isterim. Türkiye’den yerli bir elektrikli otobüsün de bugün test alanında olması bize ayrı bir değer kattı” dedi. 

ZF’nin değişen organizasyonu 

Moser, ZF’nin değişen organizasyon yapısı ile ilgili şu bilgileri verdi: “2011 öncesine kadar ZF’nin üretim şekline göre farklı bir organizasyon yapısı varken 2011’den sonra, pazara ve müşterilere yönelik bir organizasyon yapılanmasına gidildi. Otobüs ve kamyon, şanzıman ve aksla ilgili tüm birimleri ticari araç teknolojisi adı altında topladık ve hem aksın hem şanzımanın bir elden satışını yapmaya başladık. Kamuya olumlu hizmet verdik, müşterilerimiz sadece bir kişiyle muhatap oluyor.” 

20 milyar Euro ciro, 80 bin çalışan 

ZF’nin son yıllarda önemli oranda büyüme kat ettiğine dikkat çeken Moser, şunları söyledi: “Yıllık ciromuz 20 milyar Euro’ya, çalışan sayımız da bir iki yıl içerisinde 80 bine ulaşmış olacak. Yıllık ciromuzun yüzde 10’unu araştırma ve geliştirmeye harcıyoruz. 26 ülkede 122 üretim tesisimiz var. ZF Türk, bizim için çok önemli bir tesis. 2013’te ticari araç bölümümüzün cirosu 3 milyar Euro oldu. Geçen yıl zayıf başlayan pazar, Euro 6 geçişiyle birlikte büyüdü. Tedarikçiler arasında dünyada ilk 10 içindeyiz. Çalışanlarımızın ağırlıklı sayısı Almanya’da. Çin, Asya Pasifik pazarında da fazla elemana sahibiz. Dünyanın en çok ZF ürününe sahip otobüsleri Çin’de bulunuyor” dedi. 

Müşterinin beklentisi: Yakıt ekonomisi 

Müşterilerin en büyük isteklerinin daha fazla yakıt ekonomisi sağlanması olduğunu belirten Moser, “Yakıt ekonomisinde aksta çok fazla olmasa bile, şanzımanda çok önemli iyileştirmeler yapabiliyoruz. Ne kadar daha az yakıt tüketilirse o kadar daha az karbonmonoksit seviyesi oluşacak. Birkaç yıl içinde Avrupa’da egzoz emisyonlarına yönelik yeni regülasyonlar daha gelecek. Çalışmalarımızın ağırlığı, ürünün verimliliğini artırmaya yönelik. Ürünlerimiz her geçen gün daha hafifliyor” dedi. 

Elektrikli otobüsün geleceği 

Tüm dünyada şehirleşme oranlarının arttığına dikkat çeken Moser, “Otobüsün kent içi ulaşımdaki önemi daha da büyüyecek. Özellikle elektrikli otobüste ciddi bir gelecek olduğunu düşünüyoruz. Burada bizimde şanzımanla ilgili bir çözüm bulmamız gerekecek” dedi.  

Ecomat üretimi bitiyor, EcoLife devam ediyor 

Moser, son 4 yılda şanzımana yönelik yatırımlarını sürdürdüklerini belirtti: “Ecomat’tan EcoLife şanzımana geçiş belli bir zaman gerektirdi. Bu da tecrübe ile elde edilen bir çalışma oldu. Bu yıl son Ecomat şanzımanları üreteceğiz, EcoLife ise devam edecek. Bir şanzımanın bir araca uyarlanması gerçekten çok zor bir çalışma. Bu konuda çok ciddi çalışmalar yaptık ve bunun meyvelerini topluyoruz. Hem aracın ekonomik olmasında hem de vites değiştirme kalitesinin iyi bir seviyeye gelmesinde önemli bir katkısı var.” 

Otobüs Aks Geliştirme Müdürü Dr. Andreas Grossl, ürünleri her geçen gün geliştirdiklerini belirterek, “AV 132 portal aks, 30 yıldır piyasada çalışıyor. Bu alanda yeniliklerimiz devam ediyor. Pazarda önce AV 132 sonra 132 I, daha sonra da 132 II oldu. Yakında AV 133 olacak. Bu dördüncü jenerasyon portal aks olacak. 132 II’nin devreye alınması 2012 yılında oldu. Motorların daha güçlü hale gelmesi ile bazı iyileştirmeler yapıldı ve artırılan tork değeri yüzde 10 geliştirildi ve daha sağlam hale geldi. Şimdi diğer adım AV 133’ün pazara sunulması. 2015 yılında AV 133 pazarda olacak. AV 133 yeni gelecek egzoz ve ses regülasyonlarına da uyumlu olacak ve daha hafif olacak. Süspansiyon taşıyıcı kolları alüminyum alaşımdan yaptık ve test ettik ve şu anda opsiyon olarak sunabiliyoruz. Ciddi bir hafiflik sağlıyor. Sadece alüminyum taşıyıcılar sayesinde ağırlıktan 40 kg tasarruf ettik. Hedefimiz aksın toplam ağırlığından yüzde 5 kadar tasarruf sağlamak, bu da 50 kiloya kadar ulaşıyor” dedi. 

9 metrelik midibüslerde ses şikayeti bitiyor  

Yeni geliştirdikleri ön aksın özellikle Türkiye’de 9 metrelik midibüslerin ihtiyacına cevap verdini belirten Grossl, “19.5 inç jant çapındaki aks 9 metre otobüsler için, özellikle Türkiye pazarında istenen ve aranan bir ürün. Bunun yanı sıra arka aksa yönelik çalışmalarımız sürüyor. Piyasada bu konuda sıkıntılar olduğunu biliyoruz. Çünkü kamyon aksını otobüste kullanıyorlar ve ses şikayeti oluyor. Biz de onun için yeni bir aks geliştiriyoruz.  Ayrıca 22.5 inç, yani standart 12 metrelik otobüslerde kullanılan akslarda da bir iyileştirme yaptık. Eskiden RL75 EC idi, şimdi RL82 EC adını aldı ve kapasitesini 7.5 tondan 8.2 tona artırmış olduk. Bozankaya’nın elektirikli otobüsünün tavanında aküler var. Bu tip akstaki kapasite artışının örneğin aküleri taşıma açısından faydası var. Orada da bir avantaj sağlamış olduk” dedi.  

ZF Services hizmetleri 

Organizasyonun son gününde ise ZF’nin Schweinfurt’taki tesislerine konuk olduk. Burada ZF Services Pazarlama Direktörü Dr. Ulrich Walz dünya çapındaki servis hizmetleri ile ilgili bilgiler verdi. 2013’te yaklaşık 1,5 milyar Euro ciro yaptıklarını belirten Walz, “3 bine yakın çalışanımız, 77 kendi hizmet lokasyonumuz ve 650 civarında servis partnerimiz var. Bunun yanı sıra 32 servis şirketimiz ve 5 pazarlama büromuz var. Almanya’da beş büyük depomuz bulunuyor” dedi. 

Büyüyen pazarlar 

Batı Avrupa’da ve Pasifik bölgesinde büyük bir potansiyel beklediklerini dile getiren Walz, “ZF Asya Pasifik ve Kuzey Amerika bölgesinden 3 milyar 83 milyon Euro ciro elde ediyor. Bu bölgelerde yeni dağıtım organizasyonları kuruluyor. Ürünlerle ilgili yedek parça işimiz oldukça yüksek. Markalarımız Sachs, Lemförder, Boge ve bu şirketler transmisyon, direksiyon, aks debriyaj, süspansiyon sistemleri üretiyor ve revizyon yapılmış ürünleri de pazarlanıyor. Eski ürünleri değerlendirmek çevre için de olumlu bir katkı sağlıyor. Bakım ve onarım bölümlerimiz mevcut. Bazı özel durumlarda servis teşkilatımız ZF haricinde farklı markalara da hizmet veriyor. Biz sadece basit parçalarla uğraşmıyoruz. Aynı zamanda kompleks, karışık şanzıman, debriyaj gibi aksamlarla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Ürünlerle ilgili eğitim ve teknik bilgi aktarımı da beraberinde gerçekleştiriliyor. Revizyon ürünler yeni ürünlerle mukayese edildiğinde yüzde 50-90 arasında malzeme ve enerji tasarrufu gerçekleştiriyoruz. 12 yenileme merkezimiz var. Onarım esnasında kullanmak üzere geçici ürün temini yapıyoruz. Bir aracın şanzımanı arızalı ise geçici bir sanzıman verip, aracın hizmet vermesini sağlıyoruz. Filo sahipleri ile aracın ömrü boyunca bakım ve onarım anlaşmaları yapıyoruz. Teknik eğitimlerde ürünlerin doğru şekilde kullanılması, doğru ürünlerin montajının gerektiği şekilde yapılması bilgileri var. Bakım ve onarım bilgilerini internet üzerinden sunarken sürücü eğitimleri de gerçekleştiriyoruz. Türkiye’de yoğun olarak şanzımanla ilgili eğitimler veriliyor. Ürünümüz doğru zamanda doğru yerde bulunması için 72 bölgesel lojistik merkezimiz var. İnternet ortamında mal siparişi alabiliyoruz” dedi. ■