01.02.2016, 15:13

Terminal anlayışında reform şart

Şehirlerarası yolcu taşımacıları terminal sorunlarına çözüm bekliyor.

Tarifeli karayolu yolcu taşımacılarının gündeminden hiç düşmeyen konulardan birisi de terminaldir. Terminaller konusu çıkış veya park ücretleri, yazıhane kiraları, ortak giderler, alınan hizmetler, terminalin yeri veya büyüklüğünün uygunluğu, çevredeki trafik durumu gibi pek çok şekilde karşımıza çıkar. Yeni yapılacaklarda en çok yeri ve büyüklüğü tartışılırken mevcutlarda ücretler öne çıkar. Öyle ki ücretle ilgili şikayetleri çözmek için zaman zaman tavan ücret belirlenir. Ancak bu dahi sorunları çözmeye yetmez, çünkü bazen buna dahi uyulmaz. Bu önemli konu üzerinde biraz geniş biçimde duralım… Tabii, öncelik karayolu mevzuatı.

Taşıma Kanunu

Terminal konusu Karayolu Taşıma Kanununun iki maddesinde geçmektedir. Birincisi; 32’nci madde olup özü, kalkış-varışların buradan yapılması zorunluluğudur. 34’üncü maddedeyse terminal hizmetlerinde öngörülecek hususların Yönetmelik (KTY) ile düzenleneceği belirtilmektedir. 

Taşıma Yönetmeliği

Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde terminal konusu değişik maddelerde işlenmektedir. Bunlardan ilki 5’inci madde olup Kanunda olmadığı halde, terminalleri yetki belgesi zorunluluğu kapsamına almaktadır. Terminal yetki belgeleri madde 6’da, şartları ise madde 13’te yer almaktadır. (Bu şartları sağlamayan yerler de 61’inci maddeye göre terminal amaçlı kullanılmaktadır.)
Yönetmeliğin 32’nci maddesi terminal işletilmesini, 33’üncü maddesi de terminallerde aranan özellikleri belirtmektedir. (Bunlar özde olumlu, ancak nüfus büyüklüğüne göre değişebilecek ve yerel idareye bırakılabilecek hususlardır.)
Yönetmeliğin 60, 61 ve 62’nci maddeleri terminal kullanım zorunluluğu ve indirme-bindirmelere ilişkindir. 
Terminal işletmecilerinin yükümlülükleri 63’üncü, alınacak ücretler ise 64’üncü maddede belirli esaslara bağlanmıştır. (Yine özde olumlu, ancak uygulanabilirliği sınırlıdır. Tavan ücrete rağmen bunlara uyulmaması halinde pek de bir yaptırım bulunmamaktadır.)

Kullanım zorunluluğu

Kalkış-varışların terminallerden yapılması 2003 yılında çıkarılan Karayolu Taşıma Kanununun 32’nci maddesinde yer almaktadır. Aynı husus, Yönetmeliğin 60’ıncı maddesinde tekrarlanmaktadır. Buna göre neredeyse tüm indirme-bindirmeler terminallerde yapılacaktır. Tek istisnası 60.5’teki belediyelerin kendi bölgelerinde göstereceği indirme-bindirme yerleridir. Böyle bir zorunlulukta isabet var mıdır? 

Trafik düzeni

Terminal kullanım zorunluluğuna ilişkin iki gerekçe akla gelmektedir. Birincisi, trafik düzenidir. Öncelikle belirtelim ki böyle bir ihtiyaç belediye alanlarında, özellikle de yoğun trafik bulunan büyükşehirlerde gündeme gelebilir. Karayolları Trafik Kanununa göre trafik komisyonları Büyükşehir Belediye Kanununa göre de UKOME’ler, ihtiyaç olan yerlerde, bu konularda karar almaya zaten yetkili olup peşinen her yerde geçerli bir kural koymaya gerek yoktur.

Taşıma güvenliği

Terminal kullanımı, denetime imkan vererek taşıma güvenliğini arttırabilir. Çok önceki dönemlerde terminal kullanım zorunluluğuna tabi tarifeli taşımalar yüzde 80’lerin üzerindeyken terminal kullanımına tabi olmayan turizm taşımaları epey azdı. Dolayısıyla bunların terminal dışı olmalarıyla göze alınan denetimsizlik ve güvenlik kaybı az idi. Bugün ise taşımaların yüzde 80’i aşan kısmı turizm taşıması olup bunlar güvenlik amaçlı terminal denetiminin dışındadır. Bu denetim az sayıdaki tarifeli taşımada söz konusudur. Öyleyse yapılacak iş, terminal dışı yol denetimleriyle taşıma güvenliğinin arttırılmasıdır. Bu düşünce tarifeli taşımalar için de geçerli olmalıdır. Bunun bir başka alternatifi, bir zamanlar İran’da var olan bugün sürüp sürmediğini bilmediğim tarifeli/tarifesiz tüm seferlerin terminalden yapılmasıdır. Taşıma güvenliğine hizmet edecek bu çözüm kabul edilebilir mi? eğer edilemezse bu düşünce tarifeli taşımaları da kapsamalıdır. 

Terminal işletmeciliği

KTY’nin 32’nci maddesi; taşımacılar dahil, özel girişimcilerin terminal işletmesine izin vermektedir. Peki, işletilecek terminal nereden bulunacaktır? Özel girişimciler terminal yapabilir mi? 
Belediye Kanununun 15 j maddesi otobüs terminallerinin, Büyükşehir Kanununun 7 l maddesi yolcu terminallerinin yapılması, yaptırılması, işletilmesi, işlettirilmesi veya izin/ruhsat verilmesi hususlarını kapsamaktadır. Büyükşehir Kanunundaki 7’nci madde yetki ve sorumluluklara ilişkindir. Belediye Kanunundaki 15’inci madde ise belediyelerin yetki ve imtiyazlarına ilişkindir. Görev ve sorumluluklar ise 14’üncü maddede ayrıca yer almaktadır. Dolayısıyla terminale ilişkin husus, en azından büyükşehir olmayan belediyelerde bir yetki veya imtiyazdır. Büyükşehir Kanununda ise 10’uncu madde büyükşehir belediyelerinin diğer belediyelerdeki yetki ve imtiyazlara sahip olduğunu belirtmektedir. Dolayısıyla terminal konusu büyükşehirler için de bir yetki/imtiyaz olmaktadır. Bunun diğer görev ve sorumluluklardan farkı, bu hakkın başkaları tarafından kullanılmasının mümkün olmamasıdır. 

Özelleştirme konusu

Şüphesiz ki belediye terminali kendisi yapmak zorunda değildir. Bir inşaat firmasına veya müteahhide yaptırması doğaldır. İşletme hakkı ise açık olarak buranın işlerinin belediyece yapılmasıdır. Peki, ya işlettirme hakkı? Bunun hiçbir kural ve bir kısıtlama veya söz hakkı sakla tutulmaksızın ihaleyle kendisine en yüksek bedeli ödeyecek olana verilmesi anlamında algılanması mümkün mü? Kesinlikle hayır! Bu durum, yetki veya imtiyazın satılması anlamına gelir ki mümkün olmamalıdır. Zaten tekel konumunda olan hiçbir şey böyle bir devre konu edilememelidir. Bu, tekel veya imtiyaz sahibi olmanın gereği olarak belediye dışında hiçbir kimse terminal yapma ve/veya işletme hakkına sahip olamamaktadır. İşletme hakkı sadece belediyeden alınabilmekte olup yetki veya imtiyaz devri olamaz. Belediyenin işlettirme hakkı bu kapsamdaki temizlik, güvenlik, ücret toplama vb. hizmetlerin özel kişi veya kişilerden alınması anlamında olabilir. Bunun hepsi dahil bir bedel karşılığı ihaleyle verilmesi hali kabul edilse bile belediyenin kendisine verilen imtiyaza ait kamusal sorumluluğunu unutmaması, buna ilişkin karar hakkını saklı tutması anlamında olmalıdır. Böyle düşünüldüğünde sınırlı olması gereken işlettirme hakkının çok ötesine geçen, terminalin tümüyle satışı gibi özelleştirmeler söz konusu olamaz. Zaten Belediye Kanununun 15’inci maddesi içinde bazı hakların imtiyaz yoluyla devri mümkün görülse de terminallerin özelleştirilmesi anlayışı bu kapsam içinde sayılmamaktadır. 

Sonuçlar 
Terminaller özel bir sorun alanını oluşturmaktadır. Bunlar hakkında çokça söz söylenebilir. Zaten tartışılan ve herkesçe de bilinen bazı konuları tekrarlamaksızın, bazı öneriler yapmakta fayda var. 
• Mevcut mevzuat gereği terminaller tekel konumundaki yerler olup buna göre işletilmelidir. 
• Terminallerin tümüyle özelleştirilmesi yanlış, kamusal amaçlara ve hukuka aykırıdır.  
• İşlettirme anlayışı belediyenin kamusal sorumluluklarını ve söz hakkını ortadan kaldırmayacak biçimde olmalıdır. 
• İşlettirme sözleşmeleri hazırlanırken taşımacıların görüş ve talepleri dikkate alınmalı ve değerlendirilmelidir.
• Tarifeli taşımalarda terminal kullanma zorunluluğu yeniden değerlendirilmeli, yolda kontrol gibi güvenlik amaçlı başka çözümler bulunmalıdır. 
• İndirme-bindirme ve kalkış-varış konularında yerel idarelerin zaten yetkili oldukları dikkate alınmalı; ihtiyaçlara ve gerçeklere uygun olmayabilecek çözümler dayatılmamalıdır. 
• Terminalin yeri, büyüklüğü ve yapısı konularında sonradan giderilmesi mümkün olmayan yanlışların oluşması baştan önlenmelidir. 
• Bu konularda deneyim sahibi işletmeciler ile taşımacıların görüşlerine başvurulmalı ve itibar edilmelidir.
• Özel bir uzmanlık gerektiren terminal projelerinde deneyimli mimarlar görevlendirilmelidir. 
• Çok büyük şehirlerde çok büyük bir terminal yerine uygun büyüklükte birden fazla terminal seçeneği düşünülmelidir. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159
banner153