Trafik Bakanlığı kurulmalı!

12 Eylül’de yapılacak Trafik Çalıştayını, ağırlıklı olarak yolcu taşımacılığının değerlendirilmesi olarak, yani karayoluyla yolcu taşımacılığı ve trafik güvenliği olarak ele alıyorum. Bunun içine şehirlerarası tarifeli yolcu taşımacılığı, personel servis araçları, okul servis araçları, şehiriçi halk otobüsleri ve turizm araçları da giriyor. Yolcu taşımacılığını geniş kapsamlı ele alacağız. 

Son zamanlarda, sektörde trafik kazaları artış gösterdi. Talihsiz kazalar da, kusurlu kazalar da yaşandı. Onun için, bu çalıştay, İçişleri Bakanlığı ile yolcu taşımacılığı adı altında yapılıyor. Gündemde, herkesin bildiği gibi servis sorunu da var. Okul servis araçları sürücülerinin denetim altına alınması ile ilgili bir karar da çıktı, esnafa da sundular. Onlarla ilgili bir eğitim başlıyor, belge verilmesi söz konusu oldu. Ama ben bunun biraz daha ileri gitmesini istiyorum. 

Sürücü eğitimi
Trafikte araç kullananların ilkokuldan daha yüksek eğitim görmüş olmaları gerektiğine inanıyorum. Sürücü eğitim kurumlarının niteliklerinin arttırılması lazım. Özellikle otobüs ve yolcu taşımacılığının farklı bir eğitimle, farklı bir lisansla belgelendirilmesi lazım bence. Çalıştayda Milli Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı, Sanayi Bakanlığı temsilcileri de bulunacaklar. Bu kadar geniş katılımın sebepleri var: Akıllı sistemlerin çok daha aktif kullanılması için Sanayi Bakanlığının burada olması lazım. İçişleri, Ulaştırma ve Milli Eğitimin içinde olması, sürücü eğitimlerinin ve ehliyetlerinin yetersizliği söz konusu.  Özellikle belirtmek istiyorum; trafik eğitiminde, lisanslandırılmasında ve yönetiminde çok başlılığın ortadan kaldırılması lazım. 

Trafik otoritesinin tek elden sürdürülmesi için trafik otoritesinin oluşturulması lazım. Sayın İçişleri Bakanımız, “Trafik terörüyle mücadeleyi birinci plana çekmemiz lazım” sözleriyle gündeme getirdi. Trafikte çok fazla otoritenin olması, sorunların çözümüne bir engel teşkil ediyor. Trafik Bakanlığının kurulması lazım, en azından Trafik Müsteşarlığının kurulması lazım. Bu Müsteşar, bakanlıklar arası koordinasyonu sağlayacak. Tek kanal mekanizması olacak bir yapıya gitmek lazım.

Bir de trafik, uzmanlık gerektiren bir konu. Özellikle trafik polislerinin uzmanlık alanlarının trafik olması lazım ve bu şekilde çalışmaları lazım. Aksi takdirde hayatın belli bir dönemini trafikte geçiren polislerimizin oluşan tecrübeleri yok oluyor. Konu çalıştayda gündeme gelecek, ama ağırlıklı olarak trafikte eğitim, denetim, akıllı sistemlerin hem eğitim hem de denetimde kullanılması, araç takipleri ana konularımız…

Teknoloji bastırıyor

Artık dünyanın gittiği yöne doğru gitmek lazım, çünkü sürücüsüz otomobili gündeme getiren ve kullanmaya başlayan teknolojiyi; mevcut sürücülü araçlarda daha etkin bir şekilde kullanarak, sürücüleri uyaran ve kazayı önleyecek bir şekilde kullanmalıyız. Bunu da trafik çalıştayında gündeme getireceğiz.

Firma ismi…

Kazalarda artık firma ismi belirtilmesi düzenlemesi ile ilgili, yetkili biriyle görüştüm, “yanlış haber ve yanlış algı” diye söyledi. 2009 yılında çıkmış bir genelge var: trafik kazalarında teşhir edilecek olan kusurlu araçlar. O zaman kusur olması lazım, burada şartı var, kusur olması için de raporun çıkması lazım. Hemen rapor çıkmayacaksa teşhirin de hemen yapılması doğru değil. Kusurlu olmayan kazada araç sahibi teşhir edilirse o araç sahibi iki yönden mağdur edilmiş olur. Ben maddeden “kusur olması”nın şart olduğunu anlıyorum, ancak birileri farklı değerlendirebilir. 

Buna benzer bir dava oldu biz bunu gazetelere gittik, anlattık. Kusurlu olduğu belli olmadan teşhir edemezsin ve mağdur edemezsin. Onun için, 15 yıldan beri Türkiye’de trafik kazasından sonra firma isimleri teşhir edilemiyor ve yazılamıyordu. Ne oldu da değişti? Kanun değişmedi, yönerge değişmedi… Biz teşhir etmek doğru değil diye düşünüyoruz, hatta bunların rapordan sonra tescillenmesini de arzu ederiz ki kusurlar tekrarlanmasın. 

Meslektaşlarımızın çalıştaydaki komitelerde, mevzuat değişikliğine, özellikle çözüme gidecek önerilerini gündeme getirmeleri lazım. Hazırlıklı gelmeleri lazım, bu bizim için bir fırsattır. Trafik kazaları bizim sektörümüz için hayati bir önem taşıyan konudur. Ülke için de hayati önem taşır. Bu nedenle Trafik Bakanlığı kurulması lazım. Bu, terörle mücadeleye benzemiyor, terörle mücadelede yılda 800 kişi kaybediyoruz… Biteceğine azalacağına inanıyoruz terörün, ama trafik her geçen gün dünyanın her yerinde karşımıza çıkıyor. Milletin bekası için kalıcı bir çözüm üretmek lazım. Yılda 7–8 bin kişi hayatını kaybediyor 20 bin kişi engelli durumuna geliyor. Bunu popülist bir söylem olarak söylemiyorum…

Dolayısıyla bunun ayrı bir bakanlığının olması lazım ve o bakanlığın, bakanlıklar arası koordinasyonu sağlaması lazım. Trafik tek otoriteye bağlı olmalı.  Bu kadar fazla karar mekanizmasıyla önlemler alınamaz diye düşünüyorum, inşallah bu çalıştayda ve sonrasında yapılacak şurada trafik tek otoriteye bağlanarak bakanlıklar arası koordinesi sağlanır ve bu ülkede kaza oranları gelişmiş ülke seviyesine indirilir. ■