08.01.2018, 12:17

Ulaştırma Altyapıları - 3

Pragmatik olan bu önerinin arkasında herhangi bir teorik uygulama ya da araştırma bulunmamaktadır. Hatta teorik olarak ulaştırma yatırımlarına ayrılması gereken Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYİH) payının hesabı da kolay değildir. Gelişmiş ekonomiler bu oranın ülkenin coğrafyasına, üretken sektörlerinin ulaştırma ile bağıntısının yoğunluğuna, nüfus yoğunluğuna ve nüfusun coğrafik dağılımına bağlı olduğunu ortaya koymaktadır. Ulaştırma yatırımlarının doğru düzeyde olması için kriter ilkesel olarak açık bir şekilde ifade edilmiştir: diğer kamu ya da özel etkinliklerindeki geri dönüş oranında olduğu kadar bir geri dönüş oranına sahip olmalıdır. Bir yatırımdakinden daha yüksek göstergelere sahip olan ve anaparanın fırsat maliyetlerinin kesintilerini düşüren, ulaştırma altyapı projeleri ve programlarındaki herhangi bir geri dönüş oranı kapasite fazlası üretimi işaret etmektedir. 
Geri dönüş oranının ne kadar yüksek olacağı, söz konusu ülkenin ekonomik kalkınma aşamasına bağlı olarak bütün potansiyel anapara kullanımlarına göre olmalı ya da ekonomide uzun dönem kişi başı ulaştırma altyapı gelirleri ile mevcut değeri arasındaki farka göre daha hassas olarak elde edilmelidir. Optimum büyüme senaryolarına referans yapmaksızın ilgili modellerin bağlamında bile bu aralığın GSYİH’nın ulaştırma altyapı yatırımının hedef payı olması gerekmektedir. 

Özetle ne kadar yatırım yapılacağı sorusunun araştırma bazlı oransal cevabı, anapara stoğu rakamlarını gerektirmektedir. Bununla birlikte Avrupa Ulaştırma Bakanları Konferansı (ECMT) üye ülkelerinin sadece birisi düzenli olarak yıllık anapara stoku verisi yayınlamaktadır. Belirli sayıdaki ülke bazı ulaştırma türleri için ara sıra anapara stoku verisi üretmektedir. Dahası anapara stoku rakamlarının hesaplaması ile ilgili bilgi verilmemektedir. Örneğin sürekli envanter yönteminin kullanılmasında olduğu gibi yatırım verilerinden stok rakamlarının hesaplanmasında standart yöntemlerin uygulanması teşebbüsü, her bir ülke için zamana göre ülkeler arasında belirtilen amortisman oranlarında büyük farklılıklar ortaya çıkarmaktadır. Kastedilen amortisman oranları yüzde 0,2 ile yüzde 7,8 aralığında değişmektedir. Spektrumun alt ya da üst sınırından tek bir amortisman oranının seçilmesi stok rakamlarındaki eğilimlerin zıt yönlerini gösterebilmektedir. Bu durum; uluslararası karşılaştırmalı anapara stok rakamlarının yakalanması için eldekilerden sadece bir tanesidir. Yakın dönemdeki bir yuvarlak masa toplantısı makroekonomik analizlerin, ulaştırma altyapı yatırımlarının ekonomik olarak istenen düzeyde belirlenmesine nasıl yardımcı olduğunu göstermektedir.

Uygulamada, altyapı dönüşümü yaşamakta olan ülkeler yetersiz kaynaklara erişimde diğer bakanlıklarda rekabet edebilmek için finans bakanlıkları ile dâhili görüşmelerde gösterge rakamlarını destekleyici görmektedirler. Ulaştırma sisteminde kullanılan diğer özet rakamlarda olduğu gibi (örneğin trafik tıkanıklığı maliyetinin bir ölçütü olarak GSYİH’nın yüzde 2’si) söz konusu rakamlardan oldukça yararlanılmaktadır. Örneğin Ulaştırma Altyapı İhtiyaç Değerlendirmesi (TINA) sürecinde (katılımcı ülkelerde uluslararası altyapıya net bir öncelik tanımlamak için girişilen bir süreç) bilahare aşağıdaki adımlar takip edilmektedir: sıklıkla yüzde 2’lik üst limit için kullanılmaktadır ve sade ana uluslararası ağla ilgili olan belirli bir TINA ağında uygulanmaktadır. Fakat verilerde görüldüğü üzere birçok ülke ulaştırma yatırımları için bu önerinin fonlanmasının teminini yönetmektedir. 
Veriler, söz konusu yolla ölçüldüğü şekli ile gelişmekte olan ülkeler ulaştırma yatırımları için fon temininde nispeten başarılı olmuş görünür iken yapılabilecek olan çeşitli gözlemler söz konusu olmaktadır. İlk olarak mevcut altyapının bakım ve rehabilitasyonu harcamalarında altyapı yatırımlarına çok güçlü bir politik vurgu bulunmaktadır. Çoğu delil bakım problemlerinin sıklıkla göz ardı edilen ciddi bir problem olduğunu göstermektedir. İkinci olarak orantısız bir şekilde politik bir algıda anlaşılır olan uluslararası ağlara yatırıma yapılan bir vurgu bulunmaktadır. Bu süreç boyunca araç sahipliği dramatik artışlar göstermiş ve ortaya çıkan trafik tıkanıklığı ve kirlilik problemleri genel olarak kent içleri ve çevrelerinde kendini göstermiştir. Bununla beraber bu noktada yetersiz eylem gösterilmiş olup bypasslar ve trafik yönetim sistemleri temel gereksinimler olarak kalmaktadır. 

Burada ortaya konan veri farklı türlerdeki ulaştırma yatırım paylarında uzun dönemli eğilimler göstermektedir. Şekil 3’ten batı Avrupa ülkelerinde karayollarına ayrılan pay düşer iken demiryollarına ayrılan payın arttığı görülmektedir. Orta ve doğu Avrupa ülkelerinde demiryolunun payı düşmekte olup yüzde 37’lerde seyretmektedir. 
 

Şekil 3. Ulaştırma Altyapı Yatırımlarında Ortalama Karayolu Payı

Tekraren bu tablodakiler ulaştırmada türel dağılımda olması gereken ile ilgili değil mevcut durum ve eğilimler ile ilgili durumu yansıtmaktadır. Yine de demiryolu sektörel payının sürekli bir düşüş içerisinde olduğu ve demiryolu yatırım payının ise batı Avrupa ülkelerinde kesin olarak bir artışta olduğu söylenmeye değerdir. 

Mevcut rakamların önemli bir gelişimi, demiryollarına olan politik taahhütleri ve çevresel faydalarına dair genel inanışı ifade ettiği söylenebilir. Fakat demiryollarının verili sektörel paylarının düşüşü ile (batı Avrupa ülkelerinin çoğunda mevcut durumda yüzde 10’un altındadır) demiryolu yatırımlarında genelde nispeten daha düşük yatırım oranları, etkilerin gerçekleştirilmesinde nispeten daha yüksek tutarlar ve demiryollarındaki nispeten daha yüksek (ve genellikle göz ardı edilen) bakım sonuçları (Almanya’da yıllık bazda her 100 Euro’luk demiryolu yatırımı 40 Euro’luk bakım gerektirmektedir) gibi konular cevaplanması gereken soruları ifade etmektedir. 

Bu zor bir konudur ve demiryollarında gerekli ekstra harcamalar dâhilindeki kısıtların dikkatli analizi için gerçek bir ihtiyaç bulunmaktadır. Fakat karayolu ücretlendirmesi gibi etkin olmayan ve maliyetli olan politik ölçütlerin dahli olmaksızın demiryolu yatırımları konusu süreç içerinde daha da açıklık kazanmaktadır. Farklı ulaştırma türlerindeki hizmetlerin sosyal fayda ve maliyetlerini yansıtan ödeme ve vergilerin yokluğunda, istenen bir türel dağılım ve daha genelleştirilmiş halinin belirlenmesi ile politik değerlendirmeler ve projelerin fayda-maliyet analizlerinde ikinci en iyi fiyat seviyesi kullanılmalıdır. Sonuç olarak uygun yatırım verilerinin hatalı olma ihtimalinin paralelinde sektör için bütünlüklü bir politika ve araştırma sorunsalına işaret edilmektedir. 

…devam edecek
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner153
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 16 44
2. Fenerbahçe 16 36
3. Samsunspor 16 30
4. Göztepe 16 28
5. Eyüpspor 17 27
6. Beşiktaş 16 26
7. Başakşehir 15 22
8. Gaziantep FK 16 21
9. Antalyaspor 16 21
10. Konyaspor 16 20
11. Rizespor 16 20
12. Trabzonspor 16 19
13. Kasımpasa 15 19
14. Sivasspor 17 19
15. Alanyaspor 16 18
16. Kayserispor 16 15
17. Bodrumspor 16 14
18. Hatayspor 15 9
19. A.Demirspor 15 5
Takımlar O P
1. Kocaelispor 17 35
2. Bandırmaspor 17 33
3. Karagümrük 17 31
4. Erzurumspor 17 29
5. Keçiörengücü 17 27
6. Igdir FK 17 25
7. Ahlatçı Çorum FK 17 25
8. İstanbulspor 17 24
9. Ankaragücü 17 24
10. Manisa FK 17 23
11. Pendikspor 17 23
12. Gençlerbirliği 16 23
13. Esenler Erokspor 17 22
14. Ümraniye 16 22
15. Boluspor 17 22
16. Amed Sportif 16 22
17. Şanlıurfaspor 17 21
18. Sakaryaspor 17 21
19. Adanaspor 16 11
20. Yeni Malatyaspor 17 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 16 39
2. Chelsea 17 35
3. Arsenal 17 33
4. Nottingham Forest 17 31
5. Bournemouth 17 28
6. Aston Villa 17 28
7. M.City 17 27
8. Newcastle 17 26
9. Fulham 17 25
10. Brighton 17 25
11. Tottenham 17 23
12. Brentford 17 23
13. M. United 17 22
14. West Ham United 17 20
15. Everton 16 16
16. Crystal Palace 17 16
17. Leicester City 17 14
18. Wolves 17 12
19. Ipswich Town 17 12
20. Southampton 17 6
Takımlar O P
1. Atletico Madrid 18 41
2. Real Madrid 18 40
3. Barcelona 19 38
4. Athletic Bilbao 19 36
5. Villarreal 18 30
6. Mallorca 19 30
7. Real Sociedad 18 25
8. Girona 18 25
9. Real Betis 18 25
10. Osasuna 18 25
11. Celta Vigo 18 24
12. Rayo Vallecano 18 22
13. Las Palmas 18 22
14. Sevilla 18 22
15. Leganes 18 18
16. Deportivo Alaves 18 17
17. Getafe 18 16
18. Espanyol 18 15
19. Valencia 17 12
20. Real Valladolid 18 12