Otogar çıkış ücretlerine taban-tavan fiyatı isteniyor

UYOF olarak aylık toplantılarını geçtiğimiz hafta içinde gerçekleştirdiklerini belirten İmran Okumuş, “Ulusoy-Varan, Kamil Koç, Pamukkale, Anadolu, Nilüfer, İstanbul Seyahat, Safran, Sakarya VİP, Özkaymak, Kale, Yonca Turizm firma yöneticileri ile bir araya geldik. Otogar çıkış ücretlerinin artışlarıyla ilgili nasıl bir yol izleyeceğimizi tartıştık. ‘Önce otogar yönetimleri ile görüşelim’ kararı çıktı. Hemen arkasından, 2013 yılındaki taban ücret tarifesinin süresi dolduğunu gördük, ‘bunun yenisinin yayınlanmasını isteyelim’ dedik. Taban ve tavan ücretin yıllık olması ve artışların da TEFE ve TÜFE oranlarına göre düzenlenmesine yönelik talebimizi iletelim. İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir gibi ayrım yapmıyoruz, işletmecinin kamu veya özel özel olmasına da bakmıyoruz. Ancak otogar ücretlerindeki artışın adaletli olduğunu düşünmüyoruz. Kendimizi iyi ifade ettiğimizi düşünmüyorum; biz önce kendimizi iyi ifade edelim. Bakanlık yetkililerine de nasıl tedbirler alınması gerekiyorsa, onu iletelim. Bakanlığın buna olumlu yaklaşacağını düşünüyorum. Bu çabanın, ‘serbest piyasaya müdahale denilmesi’ni anlamakta zorlanıyorum. EPDK’nın 20 Mart’ta uyguladığı tavan fiyat uygulamasını sektör mü talep etti? Hayır. EPDK, ‘siz fahiş fiyatla yakıt satıyorsunuz kendinize gelin’ dedi. Ben, Ulaştırma Bakanlığı’nın bize sahip çıkmasını ve fahiş fiyatla çıkış alıyorsunuz diye otogar yönetimlerinin kulaklarını çekmesini istiyorum” dedi.  

Çıkışlarda tavan ücret 50 lira olmalı 

Otogar çıkış tavan ücretlerinin 50 TL olması gerektiğini belirten Okumuş, “Sektörümüzde ortalama bilet fiyatı ortalama 50 TL, hatta bunun da altındadır. Otogar çıkış ücretlerinin büyükşehir statüsünde olan illerde 50 lira olması, diğer illerde yüzde 20, ilçelerde yüzde 20 gibi aşağı doğru giden oranlarda fiyatların belirlenmesi gerektiğini düşünüyoruz.  Buna yönelik talebimizi, çözüm yolları ile birlikte hem Başbakanlığa, hem Bakanlığa rapor halinde sunacağız. Önümüzdeki günlere yönelik randevu talebimiz var. Bu olmazsa, ciddi anlamda hukuki bir mücadele başlatmayı planlıyoruz. Otogar çıkış ücretlerinde tavan ücret tarifesi olmadığı için fırsatçılık yapılmışsa bunu İdare Mahkemesine taşıyacağız. Otogar işletmeleri tekelse, otobüsler buradan kalkmak zorundaysa bu dayatma ile bu fiyatlar sektöre kabul ettirilemez. Otogarlar kendi finansman çaresi olarak sadece otobüsçüleri görmemeli. Ek gelir getirecek şekilde bir finansman arayışlarına gitmeliler. Sadece otobüsçüden para alırım algısı yanlış” dedi. 

Ortak deklarasyon 

Otobüsçülerin haklarını aramak için kurulmuş sivil toplum örgütleri, dernekler ve federasyonların bulunduğunu belirten İmran Okumuş, “Biz, diğer federasyon ve dernek yönetimleri ile de bir araya da geleceğiz. Eylem konusunu gündeme getirmek istemiyoruz; tüccar eylem yapmaz. Biz hakkını meşru zeminde arayacak kadar akla ve bilgiye sahibiz. Ortak bir deklarasyon yayınlanması konusunda görüşmeler yapacağız” dedi.

Sektör hızlı trenle ilgili panik içinde 

Ankara-İstanbul hızlı tren hattının devreye girmesi dolayısıyla sektörün geleceğine yönelik panik içinde olduğunu vurgulayan Okumuş, “Sektörde bir panik var. Aynı şey bizim şirketimiz (Ulusoy-Varan) için de geçerli. Ankara-İstanbul yolunda en çok sefer yapan şirketlerden biriyiz. Sektör olarak ülkemizin gelişimi için yapılan tüm projelere destek vermeliyiz. Hızlı tren bu ülkenin geleceğidir. Gelişmişliği gösteren bir unsurdur. Burada uygulanacak adaletsiz popülist bir fiyat, haksız rekabet yaratır. Bu iktidarın buna müsaade etmeyeceğini düşünüyorum ve bu kadar otobüsçüyü mağdur edecek bir karar vereceğine inanmak istemiyorum. Ankara-İstanbul hızlı tren hattı açıldığında sektörümüz yüzde 20 oranında etkilenecek. Boğaz’ı geçip Halkalı’ya geldiğinde ise sektörümüz yüzde 30 etkilenecek. Tren, asıl yolcusunu uçaktan alacak. Uçak ve karayolu ulaşımı toplamda yüzde 60 etkilenecek” dedi.

Otobüsçüler kendilerine çekidüzen vermeli 

Sektörün kendine çekidüzen vermesi gerektiğini de belirten İmran Okumuş, şunları söyledi: “Biz kendimizi iyi ifade ettiğimiz ve sektör olarak birlik beraberliği oluşturduğumuz sürece, devlettin destekleyeceğine yüzde yüz eminim. YHT’nin fiyatları düşük kalırsa, otobüsçünün mağdur olacağını anlatacağız. Ama mağdur olduğunuzu iddia edip sabah uyandığınızda ‘bir lira bizden, bir lira sizden’ kampanyaları yaparsanız size hiç kimse inanmaz. Biz önce kendimize çekidüzen vermeliyiz. Hala insanları şehiriçinde ücretsiz servislerle taşıyoruz. 17 liraya Çorlu’ya yolcu taşıyor bu sektör. 100 km’lik Kadıköy-Çekmece arasında ücretsiz servis hizmeti veriyor. Biz yapabileceklerimizi, önce kendimiz yapacağız. Yapamadıklarımızı, başaramadıklarımızı, elimizde olmayanları da, bu ülkeyi yönetenlerden, derdimizi iyi anlatarak isteyeceğiz. Engelli yasasını, yüzde 25 doluluk kuralını ve belgelerdeki problemleri anlatacağız. Sektör belge çöplüğüne döndü. Turizm taşımacılığında otobüs yığılmasının önlenmesi gerektiğini dile getireceğiz. Turizm otobüsçülüğü, sosyal anlamda ve bölgesel otopark konusunda da yeniden yapılanmalı. Turizm otobüslerine mutlaka plaka tahdidi gelmesi lazım. Yoksa İstanbul’da, turizm araçlarının çokluğundan park etmeye yer bulamayacağız. Bence iktidarlar kendini iyi ifade eden sektörlere yardımcı olmuştur. Bu sektör kendini iyi ifade edemediği için olumsuzluklar yaşıyor” dedi. 

Biz, UYOF olarak, iftarımızı Ankara’da yapıyoruz. Ankara Büyükşehir’in kurduğu Hacı Bayram Camii çadırında, 14 Temmuz Pazartesi akşamı sektöre bir iftar vermeyi planlıyoruz. Ulaştırma Bakanı ve ilgili diğer birkaç bakanımızı da davet ettik. Bir bakanımızdan teyit aldık. Diğerinden teyit bekliyoruz. 3 bin kişilik bir iftar veriyoruz. Bu sektörün kendini ağırlamasından ziyade halkın içinde yer alması lazım. Çok merak ediyorum bu sektör oraya gelecek mi, o halkla birleşecek mi? Ben tüm sektörü de oraya davet ediyorum.

Çeşme Otogarı örnek alınmalı 

Çıkış ücretlerine zam yapılan otogarlar İstanbul Otogarı’nı baz aldıklarını söylüyorlar. Aslında en başarılı otogar yönetimini Çeşme Belediyesi gösteriyor. Belediye’ye plaka sayınızı bildiriyorsunuz, aylık belli bir ücret alıyor. Bu sektörümüz için örnek alınacak bir çalışmadır. Çeşme Belediyesi’ne teşekkür ediyorum.