Ulaşımın dönüm noktası İETT

HABER: KORKUT AKIN

Bir şehir düşünün, iki kıtada birden konumlanmış olsun. Bir şehir düşünün iki denize de el atsın. Bir şehir düşünün içinden Boğaz geçsin… Bu düşüncenizin geleceği tek yer var: İstanbul. Tarih boyunca medeniyetler geliştirmiş, kültürler yaymış ve hep gözde olmuş bir şehir İstanbul. Tabii, aynı şekilde insanların akın akın geldiği buluşma noktası olmuş… Aslını sorarsanız, hala da devam ediyor bu durum.

Değil mi ki Dünyanın merkezi Sultanahmet, Anadolu’nun merkezi Sirkeci’dir. Değil mi ki yerli yabancı herkesin görmek istediği yerdir. Belediye de bu güzelliğin daha da yaşanabilir olması için canla başla çalışır. Belediye’nin ilk ve en önemli kuruluşlarından birisi İETT’dir. İETT, kurulduğu günden bu yana bir taraftan daha seri, daha güvenli, daha kaliteli hizmet verirken bir taraftan da geçmişten geleceğe uzanan bir yolculuğun mirasını da taşıyor. Neler yok ki o mirasın içinde…

Duymak isteyene İstanbul…

İETT Genel Müdürü, “İstanbul, kendini duymak isteyene anlatır” ana başlığı altında iki ciltlik “Fotoğraflarla İstanbul’da Ulaşım” kitabını sunuyor. İstanbul Kent İçi Ulaşım Tarihçisi Akın Kurtoğlu tarafından hazırlanan ve İETT fotoğraf arşivinden seçilen fotoğraflarla İstanbul’un otobüslü yılları konu ediliyor.

Montajlanmış otobüs…

İkinci Dünya Savaşı yıllarıdır, savaşa girmemiş bile olsak ekonomik sıkıntı yaşanmaktadır. Ama hizmet aksamamalıdır. İnsanlar işlerine, okullarına gidecek ve ülkenin refah seviyesini arttıracaklardır. İETT, işte o hizmeti aksatmadan vermek için gecesini gündüzüne kadar. Amerika’dan ithal edilen Gasoille White araçlar, mecburen parçalar halinde Mısır’ın İskenderiye limanına getirilir, oradan İstanbul’a ulaştırılır. İETT’nin iş bilir, uzman elemanları parçaları birleştirerek pırıl pırıl otobüsleri halkın hizmetine sunar. Yazık ki bu 9 adet otobüs, yedek parça bulunamaması nedeniyle erken çekilir yollardan.

Fokurdayan çaydanlık…

İlk duyduğumda, İETT’nin bir hizmeti sanmıştım, olur mu olur, yolculara, sabah erkenden işe gidenlere çay servisi (şakası bir yana, çok da makbule geçer hâlâ) yapıyordur. Ama öyle değilmiş, motorundan yükselen fokurtular nedeniyle halkımız takmış o adı Leyland’lara…

Tarihe iz bırakmak…

İETT Genel Müdürlüğü, “Fotoğraflarla İstanbul’da Ulaşım”ı yayımlayarak hem geçmişi seriyor gözlerimizin önüne hem de raylı sistemlerle örülen bu güzel şehirde nereden nereye gelindiğini… 

Teşekkürler İETT, teşekkürler emeği geçenler. ■