16.11.2021, 12:12

Yolcu taşımacılığındaki krizi görmek zorundayız

Gazetemizin geçen sayıdaki manşeti “Kriz Derinleşiyor” şeklindeydi. Bu manşet, TOBB Karayolu Yolcu Taşımacılığı Sektör Meclisi Başkanı Sayın Mustafa Yıldırım’ın ifadelerinden alınmıştı. Bunun tam anlamı önce bir krizin olduğudur. Peki bu doğru mu? İktidar mensupları ve onlara destek verenler bir kriz, hatta bir sorun olduğunu kabul etmeseler, küçük bazı sıkıntılar olduğunu belirterek, konuyu geçiştirmeye çalışsalar da artık bu sıkıntılar bir kriz denilebilecek boyuta epey bir süre öncesinde gelmiştir. İkinci olarak krizin sadece olmakla yetinmediği, aynı seviyede kalmadığı aksine krizin daha da ağırlaştığı iddia ediliyor. Bazılarınca görülmek istenmese de artık günden güne bunun doğruluğu da kabul edilmek zorunda. Ben manşetimizi böyle değerlendiriyorum. Bilmem sektör mensupları ve gazetemizi takip eden Bakanlık mensupları bu manşeti nasıl değerlendirdi. 

Ne kadar sürecek?

Krizin ve krizdeki derinleşmenin varlığı kabul edilince; bu kez de karşımıza ne kadar süreceği sorusu çıkıyor. Ülkemizdeki ağır koşullara dünyadaki olumsuz gelişmeler de eklendiğinde, ben bu konuda olumlu düşünemiyorum. Yani bu krizin derinleşmesi uzun sürebilir ve daha ağır bir kriz ortamına da varabiliriz. Kısa, hatta biraz da orta vadede bu krizden çıkış ihtimali pek düşük görünüyor bana. 

Yolcu sayısına etkisi 

Bu kriz ortamında insanların özel araç yerine otobüsleri tercih edeceği akla gelebilir. Zira krizdeki insanlar otomobillerini kullanacak imkan bulamayabilirler. Bu doğru olsa bile, bundan daha önemlisi insanların daha az para harcamak için zorunlu olmayan seyahatlerini azaltacak olmaları akla gelmelidir. Hele artan maliyetler ile taşıma ücretlerini arttırma zorunluluğu da düşünüldüğünde daha az yolcu, daha az sefer ve daha az doluluk şeklinde bir tablo karşımıza çıkabilir. Yaz gelince tabii ki, bir iyileşme olacak, ama ağır kış koşullarından sonra bu iyileşme yeterli düzeyde olacak mı? 

Haksız rekabet konusu

Otobüsle yolcu taşımacılığındaki krizi diğer modların haksız rekabeti ile açıklamak kökü eskilere giden bir iddiadır. Bunun içinde iki husus olabilir. En önemlisi ve çok bilineni akaryakıt fiyat farkıdır. Diğer modlara ÖTV’siz yakıt verilmesi haksız bulunur. 

Peki, öyle mi? Devleti veya ülkeyi idare edenlerin iyi ve kötü gördükleri işlemler arasında ayrım yapma hakları yok mu? Bence var. Çok yazdığım gibi ben demiryolu ve denizyolunu daha iyi taşıma modları olarak kabul eder ve iddia da ederim. Ama havayolunu bu sınıfa koymam. Turizm dışında havayolunun pek de olumlu görünecek bir yanını bilmiyorum. 

İkinci olarak, bazı modlarda devlet mülkiyetinin ağır bastığı taşımaların durumu! Havayolunda THY, demiryolunda TCDD ve TCDD Taşımacılık’ın bazı zararları devlet tarafından karşılanıyor ve sübvanse ediliyor. Bunda haksızlık olabilir. Bunu kamu zararı diye açıklamak bana da yeterli görünmüyor. 

Akaryakıt maliyetini düşürme

Akaryakıt ücretlerinin yüksekliğinden şikayet etmeyen yok. Buna özel araç sahipleri de dahil. Bu durumda yük-yolcu, özel (hususi)-ticari tüm taşıtlar için akaryakıt litre fiyatını indirmek mümkün mü? Devlet böyle bir gelirden vazgeçemez. Bu nedenle de böyle bir indirim zordur. Böyle olunca sadece bazı taşımalar için bir ucuzluk talep edilebilir. Eskiden beri zora giren tüm karayolu taşımacıları akaryakıt desteği isterler. Kriz ortamında bu isteğin artması doğal ve bu talep değişik şekillerde savunulabilir. Geçen hafta gıda taşıyan yük taşıtları için ucuz akaryakıt, otoban ve köprü desteği istendi. Sanki taşıtları gıda taşıyan taşıtlar diye ayırmak ve bu taşıtları sadece gıda taşımalarında kullanmak mümkünmüş gibi. Diğer taşıtların yaptığı taşımalar önemsiz mi, ama biraz mensuplarına hoş görünmek adına böyle bir talep yapıldı. 

Benim bakışım

Ben tavrımı biraz daha açık olarak ortaya koyayım: Yolcu ve yük taşımaları arasında açıkça taraf tutamam. Ticari, hususi taşımalarda ticari taşımaları desteklerim. Buna özel taşıt sınıfında olup ticari amaçlı kullanılan taşıtları da eklemek gerekir. Diğer taraftan ticari araçlarda büyük kapasiteli olanların desteklenmesini savunurum. Buna, yolcuda toplu taşıma diyebiliriz. Ayrım yapmak biraz zor olsa da bunu isterim. Eğer zorda kalırsam sadece tarifeli taşımaların desteklenmesi ile de yetinebilirim. Zira bunlar genellikle zorunlu taşımaları ve az gelirli insanların taşımalarını yapıyorlar. Ama turizme hizmet veren grup taşıma otobüslerini öyle kolayca gözden çıkarmak mümkün değildir. Sonuçta şuna geliyorum; toplu taşıma niteliği olan ticari büyük otobüsler, bu özelliklerine göre mutlaka akaryakıt desteğinden faydalandırılmalıdır. Hangi kapasitedeki, taşıtların bu sınıfa gireceği de önemli. Hangi kapasitedeki otomobillerden büyük olanlar, yani otobüs tanıma içine girenlerin tümü mü? Bundan daha sonrasına gidilerek 18-25-30 koltuk gibi sınır getirilebilir mi? Bu topa daha fazla girmeyelim. Nasıl olacağı ayrı bir konu. 

Akaryakıt da önemli

Çeşitli uygulamalar araştırılabilir. Tarım mazotu uygulaması bir örnek alınabilir. Tabii, otomobiller dahil tüm taşıtlar için mazotun ucuz olması şeklindeki klasik öneriyi yapanlar olacaktır. Kötü olan mazotu, iyi olan benzine göre desteklemeyi haksız bulurum. Hele hele bir otomobili mazotlu diye benzinliye karşı desteklemenin anlaşılabilir bir tarafı yoktur. Sonuç olarak söyleyebilirim ki, otobüsçülerin toplu taşıma yapıp yapmadıkları sorgulanmalıdır. Eğer otobüsler özellikle de büyük otobüsler toplu taşıma aracı değillerse o zaman karayolunda toplu taşıma aracı yok demektir. En azından, bazı otobüslerin toplu taşıma aracı olduğu kabul ediliyorsa o zaman da bunların desteklenmesi gerekir. Taşımacıların tezi toplu taşıma yapan otobüslerin desteklenmesi yönünde olmalıdır.

Atatürk’e borcumuz

Ölümünün 83’üncü yıldönümünde büyük Atatürk’ü saygı ve özlemle anıyorum. Bize bağımsız bir ülkede insan onuruna yaraşır Cumhuriyet içinde yaşama şansı veren kişiye en azından saygı duymak bir borç değil mi? İlave olarak hukukun üstünlüğünün ve yargı bağımsızlığının esas olduğu bir hukuk devletinde yaşamak da çok önemli. Tabii bunu demokratik, laik, özgürlükçü, insan haklarına saygılı bir ortamda gösterebilmek de çok önemli. Biz Atatürk’ün bize bıraktıklarındaki olası eksiklikleri eleştirmek yerine onun bıraktıklarının değerini bilip, eksikliklerini tamamlamakla yükümlüyüz ve ona borcumuzu ancak bu şekilde ödeyebiliriz.

Yorumlar (0)
banner117
5
kısa süreli hafif yoğunluklu yağmur
banner153
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 28 71
2. Fenerbahçe 27 65
3. Samsunspor 29 52
4. Beşiktaş 27 47
5. Eyüpspor 28 44
6. Başakşehir 28 42
7. Göztepe 27 38
8. Gaziantep FK 27 38
9. Kasımpaşa 28 38
10. Antalyaspor 29 37
11. Trabzonspor 27 36
12. Konyaspor 29 34
13. Rizespor 28 34
14. Kayserispor 28 33
15. Sivasspor 29 31
16. Alanyaspor 28 31
17. Bodrum FK 28 30
18. Hatayspor 27 19
19. A.Demirspor 28 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 31 62
2. Karagümrük 32 57
3. Erzurumspor 32 55
4. İstanbulspor 32 52
5. Gençlerbirliği 31 51
6. Bandırmaspor 31 51
7. Esenler Erokspor 32 47
8. Amed Sportif 32 47
9. Ahlatçı Çorum FK 32 46
10. Keçiörengücü 32 45
11. Ümraniye 31 45
12. Boluspor 32 45
13. Iğdır FK 32 45
14. Sakaryaspor 32 42
15. Pendikspor 31 41
16. Ankaragücü 31 38
17. Şanlıurfaspor 32 37
18. Manisa FK 32 37
19. Adanaspor 32 27
20. Yeni Malatyaspor 32 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 30 73
2. Arsenal 31 62
3. Nottingham Forest 31 57
4. Chelsea 30 52
5. M.City 30 51
6. Aston Villa 31 51
7. Newcastle 29 50
8. Brighton 31 47
9. Bournemouth 31 45
10. Fulham 30 45
11. Crystal Palace 30 43
12. Brentford 30 41
13. M. United 30 37
14. Everton 31 35
15. West Ham United 31 35
16. Tottenham 30 34
17. Wolves 31 32
18. Ipswich Town 31 20
19. Leicester City 30 17
20. Southampton 30 10
Takımlar O P
1. Barcelona 29 66
2. Real Madrid 30 63
3. Atletico Madrid 29 57
4. Athletic Bilbao 29 53
5. Villarreal 28 47
6. Real Betis 29 47
7. Mallorca 30 43
8. Celta Vigo 30 40
9. Rayo Vallecano 30 40
10. Real Sociedad 29 38
11. Getafe 29 36
12. Sevilla 29 36
13. Girona 30 34
14. Osasuna 29 34
15. Valencia 30 34
16. Espanyol 29 32
17. Deportivo Alaves 30 30
18. Leganes 29 27
19. Las Palmas 29 26
20. Real Valladolid 29 16