Zor Karar

Çok dinamik olarak yaşanan ve hızlıca gündem değişikliklerinin olduğu günümüz dünyasında buradan sizlere faydalı ve kalıcı paylaşımlar yapmak önemlidir.   

Maalesef günümüzde, pop kültürde her şey çok kısa ömürlü ve bir müddet sonra hiç kimsenin hatırlamadığı ve hatta umursamadığı hale geliyor. Sporda, siyasette, müzikte bunun çok sayıda örnekleri var. Önemli olan kalıcı olmak ise bunun için hedefi doğru belirleyip her gün o hedefe doğru ulaşmamızı sağlayacak olumlu adımlar atmak esastır. Bunun için her koşul ve şartta istikrarlı olmak ve gelecek direnç ve engellemeleri aşacak bilgi sabır ve stratejinizin de olması gereklidir.

Genelde iz bırakmak isteyenler ortaya bir eser koymak zorunda, ancak bu eserin illaki maddi bir varlığı olması gerekmiyor, müzik eserleri yüzlerce yıldan beri icra edilir… Bilimsel çalışmalar da keza öyledir.

Bu yüzden Itrî, Dede Efendi, Vivaldi, Mozart gibi müzisyenler ile Nazım Hikmet, Yahya Kemal, Dickens gibi şairler, Pasteur, Edison, Newton gibi bilim insanları hep hatırlanacak, mimaride, Sinan gibi dâhiler de asla unutulmayacak.

Tarihe iz bırakmak isteyenler özgün olmak zorundadır. Arkalarından konuşulacak şeyleri insanın bizatihi kendi belirler, ya rahmet ya da lanetle anılır. Siyasette bunun çok fazla sayıda örnekleri bulunuyor. Olumu anılanların başında cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk; olumsuz yâd edilenler için de başta Hitler diyeyim gerisini siz tamamlayın…. 

Faaliyette bulunduğumuz karayolu yolcu taşımacılığı sektörü, yüzyıllarca yıldır geçmişi olan kurumsal kimliği oturmuş bir sektör değildir. Türkiye’de 1950’li yıllardan sonra karayollarının artması ile gelişmeye başlamış 60’lı yılların ikinci yarısında ise yerli otobüslerin yapılması ile hızlıca büyüme trendine giren bir sektördür.

Bu süre içerisinde, çok badire atlatmış, her geçen gün deneyim ve görgüsünü arttırmış geleneksel tavırları oluşmaya başlamış büyük bir camiadır. Başlangıçta otobüsçü kavramı sektörün büyüyüp gelişmesi ile birlikte ihtisaslaşmaları da doğurmuştur.

Şehiriçi ve şehirlerarası ayrımı, Karayolu Taşıma Kanununun çıkması sonrası belge türleri ile belirtilen pek çok kırılıma uğramıştır.

Darbeler, depremler görmüş, sarsılmış ama yıkılmamış olan bu sektör bence en büyük darbeyi bu yıl aldı. Dünyayı etkileyen pandemi sonrası ilk defa faaliyetleri tamamen durdu. Otogarlara günlerce araç giriş çıkışı olmadı.
Servis taşımacıları da işyerlerinin faaliyetlerine ara vermesi nedeniyle iş yapamadılar. Mart sonrası okul servis taşımacıları da aynı halde iken şimdi yeni dönemde okulların açılıp açılmayacağı tartışması ile belirsiz bir hale gelen işlerinin nasıl olacağını düşünüyorlar. Yatırım yapıp araç almış olan servisçiler epeyce zor durumlar yaşadılar, yaşıyorlar ve de yaşamaya devam edecekler. Bu arada kurların da sürekli yükselmesi, olumsuzluk üzerine olumsuzluk yarattı.

Para ve itibar kayıplarımız olabilir, geçmişte oldu, gelecekte de olacak; ancak sağlık kaybedilirse, ya geri gelmez ya da geri getirmek için belki tüm servetinizi gözünüzü kırpmadan harcayabilirsiniz. 

Karar sizin: Para mı Sağlık mı? 

Şimdi, ülkeyi yönetenlerin de aynı ikilemin içinde olduğunu bilin… ■