Mersin’de, devletin yazılı kurallarına meydan okunuyor

Otogarlar yerlerinin tespiti ve işletilmesi ile içinde kaç yazıhanenin, kaç dükkanın, kaç ticari ünitenin, kaç servisin yapılacağının büyüklüğü, küçüklüğü, yüksekliği, alçaklığı, şehrin neresinde yapılması gerektiği, konusunda belediyeler hala tam yetkili. Belediyeler bunu görev olarak kabul ediyor. Devletin ona verdiği görevi imtiyaz olarak kullanıyordu. İşte bunun en çarpıcı örneği Mersin. Yeni otogarın dörtte biri nispetinde otogar yapılırsa Mersin’in ihtiyacını karşılardı. Ama dört kat beş kat büyüklüğünde bir otogar yapıldı.

Mersin Otogarı’nda 20 milyon TL’ye inşa edilen otogarın 81 adet işyeri için yıllık 23 milyon TL’ye Mersin Şimşek Group Şirketi’ne verilmesi ile ilk yanlış yapıldı. Mersin Şimşek Group yazıhane başına yıllık 400 bin TL gibi astronomik bir kira bedeli ve buna ilave olarak ortak gider ücreti talep etti, bunu kabul etmeyen acente esnafına bir müddet sonra 40 adet yazıhane için 60-96 bin TL aralığında bir kira bedeli önerildi. Mersin’deki yazıhane kira fiyatları, Ankara otogarındaki yazıhane kira fiyatlarından 10 kat daha fazla. Kayseri ve Adana’da ise yıllık ortalama yazıhane kira fiyatları 30 bin TL. Neresinden bakarsanız bakın, bu rakamların karşılanması mümkün değil. Zaten ihaleyi kazanan firma da yıllık 23 milyon TL’yi 4 takside bölmüş. Üç taksidi de ödememiş. Dördüncü taksitin süresi de bu ay sonunda doluyor. Bu ihalenin iptal edilmesi lazım. 

Daha önceki yazılarımda paylaştığım bir şey vardı. Otogarların yapımı ve işletilmesi ile işletme esaslarının belirlenmesi sürecinde belediyeler tek başına yetkili ve imtiyazlı durumda olmamalılar. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın koordinasyonunda ve sorumluluğunda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, belediye ve ilgili otobüs firmalarının temsilcileri ile Sanayi ve Ticaret Odalarının ilgili meslek komiteleri ve TOBB Meclisi’nin oluşturacağı bir komisyonca otogarların yerleri, biçimleri kiraları, şehrin neresine yapılması gerektiği bununla ilgili bizim tezimizin son derece haklı ve doğru olduğu Mersin’deki otogarda görüldü.

Bu hafta içinde Ulaştırma Bakanlığı ile Mersin Otogarı konusunu görüşeceğiz. Mersin Otogarında, bu kiraları kabul etmeyenler otogara alınmıyor. Arabaları otogara sokulmuyor. Bu son derece yasadışı bir uygulamadır. İhaleyi alan Şimşek Grup bile firmanın özel güvenlik şirketi tarafından kaba kuvvetle otogara alınmıyor. Otobüsçünün zaman tarifesinde Mersin işlenmişse, Mersin Otogarında F1 belgesi olan firma varsa, D1’ine de işlemişse yasal hiçbir kuvvetin otobüsü otogara sokmama yetkisi yok. Biz devlete sesleniyoruz. Mersin’de devletin yazılı kurallarına meydan okurcasına hareket ediliyor. Ne belediye ne de herhangi bir müteahhit şirketi devlete meydan okuyamaz. Biz diyoruz ki, Mersin’deki taşıma hattında bulunan firmaların otogara alınması lazım. Otogarlar aynı zamanda yolcu indirilen yerdir. Şoförlerin dinlenme yeridir. Bütün hizmetlerin verildiği yerdir. Otobüsçülerin bu hizmetlerden, yasadışı olarak mahrum edilmesi, kabul edilecek bir durum değildir. TOFED güçlü bir federasyondur, ayrıca bu sadece TOFED’i ilgilendiren bir konu değil, kardeş federasyonlarımız da son derece rahatsızlar. Biz TOFED, UYOF, TOF ve diğer kuruluşlar ile en önemlisi TOBB Karayolu Yolcu Taşımacılığı Meclisi ile birlikte bu durumu Ulaştırma Bakanlığı ile görüşeceğiz. Ya düzeltilir ya da Türkiye’deki bütün firmalar Mersin hatlarını iptal ederler. Belediyeye, “Alın otogarı, başınıza çalın” deriz. ■