Önemli sözler unutulmaz!

Halkımızın gelenekselleşen önemli ve güzel sözleri vardır. Kısa yoldan, kese yoldan meramını anlatır, hatta daha fazlasını da…

Deliyi dövmüşler, “Vay, arkam” diye ağlamış. Yahu, başına vuruyorlardı, ben gördüm. Ah, demiş deli: “Hamim olsaydı, vurabilirler miydi, hiç. Arkam derken hamimin olmadığını anlatıyordum.”

Bu hikayeyi otobüsçülere uyarlarsak, bizim üvey evlat olduğumuz çıkar ortaya. Biz Ankara’da, Büyük Anadolu Oteli’nde otobüsçülere seslenen Başbakan’a inandık, onun verdiği sözü tutacağına inandık. Ama öyle olmadı. aradan geçen bunca yılda ne bir ses ne bir nefes!

Atı alan Üsküdar’ı geçti. Havayoluna koruma, kollama, teşvik, destek… bize gelince hava cıva! Turizmin üç ayaklı olduğunu herkes biliyor. Turistlerin ulaşamadığı otelin vergisi az, yeme içmenin de öyle… Turistleri ulaştıracak taşımacıların hizmeti vergiye tabi. Peki, sorarım size; kim niye gitsin o otele, lokantaya pahalıya ulaşacak olunca?

Sayın Başbakan, konaklama ve yeme içmeyle ulaştırmayı eşitleyeceğiz diye söz vermişti. Gündemin yoğunluğundan olsa gerek unuttu. O zaman bize düşen, sesimizi yükseltip verilen sözlerin yerine getirilmesini istemektir. Burada, sakın ola ki kaos, karmaşa istediğimiz gibi bir anlam çıkarılmaya çalışılmasın, biz sadece yolcumuzun ucuz, güvenli, seri, çevreci ve daha da önemlisi noktadan noktaya ulaştırmayı istiyoruz, bunun için çalışıyoruz.

Yakıtı devlet desteğiyle, hatta imtiyazıyla alan havayolu taşımacıları suyu bile ücretli satıyor yolcusuna. Biz hem pahalı akaryakıt kullanıyoruz hem de internetten ikrama kadar hemen her isteğini karşılıyoruz. Van’dan kalkan uçak, hiçbir yere uğramadan doğrudan İstanbul’a iniyor. Bir veriyorsa, alan vergisi ödüyorlar, onu da yolcudan talep ettiğine sizler de şahit oluyorsunuzdur muhakkak. İsterseniz kampanyalı dönemlerde bir sorun; bakalım ne cevap alacaksınız. 

Otobüsçü öyle mi, otoyol için ayrı, her terminal için ayrı giriş-çıkış parası ödüyor. Buna can mı dayanır? Canı yanan otobüsçünün yarın seçimlerdeki kozu kullanacağı oyları olacaktır.