Otobüsçüleri unutmayın!

Geçen hafta yazımı yazdıktan sonra gelen bir haber, aslında beni heyecanlandırmalıydı, ama tedirginliğim öne geçti. 

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Maliye Bakanı Naci Ağbal ve Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan üst düzey yöneticilerin de katılımıyla Yeni Orta Vadeli Programı (2018-2020) açıkladılar. Programa göre, “özel sektörün yenilikçi ve üretken yatırımları ve ticareti destekleyecek, vatandaşların yaşam kalitesini artıracak nitelikteki öncelikli altyapı alanlarına yönlendirilmesine devam edilecek” ve “sektörlerin rekabet gücünün geliştirilmesi ve uluslararası ticaretin kolaylaştırılması amacıyla lojistik hizmetler etkinleştirilecek”miş. Duy da inanma!

Nedenini ben söyleyeyim size, çünkü bu –cek, -cak’lı söylem hep en arkaya atılır. Bu yaşıma geldim, bir yönetici ileride yapacağız diye süre ve miat da belirtmeden iddia ileri sürüyorsa, olmuyor. Söylemişti dersiniz… 

Program, “özel sektörün yatırımları desteklenecek” diyor. Şehirlerarası karayoluyla yolcu taşımacılığı yapan otobüsçüler olarak yollar dışında ne zaman desteklendik? Hiç. Peki, engellenmelerimizi saysak… Değil bu sütun, sayfalar yetmez. “Üretken yatırım”, olsa olsa otogar olur. Çünkü otogarlar bulundukları yerlerin sosyal ve ticari merkezleridir. Otogarları şehir dışına taşıdığınız zaman ne ticari ne de sosyal merkezlikleri kalır. Otogarlar şehir içinde bulunmalıdır; hem lojistik hem de “üretken yatırım” anlamında işte o zaman işlevlerini yerlerine getirirler. 

Yerel yöneticiler, otogarları şehir dışına taşımayı görev sayıyor… Aradan üç-beş yıl geçince orası da merkeze dönüşüyor… Bu kez oradan da taşımayı düşünüyorlar. Bizim sektörümüz için söylüyorum, şehir dışına yapılan otogarlar sadece inşaat sektörünü hareketlendirir. O zaten hareketli, ama insanları birbirine kavuşturan, asker ocağına taşıyan, hastaneye ulaştıran, işine götüren otobüsçülük sekteye uğrar. Sayın Bakanların açıkladıkları program çerçevesinde bunlara dikkat etmek gerekir.

Anlı şanlı, yandan çarklı federasyonlarımız var… Bekledim bir şey derler diye, ama çıt çıkmadı hiçbirinden. İşte, İstanbul’da üçüncü köprü zorunluluğuyla bir sorun yaşanıyor. Yeni bir otogar lazım, hatta otogarlar lazım. Bu federasyonlarımızın yöneticilerine sormak lazım: yedek bir planınız var mı? Yok. Çünkü hiçbiri otobüsçü değil yöneticilerin. Otobüsçünün halinden otobüsçü anlar, onun için de federasyonların yönetimine bu sektörün içinden insanların gelmesi gerekir. ■