10.10.2017, 10:34

Otomobil Sahipliği ve Sistemsel Yenilenme - 2

‘Akıllı ulaştırma’nın ülkemizdeki ilk uygulamalarını, yakın bir geçmişte İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Elektronik Denetim Sistemleri çalışmaları ile görmeye başladık. Sonrasında bu uygulamalar İstanbul’un hemen hemen her noktasında başarıyla uygulanmaya başladı. Her ne kadar bu ve benzeri uygulamalar ilk etapta ‘ceza’ eksenli ve dolayısıyla ‘yetki-sorumluluğu’ elinde bulunduran idarelerin ‘mali’ kaygıları ve refleksleri olarak algılanabilse de, ülkemizde ‘yasaklar’ın ‘ahlaki’ ve ‘fayda’ eksenli arka planı algılanamadığından(algılatılamadığından) ‘ortak yaşam’ı kolaylaştırıcı bu tedbirlerin ancak ve ancak ‘cezai tedbirler’ ve ‘güçlü denetim mekanizmaları’ ile sağlanabileceği hususu da bir vakıadır. Zira bu da aynı ‘özel araç’ kullanımının yaygınlığının ‘para-statü’ eksenli toplumsal algısının çarpık sonuçlarına paralel sonuçlara sahiptir. Yani ‘tüketim kültürü ve alışkanlıkları’nın yönlendirilmesi, daha doğrusu ‘yönetişimi’ ile alakalıdır. Ancak buradaki ince çizgi; ‘yönetme’ ve ‘yönetişim’ arasındaki algıdan geçecektir. Nasıl ki; medyanın abartılı bir güce ulaştığı günümüzde; sistem her ne kadar ‘demokrasi’ olarak işlese de, medya kanalı ile insanların bilinçaltına bir ‘doğru’yu empoze etmek mümkün olabiliyorsa, burada ‘insanların ortak faydası’nı gözetecek olan ‘tüketim kültürü, toplumsal bilinç, şehirlilik algısı’nın arkası ‘yönetişim’ ile doldurulabilir. 

Medyanın işlevselliği
Burada; yönetici kadrolar, STK’lar, vakıflar, üniversiteler, halka ‘medyayı doğru yönde araçsallaştırarak’ çözüme giden örneklikleri ortaya koymalıdırlar. ‘Medyanın işlevselliği’ ancak bu yönde anlam kazanabilecektir. Bu bağlamda ABD ve benzeri ‘ileri teknoloji-ekonomi’ toplumlarında ‘demokrasi’, heyecanını kaybetmiş ve ‘medya ve benzeri’ güçlerin argümanı haline evrilmeye başlayabilmektedir. Bu; buralarda ‘demokrasi’nin olmadığı anlamına gelmemekle beraber, aslında medya ve görsel’in tahakkümü altına girmiştir. Ama bu toplumlar - geneli itibariyle- ‘yasak’ algısını kendi ‘ahlakilik’ ölçütleri üzerinden okumayı içselleştirebilmiş toplumlardır. Kuzey ve Batı’nın politik olarak ‘galip’, ekonomik-teknolojik olarak ‘ileri’ toplumlarının bu durumu karşısında, Dünya’nın geri kalanında; genel ‘tüketim kültürü’ alışkanlıkları ‘takip, taklit, görsel ve statü’ üzerine yoğunlaşmıştır. 

Akıllı medya…
Bu toplumların birçoğu aynı zamanda ‘gayri safi milli hasılası’ düşük ve ‘yerinden üretim’in olmadığı toplumlardır. Bu toplumları genel seyri; yüzyıllık süreçte, ‘kapalı toplumlar-kapalı cemiyetler-grupsal tahakküm’ ve takibinde de ‘dünyaya açılış’ üzerine bir seyir izlemiş olup, bugün itibariyle ‘kâr ve zarara’, ‘fırsatlara ve tehditlere’ açık olan bir ‘güçlü yön-zayıf yön’ değişkenleri havuzuna sahiptir. Buradaki üçüncü adım; bütün bu süreçleri ve karmaşayı toparlayıp bir görüş açısı kazandırabilecek olan bir ‘perspektif inşası’ olmalıdır. Zira halkımız ve benzeri halklar için ‘yasaklar’ bizatihi ‘baskı, denetim ve hatırlatma’ unsurları olarak algılanabilmektedir. Bunda hem yönetimin hem de yönetilenlerin birçok yanlış algısı ve fiili rol almaktadır, almıştır. Esas olan ise, tabir yerindeyse ‘hatalı tespiti’ ve ‘ilk nerede ne zaman kimin yanlışı ile başladı’ sorusuna cevap aramak yerine bir yönetişim anlayışı içerisinde ‘medya-teknik-ekonomi’nin imkanlarını doğru yönde kullanarak ‘olması gereken’i bir örneklik olarak ortaya koymaktır. Burada ‘medyanın yönetişim’i kavramını ve bununla beraber içeriği başlı başına tartışılacak olan bir ‘akıllı medya’ kavramını da ortaya atabiliriz.

Ulaştırma süreci…
Günümüzde ‘iletişim-bilişim teknolojileri’ gibi konular, ‘ulaştırma’ ile beraber ya da bizatihi içerisinde değerlendiriliyor. Dolayısıyla bütün bu ifade ettiklerimizi de ‘entegrist’ bir bakış açısında toplamak mümkün olabilecektir. ‘Alternatif enerji’ ‘yenilenebilir enerji’ gibi kavramları ‘sürdürülebilirlik’ ile birleştirerek tam da burada ‘akıllı’ bir okuma yapmamız mümkün olabilecektir. Zira ülkemiz bütünüyle en genel anlamda kuzey ve batı ülkelerine kıyasla güneş enerjisi ve rüzgar enerjisi zengini bir ülkedir. Bu anlamda, bu enerjiler ölçeğinde İstanbul’umuz; güney illerimizden ve Ege illerimizden daha fakir olabilir, ancak bunun basit bir coğrafi kabul metodu yoktur. Öyle ki; rüzgarların yıl içerisinde, esiş yönleri, iklim- bitki örtüsü, arazi yapısı, yerleşim, enlem-boylam ve benzeri birçok değişkeni vardır. Dolayısıyla ‘akıllı bir tasarım’ dahilinde lojistik altyapısı da güçlendirilmiş bir şeklide oluşturulacak olan tesisleşme süreciyle, bir bölgenin farklı yörelerinde yılın farklı zamanlarında edinilecek maksimum rüzgar enerjisi etütleri dahilinde, en üst düzeyde bir ‘rüzgar enerjisi’ edinimi mümkün olabilecektir. 

Enerjinin planlanması…
Benzer bir yaklaşım ‘güneş enerjisi’ ve diğer alternatif enerji kaynakları içinde geçerli olabilecektir. Hatta bu kaynakların; edinildikleri coğrafyada, en yakın yörelere direk kaynaktan-tasarruf alanına taşınımının yönlendirilmesi de söz konusu olabilecektir. Bütün bunlar ‘ulaştırma’nın direk ilgi alanı içerisine girmektedir. Bu bağlamda da; ‘ulaştırma-planlama-enerji’ ekseninin ‘akıllı şebekelendirilmesi’nin tam merkezindeki bir ‘entegrasyon’u ifade etmektedir. Denetim mekanizması güçlü kurulmuş, idari karmaşadan uzak, yerinde müdahale imkanı sağlayan, lojistik imkanlarından en üst düzeyde faydalanan, hizmet parametreleri yüksek, sürdürülebilirlik merkezli ve ‘insan odaklı’ yaklaşımlar tamamıyla bir ‘akıllı tasarım’ sürecinin organlarını meydana getirmektedir.  ‘Akıllı şehirler’ konusu hizmet parametreleri ile doğrudan bağlantılı olup elektronik-yazılım-ulaştırma-endüstri-makine mühendisleri’ni bir araya getirecek bir arka plana sahiptir. 

Hepsi entegre edilmeli…
Bu anlamda akademi-piyasa entegrasyonu, teori-uygulama entegrasyonu ve benzeri birçok sosyolojik-felsefi-teknik entegrasyon anlamında içeriği doldurulabilecek bir geniş alanı ifade eder. Bu anlamda; caddelerden mahallere, ilçelerden yörelere geniş bir okuma ve yeniden yapılanma fırsatlarını barındırır. Aslında; Batı’nın ve son dönemlerde Uzak Asya’nın öncülüğünü yaptığı teknik gelişmelerin ‘imkanları’nın salt okunurluğunun bizim olan bir ‘perspektif’ ile birleştirilip gerçek bir yeniden yapılanma ihtimalini ortaya koyar. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159
banner153
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 10 28
2. Samsunspor 11 25
3. Fenerbahçe 10 23
4. Beşiktaş 10 20
5. Eyüpspor 11 19
6. Sivasspor 11 17
7. Göztepe 10 15
8. Başakşehir 10 15
9. Kasımpasa 11 14
10. Konyaspor 11 14
11. Trabzonspor 10 12
12. Gaziantep FK 10 12
13. Bodrumspor 11 11
14. Antalyaspor 11 11
15. Alanyaspor 11 10
16. Rizespor 10 10
17. Kayserispor 10 9
18. Hatayspor 10 3
19. A.Demirspor 10 2
Takımlar O P
1. Erzurumspor 11 22
2. Kocaelispor 11 22
3. Bandırmaspor 11 21
4. Karagümrük 11 18
5. Igdir FK 11 18
6. Boluspor 11 18
7. Esenler Erokspor 11 17
8. Ümraniye 11 17
9. Pendikspor 11 17
10. Ankaragücü 11 16
11. Ahlatçı Çorum FK 11 16
12. Şanlıurfaspor 11 15
13. Gençlerbirliği 11 15
14. Manisa FK 11 14
15. Keçiörengücü 11 14
16. İstanbulspor 11 13
17. Sakaryaspor 11 13
18. Amed Sportif 11 13
19. Adanaspor 11 6
20. Yeni Malatyaspor 11 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 10 25
2. M.City 10 23
3. Nottingham Forest 10 19
4. Chelsea 10 18
5. Arsenal 10 18
6. Aston Villa 10 18
7. Tottenham 10 16
8. Brighton 10 16
9. Fulham 10 15
10. Bournemouth 10 15
11. Newcastle 10 15
12. Brentford 10 13
13. M. United 10 12
14. West Ham United 10 11
15. Leicester City 10 10
16. Everton 10 9
17. Crystal Palace 10 7
18. Ipswich Town 10 5
19. Southampton 10 4
20. Wolves 10 3
Takımlar O P
1. Barcelona 12 33
2. Real Madrid 11 24
3. Atletico Madrid 12 23
4. Villarreal 11 21
5. Osasuna 12 21
6. Athletic Bilbao 12 19
7. Real Betis 12 19
8. Mallorca 12 18
9. Rayo Vallecano 11 16
10. Celta Vigo 12 16
11. Real Sociedad 12 15
12. Girona 12 15
13. Sevilla 12 15
14. Deportivo Alaves 12 13
15. Leganes 12 11
16. Getafe 12 10
17. Espanyol 12 10
18. Las Palmas 12 9
19. Real Valladolid 12 8
20. Valencia 11 7