Rakam Az, Oran Az bu hafta…

Merhaba.

"Millet büyük gayeye ortaklaşa yürürse; herhalde başarılı olacaktır"  der Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1923 yılında. 30 Ağustos Zaferi, böyle ortak yürüyüşün başarısı olmuştur. 

30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu Olsun.

*  *  *

Kısaca dünya ekonomisine bakalım… 

Faizsiz dünyada ABD ekonomisi bile istihdamda giderek zayıflıyor, yine tahminlerden çok düşük bir veri çıktı, Hani bazen gelen ayın içinde düzeltmeler yapıyorlar ya, bu veri düzeltilecek gibi değil. Demek ki, faiz arttırmak giderek tehlikeli hale geliyor, tüm ülkeler indirirken. Bu durum nedeni ile de bizim yaşadığımız çalkantıya rağmen bile, dolar kuru gerilemeye devam ediyor. Bolluk sürüyor.  

ABD Başkan Yardımcısı, geçen haftaki Türkiye ziyaretine, gecikme özrü ile başladı. Neden geciktiğini pek anlatmadı. O anlatmadı ama... Yaklaşan ABD Başkanlık seçimlerinin adayı; kalkışmada, 13 CIA ajanının  Türkiye'de olduğunu ve kalkışmaya yardım ettiğini eleştiriyordu. 

Kendi devletleri açısından doğru görev yaptılar, kızmak yanlış olur. 

(http://www.nabizhaber.com/donald-trump-13-cia-yetkilisi-darbeye-yardim-etti-12356h.htm).

Kim Amerika olsa aynısını yapar. Geçen haftadan Fransa'yı hatırlayınız.

Birkaç hafta sonra da Rusya Devlet Başkanı, misafir gelecek. O da kendi ulusunun iyiliği için geliyor, haklı. 2040 yılında bile dünyanın enerjisinin yüzde 78'i petrolden geleceğine göre, bu tedariki bugünden düzenlemek istiyorlar… Biz de öyle...

Her Şey Vatan İçin!

*  *  *

Rio Olimpiyatlarında 1 altın madalya aldık. Bu performans, gençlik ve spor alanındaki karnemiz. Her spor dalında federasyonumuz var, ve yıllık plan dahilinde ödenek harcıyorlar. 

Bu tek madalyanın maliyeti 236 milyon TL olmuş. Bu işlerimizin sorumlusu Gençlik ve Spor Bakanlığı.

Bir iş insanı geçen yıl, bakanlıkların da şirketlerde olduğu gibi, Performans Kriterleri ile yönetilmesini uygun bulmuştu. Dönem başında planını yapar; dönem sonunda raporunu verir ve başarısı rakamsal olarak ortaya çıkar.  Zaman içinde kayıplarını azaltır; verimlerini arttırır.

Bir verimlilik haberinin tam yeri geldi: 

Ulusal Varlık Fonu kuruldu. Kamunun fonlarını yönetecek. Uluslararası denetim görecek ve denetim raporu kamuoyuna açık olacak.  Bu sayede uluslararası itibarı olacak. Kamunun ihtiyaç duyduğu finansmanları uygun maliyetlerle yapacak. 

Bu  fondan başka hangi ülkelerde olduğunu araştırdım.

Baktım ki, dünyanın en büyük ulusal fonu Japonya'da. İkinci büyük sizi de şaşırtır: Norveç. Küçük ülkede bu büyük fon. 

Bu fonların toplamı 2020'ye kadar da yüzde 11 büyüyecek, şu durgun dünyada.  

Demek ki, ekonomileri açmak için devlet yatırımları dünyada artacak… Devlet yatırımları.

Adını bildiğiniz tüm devletlerin ulusal fonları var, bizimki yeni, daha önceleri nerelerde idi?

Bizde de finanstaki rekabetin başı bağlanıyor, diğer büyük ülkelerdeki gibi...

Bu eksende bir alıntı da ekleyeyim; "…Bugün, egemen sınıfların genç kuşakları, sermayenin kazandığı serbestlikleri kaybetmekten korkmaya başlarken, diğer sınıfların bireyleri, karşılarındaki dev sorunların hiçbirini salt kendi bireysel kapasiteleriyle aşamayacaklarını görüyorlar. Bir güvence olarak dini, etnik aidiyetlere sığınmaya çalışırken, bu aidiyetleri bünyesinde birleştirecek güçlü liderler aramaya başlıyorlar. Bu noktada egemen sınıfların korkularıyla, alt sınıflardan korkuları, sağ popülizmde buluşmaya başlayarak, neo-liberalizmden, liberal demokrasiden uzaklaşarak, otoriter-korporatist tercihlere doğru yönelmeye başlıyor..."  

Yani; Büyümenin Paylaşılması, Kalkınmanın Yayılması çok ve çok gerekli hale geliyor.

*  *  *

Bir büyük açılışımız var:

Asya ile Avrupa kıtasını ulaşımda bağlamak giderek daha büyük ihtiyaç haline geliyor. 

İstanbul Boğazı'ndaki 3’üncü bağlama da Yavuz Sultan Selim Köprüsü. 

2.200 metrelik toplam uzunluğunun 1.400 metresi askı olan bu büyük köprü açıldı.

Çabucak... 

Gelecek yazımızda bu köprü hakkında daha uzun konuşalım...

İyi haftalar. ■