Rakamla mı konuşursunuz; yoksa...

Cari açığın yüzde 50’sini(!)  kapatan turizmciler bölgesel gerçekleri iyice görmeye başladılar; şartlar nedeniyle geçen yıla kıyasla etkili bir boşluk var. Onların dile getirdiği kötümser rakamları daha önce de konuştuk. Yüzde 84 eğitimsizlik, yüzde 45 gelir kaybı, yüzde 20 adet kaybı, mali destek talepleri; haziranın sonuna yaklaştığımız bu günlerde Başbakan'a henüz başvuru yapan turizm örgütlerinin. 

Toplamın içinde sadece yüzde 10 olan Rus turist gelmeyince, yüzde 45 kayıptan söz etmeye devam ediyorlar. Kurtuluş projeleri düşünmeye başladıklarında 2017 başlamış olacak. Yine de doğru adımdır. Durumun analizini yapacaklar, çözüm yolunda sektörel sesi yaratacaklar, turizmi daraltan nedenlerin uluslararası olduğunu kavrayacaklar… Sadece Ekonomi Bakanlığı ile Turizm Bakanlığı ile olmadığını görecekler. Dışişleri camiasının ticari ve temsili gücüne başvuracaklar. 

* * *

Rakam çok. 

Sınav sonuçlarından bahsedelim; çocuklarımızın aldığı puanlardan... Biri TEOG, yani Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş sınavı, eskinin ortaokul bitirme sınavları. 

Diğeri YGS yani Yükseköğretime (üniversiteye) Giriş Sınavı, yani liseyi bitirdiği bilgi düzeyi. 

Çocuklarımız, yarının büyükleri, ortaokulda aldıkları puanlarını düşüre düşüre yükseköğretime ilerliyorlar.

Hep 100 üzerinden konuşuyoruz. 

Ortaokulu Türkçe dersinden 58 ile bitiriyor, liseyi ise 48 ile, 10 puan kayıpla. 

Matematikte, ortaokulu sadece 43 ile bitiriyor ve liseyi ise maalesef 20 ile… Durum kötü. 

Fen dersini ortaokulda 58 ile bitiren çocuğumuz, liseyi 14 (on dört) ile bitiriyor. 

Muhakeme gerektiren derslerde gerileme çok daha vahim. 

*

Bu çocukların anne-babası ilkokul mezunu olanları, toplamın yaklaşık yüzde 50’si. 

Anne-babasının ekonomik durumu kötü olanları, toplamın yüzde 25’i, durumu iyi olanlar da diğer yüzde 25.

İki tane 25’lik dilimin arasındaki puan farkı yaklaşık yüzde 100. 

Anne-babası yükseköğrenim görmüş çocukların puanı matematikte bile yüzde 100 yüksek. 

* 

Bu çocuklar yükseköğretimden sonra iş hayatına çıkıyorlar. Ne oluyor? “Diplomalı İşsiz” deniyor onlara ve yüzde 29’u işsiz.

Bu çocuklar 30 yıl iş hayatında kalacaklar!

* 

İnsan  yetiştirme serüvenimiz kısaca böyle, yıllardır, maalesef. 

Bu insan kalitesi ile sanayide 4.0 hayal edenlerimiz var, girişimciliği ilerletmeyi düşünenlerimiz var, yenilikçilik, buluşçuluk hayal edenlerimiz var, katma değeri arttırmayı hedefleyenlerimiz var...

Ve hepsi sadece izlemedeler. Milli Eğitim Bakanlığını, Kalkınma Bakanlığını ziyaret etmiyorlar, bile. İzleme Raporları yayımlıyorlar. Yıllardır.

* 

Büyüme'yi paylaştıracağız, Kalkınma'yı yayacağız. Bu serüven düzelecek. 

78 milyonda 1 kadar sorumlusunuz, yükümlüsünüz. ■