23.04.2023, 13:31

Şehir ve Ulaşımın Felsefesi ve Akıllanması - 17

Ülkemiz genelinde; yoğun nüfuslanmalara sahip olup rakamsal olarak ‘İl Statüsü’ büyüklüğüne haiz birçok kent mevcuttur. Bergama, Aliağa, İnegöl, Akşehir, Akhisar, Alanya, Fethiye, Ereğli, Çorlu, Gebze, Cizre, Doğubayazıt, Tatvan, Ahlat, Erciş, Suşehri, Yusufeli, Şebinkarahisar, Yüksekova, Şemdinli, Ceyhan, Birecik, Nusaybin, Tarsus, Silifke, Emirdağ, Simav bunlara başlıca örneklerdir. Farklı tecrübelerimiz ve bilim bizlere göstermektedir ki ‘Hizmet’ in en iyi ulaşım şekli mutlak anlamda ‘il statüsü’ olmayabilir. Öyle ki; Gebze ve Çorlu, il olmaksızın mevcut yapıları dâhilinde İstanbul ile çok iç içe bir ilişkiye sahipken aynı zamanda da farklı il statüleri altındaki yerel idareleri teşkil etmektedir. Ve yeni ulaşım imkânları paralelinde bu ilişki; daha da çeşitlenip netleşmektedir. Söz gelimi; Ankara-Eskişehir Yüksek Hızlı Demiryolu işletime girdiğinden bugüne Eskişehir’in gelişim trendinin incelenmesi de başlı başına önemli bir husustur. Zira YHD deneyiminin elde edildiği İspanya gibi örneklerde Merkez Şehir-Çevre Şehir ilişkisinin doğrultusu ne yönde gelişmiştir? Ülkemizde bu süreç nasıl tecrübe edilebilir? Bunlar önemli ve üzerinde bilimsel tahlillerin ortaya konmasını gerektiren ve tarafımızca ele alınan konulardır. Bu bağlamda; yerel ve merkezi hizmetin en iyi şekilde satha ulaşabileceği optimum çözümlerin geliştirilmesi gerekmektedir. Buna da; şehir olgumuzu sağlam bir bakış açısıyla netleştirerek ulaşabileceğiz.

Van, Batman, Tokat, Afyon, Osmaniye, Şanlıurfa, Aydın, Denizli, Tekirdağ, Niğde, Muğla, Balıkesir ve Eskişehir; yöresel gelişim alanları olarak ortaya çıkmaktadır. Geneli itibariyle; Batıdaki, İç Batıdaki ve Güneydeki büyükşehirlerin; 10 yıllık projeksiyonlarda kadarki projeksiyonda, çekim alanı ve göç yönü olma özelliklerini devam ettireceği anlaşılmaktadır.

Üç tarafı denizlerle çevrili olan, Marmara Denizi ve Boğazlar gibi eşsiz suyollarına sahip olan, Karadeniz-Akdeniz-Hazar Denizi üçgeninin tam ortasında yer alan, Van Gölü, Göller Yöresi ve birçok besleyici suyollarının üzerinde bulunan ülkemiz; bu özelliklerinin potansiyelini çok çok altında kullana gelmiştir. Hâlbuki bugün Tuna ve Rehn Nehrinin birleştirilmesiyle, iç suyolları vasıtasıyla Bulgaristan-Romanya’dan Kuzey Buz Denizi (Hollanda’ya) kadar çıkılabildiğini ve benzeri faydaların-hizmetlerin Batı-Kuzey Rusya coğrafyasında da kullanıldığını görüyoruz. Denizyolları ve iç suyollarına yapılacak doğru yatırımlar ve hatta doğal suyollarına yapılacak sağlıklı teknik müdahaleler, bir coğrafyanın stratejik konumunu yeniden formatlayabilecek ve çevre bölgelerin ulaşım kaderini olumlu anlamda derinden etkileyebilecek potansiyele sahiptirler. Yakın modern geçmiş dönemlerde; bu şekilde Panama Kanalı ve Süveyş Kanalı’nın yapımı ile birlikte; tarihin-savaşların-ekonominin-stratejinin seyrinin nasıl değişebildiğine de şahitlik ettik. Devasa projeler; cesur yaklaşımlar, insan odaklı (rant odaklı olmayan) bakış açıları ve gerekli teknik donanım desteği eşliğinde, ülkelerin bölgelerin hizmet-güvenlik-sosyal-ekonomik parametrelerini önemli düzeyde geliştirebilir. Bu bağlamda; özellikle İstanbul’un kentsel dönüşümün ‘bir proses-süreç’ olduğunun ve ‘tarih-mahalle dokusu-çevre-post modern yapıların’ siluet ve birçok yönden entegrasyonu olduğunun farkında olan bir bakış açısıyla ulaştırma sistemini önemli bir hizmet mekanizmasına dönüştürebilecek kabiliyette yatırımlarla sorunlarını fırsata dönüştürebileceğine ve güzelliklerini buradan bütün dünyaya bakan bir açı ile ortaya koyabileceğine inancımız tamdır. Geneli itibariyle Türkiye, özelde ise İstanbul’ un değişken topografyası, sosyo-kültürel kompozisyonu, ekonomik dağılımı, coğrafi konumu ve benzeri özellikleri ulaşımda çok modlu yaklaşımı mümkün ve gerekli kılmaktadır. Daha öncede belirttiğimiz gibi; İstanbul’da kablolu sistemler, deniz ulaşımı, raylı sistemler gibi bir modal kompozisyon sadece bir gereklilik değil ve aynı zamanda da İstanbul’un İstanbul olmasının doğal bir sonucudur. İstanbul; tarihi süreci, coğrafik konumu, kültürel yapısı ve doğal arka planı itibariyle problemler bazında çoklu ve yoğun bir süreci ifade etmekle beraber, ortaya konacak ‘insan odaklı’ projelerle Dünyaya eşsiz ve bizim olan şeyleri söyleyebileceğimiz bir imkânı da sunmaktadır. Son on yıllık süreçte ülke genelinde ve yerelde yapılan hizmetler; birikmiş ulaşım problemlerine yeni bir soluk ve bakış açısı getirmiştir. Bununla beraber; ülkemiz ve İstanbul büyük problem ve fırsat potansiyelleriyle yoluna devam etmektedir. Halkla yönetişim mekanizmasının güçlendirilmesi ve Dünya’daki teknik-ekonomik-sosyal gelişmelerin arka planını iyi okuyabilen bir politika; sorunları çözmeye, halkı doğru tüketim alışkanlıklarına yönlendirmeye, ulaşım sistemini tam anlamıyla bir hizmet sektörüne dönüştürmeye, şehirlerimizi daha yaşanılır kılmaya ve hayat standartlarımızı- doğru anlamda- yükseltmeye, ivmelenerek devam edecektir.

Demiryolunun ülkemizdeki tarihçesine baktığımızda; Osmanlı’nın son dönemlerinden itibaren- önemli bir kısmı Anadolu topraklarında olmak üzere- önemli yatırımlar yapıldığını, bütün istikrarsız ve savaşla geçen yıllara karşın bu ivmelenmenin devam ettiğini görüyoruz. Sonrasında; savaştan çıkarak kendini yeniden gerçekleştiren bir ülkenin Cumhuriyetin ilk yıllarında; aynı ivme ile demiryollarına yatırım yapmaya devam ettiğini de biliyoruz. Bununla beraber; bunun belli bir müddet sonra hemen hemen tamamıyla kesilip, Türkiye’de ulaştırma sistemi ve hizmetinin tek modlu bir karayolu sistemine dönüştüğüne şahitlik ettik. Bu dönemeçte; o günün şartları bazında, devasa caddeler ve otoyollar yapıldı. Bütün bunlar gerçekten; ileri görüşlülüğün eseriydi. Fakat bu yatırımlar gerçekleştirilirken; karayoluna gösterilen ilginin demiryolu ve denizyolu için bütünüyle atıl kaldığı gerçeği vardı. Ve bu sür git; on yıllar boyu ülkenin kaderi olarak günümüz Türkiye’sine kadar devam etti. Akılcılığı zaman zaman tartışılmakla ve ara ara akamete uğramasına rağmen, karayolu yatırımları devam etti, denizyolu, iç suyolu ve demiryolu ise adeta unutuldu. Bununla beraber; tartışmalı sosyal politikalar, dönemsel rahatlamalar ve para akışları ile ülkemiz insanının anlam dünyasına teknolojilerin nimetlerini sokabilecek şekilde dönüştürülebilse de; sosyal-ekonomik-politik ve teknik anlamda kendi perspektifimizi ‘sürekli kılacak’ şekilde inşa edememiş olmamızdan dolayı, bütün bu gelişmeler çoğu zaman nispi kaldı ve daha farklı kayıplara yol açtı. Bu kayıpların; teknik-ekonomik anlamdaki okumaları; tüketim kültürünün yönlendirilememiş olması, kaza kayıp oranlarının yüksekliği, sosyal adaletsizliğin giderilememesi ve derinleşmesi, kaynaklarımızı etkin ve verimli şekilde kullanamayışımız, modal dağılımın tek modlu dağılıma dönüşmesi, plansız şehirleşme ve rant odaklı bakış açıları şeklinde okunabilir.

Hepinize sağlıklı huzurlu mutlu başarılı güvenli günler dilerim.

Yorumlar (0)
banner116
banner117
5
kısa süreli hafif yoğunluklu yağmur
banner153
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 20 54
2. Fenerbahçe 20 48
3. Samsunspor 20 40
4. Eyüpspor 20 36
5. Göztepe 20 34
6. Beşiktaş 20 32
7. Başakşehir 20 29
8. Rizespor 20 27
9. Gaziantep FK 20 26
10. Trabzonspor 19 25
11. Alanyaspor 20 25
12. Kasımpaşa 20 25
13. Sivasspor 20 23
14. Antalyaspor 20 22
15. Konyaspor 20 21
16. Bodrum FK 20 16
17. Kayserispor 19 16
18. Hatayspor 20 10
19. A.Demirspor 20 5
Takımlar O P
1. Kocaelispor 21 44
2. Karagümrük 21 38
3. Erzurumspor 21 36
4. Bandırmaspor 21 34
5. İstanbulspor 21 33
6. Gençlerbirliği 21 33
7. Ahlatçı Çorum FK 21 32
8. Boluspor 21 31
9. Ankaragücü 21 30
10. Pendikspor 21 30
11. Keçiörengücü 21 30
12. Amed Sportif 21 30
13. Ümraniye 21 29
14. Esenler Erokspor 21 29
15. Manisa FK 21 29
16. Igdir FK 21 26
17. Sakaryaspor 21 26
18. Şanlıurfaspor 21 25
19. Adanaspor 21 16
20. Yeni Malatyaspor 21 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 22 53
2. Arsenal 23 47
3. Nottingham Forest 23 44
4. M.City 23 41
5. Newcastle 23 41
6. Chelsea 23 40
7. Bournemouth 23 40
8. Aston Villa 23 37
9. Brighton 23 34
10. Fulham 23 33
11. Brentford 23 31
12. M. United 23 29
13. Crystal Palace 23 27
14. West Ham United 23 27
15. Tottenham 23 24
16. Everton 22 23
17. Leicester City 23 17
18. Wolves 23 16
19. Ipswich Town 23 16
20. Southampton 23 6
Takımlar O P
1. Real Madrid 21 49
2. Atletico Madrid 21 45
3. Barcelona 21 42
4. Athletic Bilbao 21 40
5. Villarreal 21 34
6. Mallorca 21 30
7. Rayo Vallecano 21 29
8. Girona 21 28
9. Real Sociedad 21 28
10. Real Betis 21 28
11. Osasuna 21 27
12. Sevilla 21 27
13. Celta Vigo 21 25
14. Getafe 21 23
15. Las Palmas 21 23
16. Leganes 21 23
17. Deportivo Alaves 21 21
18. Espanyol 21 20
19. Valencia 21 16
20. Real Valladolid 21 15