Seyahatin değerini bilelim

Bana sorarsanız, seyahatin değerini en iyi otobüsçüler bilir ve otobüsçüler bu değeri yükseltir. Çünkü Cumhuriyet’in ilk yıllarından beri Türkiye’nin ana ulaşım sistemi karayoludur. Karayolu deyince, son yıllarda artan özel otomobiller gelmesin akla, otobüsle toplu taşımacılık ana eksenini oluşturuyor bu sistemin.

Gergin günler yaşıyoruz… Bu gerilimi aşmanın yolu görüp bilmekten geçiyor. Siz ne kadar görür, ne kadar çok öğrenir ve ne kadar iyi yaşamı tanırsanız bu gerilim o kadar hızlı düşer.

Ulaştırma Bakanlığı ve büyükşehir belediyelerinin otobüsçülerle güç ve işbirliği yapması gerekir. Bunun ilk adımı kültürel etkinliklerin desteklenmesidir. Mesela Edirne, payitaht olması dolayısıyla tarihi ve kültürel değerlerle dolu bir şehir. Bunun yanında, 600 yılı aşkın geleneksel Kırkpınar güreşleriyle farklı bir yeri var. Ünlü ciğeriyle de damak çatlatıyor. Bu, sadece Edirne için değil, güzel ülkemizin dört bir yanı için geçerli. Kiminde deniz, güneş, kum da var, kiminde gastronomi, kimindeyse spor… Bu özellikleri ve güzellikleri duyurdukça oralara talep artacaktır. Bu, hem kültürel gelişme demektir hem de ekonomik gelişme… Çünkü yolculuk eden bir kişi, gittiği yerde sadece bir bardak su içse bile oranın ekonomisine katkı demektir; kaldı ki konaklama, yeme içme, gezip görme gibi ciddi bir ekonomik hareketlilik söz konusu…

Geçtiğimiz aylarda Batman v Süperman filminin sponsoru Türk Hava Yolları idi, ülkemiz için ne kadar büyük bir tanıtım olduğunu gazetelerde, televizyonlarda yapılan programlarda görmüşsünüzdür. 

Bunların hepsini yapılan bir araştırmanın, “seyahat eden insanların güven duygusu gelişiyor” sonucundan yola çıkarak söylüyorum. Hayata atılmak üzere olan gençlerin, öğrencilerin güven duygularının gelişmesi giderek yaşanan gerilimlerin de bitirilmesi anlamına geliyor.

Şimdi geldik bam teline… Üç federasyona sahip otobüsçüler, yeni bir platform daha oluşturmuş. Öncekiler ne yaptı ki, yenisi yapsın? TOFED için varsa yoksa otogarlar… 

Oysa otobüsçünün o kadar çok problemi var ki. Otobüsçüler gerek genel olarak yaşanan ekonomik gerekse mesleki sorunlarının çözümünde yanında kendisini savunan bir mesleki örgüt arıyor. Ayvaz kasap, aynı hesap… federasyona çöreklenmiş birileri iki kelime ediyor, sonra yatıyor kulağının üstüne. Otobüsçü de yansın derdine… çuval dolusu para ödeyip aldığı otobüs sefere boş çıkıyor. Federasyonlarda otobüsçü yok ki, onların tuzu kuru. Silkinip kendimize gelmeliyiz. Bunu bilir, bunu söylerim. ■