Seyahatname-3

Şanlıurfa'dan hareket ederek Mardin'e ulaşmanın keyfini, Mezopotamya'nın uçsuz bucaksız seyri sefasını hafızalarımıza kaydetmenin huzuru ve dinginliğini, doya doya seyretmenin mutluluğu ve masallara, dizilere konu olmuş tarihi Mardin evlerinin ışıklandırılmış, dar sokaklarında sıra geceleri ile yükselen şarkıların kulaklara yansıyan hoş seda müziği eşliğinde gece konaklayacağım, muhteşem manzarası olan, otelimize geldim.

Buralara gelmemin amacı turistik gezi yapmak değil elbet, amma bu güzelliği de görmeden dönemezdim. Mardin geniş yelpazeye sahip ve bol firma statüsü ile dikkat çeken bir ilimiz.

Dikkatimi çeken bir şey oldu, firmaların neredeyse tamamının merkezi Mardin değil, Midyat ilçesi ağırlıkla başı çekiyor. 
Benim anladığım kadarıyla, Mardin, engebeli ve yüksek bir arazi yapısına sahip olması sebebiyle, daha düzayak olan ve doğu illerinin kesiştiği nokta olması sebebiyle Midyat ilçesi merkez üssü yapılmış, bu benim naçizane fikrim. 

Gezdiğim bu bölgelerin tarihi dokusu, yöresel yaşantıları, iklim yapısı ve en önemlisi insanların misafirperver olması, bölgeyi cazip hale getirerek, yerli ve yabancı turist akımı yaratılmış. 

Görüşme yaptığım firma sahibi, yetkili ve bireysel araç sahipleri, çok kötü olmamakla beraber sezonun iyi geçtiğini, yeni araç yatırımı yapmak isteyen de ikinci el araç almak isteyen de, 2025 yılı için şimdiden sipariş veren de olmuş. Midyat'ta çok kısa görüşmemin ardından, Cizre ilçemize doğru yola revan olduk, kısa sürede ilçeye geldim. Aman ya rabbim bir kalabalık, bir kalabalık anlatamam. Cizre’de konaklamayı düşündüm. Boş odası olan bir otel bulabilirsem tabii. Maalesef böyle bir imkan olmayınca Cizre Otogarında firma yetkilileri ile bir araya gelip sezon hakkında istişarede bulunduk. Cudi Dağı’nda bulunan petrol ve bölgeye kurulan tesisler sebebiyle birçok yatırımcı bu bölgeye gelmiş; ilçe gerçekten çok hareketli. Çalışan işçi ve mühendislerin yoğunluğundan, bizim orada kalmamıza imkan bulunmadığını anlamış oldum.  

Firma yetkilileri, sezonun hem yolcu açısından hem emanet (kargo) açısından alabildiğine hareketli olması nedeniyle; 2025 yılı içinde yatırım planlarının olduğunu, ancak yeni araç mı, yoksa yüksek modelli ikinci el araç alımı konusunda karar veremediklerini paylaştılar. Çok oyalanmadan Batman ilimize doğru yola revan oldum. Yolumuz üzerinde tarihi dokuları suyun altında kalan, yeni ve eski Hasankeyf ilçemizi de ziyaret ederek, Batman ilimize ulaştım. 

Bu bölgede hummalı bir çalışma var, muhteşem bölünmüş yollar ve bir o kadar yeni ve modern yerleşim konutları ile adeta yeni bir şehir görünümüne bürünmüş, gururla gözlerimi alamadığım yol boyunca hayranlıkla izleyerek otogara ulaştım. 

Bu arada muhteşem bir trafik kalabalığını buradan söylemeden geçemem. Görüşme fırsatı bulduğum firma yetkilileri ile yapmış olduğum piyasa ve sektör hakkındaki duygu ve düşüncelerimizi birbirimize aktardık. Gittiğim bu bölgelerde konuşmalar neredeyse birbirlerine yakın ve bu bölge yatırıma sürekli açık, mevcut araçlarını yeni veya yüksek model araçlarla takas veya direkt alma konusunda niyetlerinin olduğunu, üretici firmalarının kampanyalarını takip ettiklerini, 2025 yılı için ciddi yatırım planlarının olduğunu aktardılar. Batman ilimize ve dostlarımıza veda ederek, Diyarbakır'a doğru yola çıktım. 

Burada satırlarıma son veriyorum. Diyarbakır, Mersin ve Antalya illerimizdeki görüşmelerimizi “Seyahatname 4” yazımda ileteceğim.  Tekrar buluşmak üzere hoşça kalın. ■