17.03.2013, 10:04

Türkiye’nin Coğrafi Önemi ve Kalkınma Ajansları-4

Dünya ekonomisindeki gelişmelerle ulaşım sistemi arasındaki etkileşim yanında, ulaştırmadaki gelişmelerin dünya ekonomisine ve doğrudan ayrı ayrı ekonomiler üzerine yaptığı dolaysız etkilerin de önemi tarihin eski çağlarından bu yana bilinen bir olgudur. Tekerleğin, daha sonra yelkenli gemilerin ve onları izleyerek buharlı gemilerin coğrafi keşiflere ve sanayi devriminin ivme kazanmasına yaptığı etkiler, daha sonra da tren, otomobil ve uçağın ülkelerin hem iktisadi, hem toplumsal yapılanmalarına etkileri dünya ekonomisinin gelişme çizgisi içinde önemli dönüm noktalarını oluşturmuşlardır.

Günümüzde de ulaşım sistemi, hem salt ulaştırma teknolojisindeki hem de elektronik ve bilişim teknolojisindeki çok hızlı gelişmelerin etkisiyle, ciddi yapısal değişikliklerin eşiğinde bulunmaktadır. Bu değişikliklerin dünya ekonomisindeki/küreselleşme sürecindeki gelişmelerden soyutlanarak çözümlenmesi olanak dışı olsa da, ulaştırmanın genel olarak ekonomilerin gelişmesine etkilerinin ilk-elde incelenmesinde yarar vardır.

Türkiye’nin yeri…

Yukarıda ana çizgileri ile ortaya konulan dünya ticaret ve ulaştırma modeli içinde Türkiye’ nin yeri nedir? Türkiye, hem coğrafi-stratejik konumu, hem de yeni-beliren pazarlardan biri olarak dünya ekonomisinin gelişme çizgisi içindeki yeri bakımından doğru ulaştırma politikalarını nasıl belirlemeli ve bunu ne tür bir kurumsal çerçevede yapmaya kalkışmalıdır?

Türkiye, böyle bir çerçevede, dünya haritası üzerindeki hem coğrafi, hem de uluslararası konumu bakımından, kendi elini güçlendirmek zorunda olan bir ülkedir. Bunun anlamı, Türkiye’nin, ulaştırma kesimini, çağdaş ulaştırma sistemi anlayışı olan bütünleşik karakterli bir sistem olarak planlaması ve yeniden örgütlemesi gerektiğidir. Bunu da, ancak, ulaştırma araştırması alanında ciddi adımlar atarak yapabilecektir. Doğru politikaların seçimi ve yaratılması, ancak araştırma temelli olduklarında mümkündür. Türkiye, bölge için olmazsa olmaz özellikler taşıyan bu işin yapılmasında öncü rol üstlenebilecek bir konumda olduğu gibi, bunu üstlenmemesi durumunda da, bir daha geri kazanılması çok zor olan bir kayıpla karşılaşmak durumunda olacaktır. Bir başka deyişle, Türkiye hem kendi ulaştırma kesimini planlayıp örgütlemeli, hem de bunu, bölgenin artacak ulaştırma gereksinimlerinin karşılanmasında öncü rol üstlenecek bir anlayış içinde yapması gerektiğinin anlayışında olmalıdır. Türkiye’nin, bütün bunlarla birlikte ve bunlara ek olarak, hem küreselleşme süreci içindeki yerini sağlama almak hem de AB ile olan ilişkileri bağlamında elini güçlendirmek için izlemesi gereken politikalar ve alması gereken önlemler vardır. Bunların da gelip dayandığı nokta, araştırma ve bunun kurumsal altyapısı ve ulaştırma kesiminin bu doğrultuda yeniden örgütlenmesidir. Gerçekte bu, AB ile olan ilişkilerimiz çerçevesinde değerlendirildiğinde (AB’ye tam üye olsak da, olmasak da), kaçınılmaz olan bir zorunluluktur. Çünkü, AB, kendi Ortak Ulaştırma Politikası çerçevesinde araştırmayı bir numaralı öncelik olarak belirlemiştir ve atılan bütün adımlar bunun somut göstergeleridir.

Ana temel ulaşım

Ulaşım; tarih boyunca sosyal-ekonomik-teknik-politik birçok sürecin hem sebebi ve hem de sonucu olarak etkin bir parçası olagelmiştir. İnsanlar modern dönemlere gelene kadarda mevcut teknik imkanlar dahilinde geniş coğrafyalar boyunca hareketlilik halinde olmuşlardır. Mühendislik; kimi zaman askeri kimi zaman siyasi kimi zaman ekonomik sebeplerle kimi zamanda bütün bunların kombinasyonu olarak sürekli bir şekilde gelişmiştir. Mühendisliğin en önemli ayaklarından birisi olan ulaşım; modern dönemin itici güçlerinden biri olmuştur. Zira coğrafi keşiflerde denizyolları, endüstri devriminde buharlının icadı birer dönüm noktası olarak ön plana çıkmıştır. Barışta ve savaşta; ulaşım hareket kabiliyetinin sınırlarını belirlemiştir.

Entegrasyon politikaları

Günümüz dünyasında; entegrasyon politikalarının zaman zaman önceleniyor olması ulaşımın merkezi konumunu daha da güçlendirmektedir. Bu anlamda; ekonomik gelişmenin ve ulaşım sisteminin karşılıklı kopmaz bir ilişki içerisinde olduğunu görmekteyiz. Ülkemizin 2023 vizyonunda ortaya koyduğu hedeflerden olan ‘en büyük 10 ekonomi arasına girme’ hedefi sorunlarını çözmüş ve yüksek kapasiteli çalışan bir ulaştırma sisteminden bağımsız düşünülemez. Konumu itibariyle hemen her gün uluslararası politikada bir ‘kavşak noktası’ olarak tanımlanan ülkemizin, bu jeostratejisini işlevselleştirmesinin yolu ‘üst düzey hizmet parametrelerine sahip’ bir yük ve yolcu taşımacılığını gerçekleştirmekten geçer. 

İnsan odaklı bakış açısı

Ülkemizin gerçek anlamda kalkınmasının yolu insan odaklı yaklaşımlarla gerçekleştirilebilecektir. Ancak hizmeti önceleyen bir bakış açısı ile sadece nicel olmayan aynı zamanda da nitel olan bir büyümeden bahsedilebilecektir. Ulaşımda da ‘rant odaklı’ bakış açısı yerine ‘hizmet odaklı’ bakış açısının yerleştirilmesi zaruridir. Bu bağlamda; yerleştirilecek olan anlayışın teknik-ekonomik ve sosyal ayakları bulunmaktadır. Bütün bu temeller; Batı’da son otuz yılda üzerine düşülen bir kavramsallaştırma olan ‘sürdürülebilir kalkınma’ paralelinde olmalıdır. Bu kavrama bakıldığında ekonomik-sosyal ve çevresel fazları olduğu görülmektedir. Sürdürülebilirlik gündemi; sınırsız tüketim kültürü ve doğayı haddinden fazla yorma trendine karşı zorunlu kaçış istasyonu olarak ön plana çıkmıştır. Bu kavramsallaştırmanın temelinde ‘ölçüsüz, sınırsız, kazanç odaklı bir kalkınmanın toptan çöküş olarak neticelenmesinin kaçınılmaz olduğunun görülmesi’ yatmaktadır. Dolayısıyla; ulaştırma sistemimizde yerleştirilmesi öngörülen bakış açısının sürdürülebilirlik paralelinde ana başlıklarına baktığımızda sosyal fazda ‘tüketim kültürünün doğru yöne kanalize edilmesi ve yönetişimi’, ekonomik fazda ‘adil paylaşım’ bulunmaktadır. Teknik fazda ise; dünyadaki eğilimlerin ve trendlerin yakından analiz edilmesi çerçevesinde; hem şehiriçi ve hem de şehirlerarası ulaşımda ‘dengeli modal dağılım, modlararası entegrasyon, alternatif ve yenilenebilir enerji kaynaklarından azami ölçüde faydalanılması, ulaşım-planlama eşgüdümlülüğü’ gibi konular yer almaktadır. Bütün bu önerilerin birleşiminde ise ‘akademi-piyasa entegrasyonu’ stratejik ve hayati bir role sahiptir. 

Sürdürülebilirlik

İnsan odaklı, dengeli modal dağılımı gözeten ve fosil yakıtlardan başka alternatifler sunan sürdürülebilir bir ulaşım modu olarak ‘demiryolu’ öne çıkmakta olup dünyadaki trendde bu yöne evrilmektedir. Ülkemizde; modal dağılıma baktığımızda halen karayolunun hem yolcu hem de yükte tartışmasız ve dengesiz bir ağırlığa sahip olduğu görülecektir. Karayollarımızda son yıllarda yapılan nispi ve kayda değer iyileştirmelere karşın, ‘trafik güvenliği’ adına henüz yapılması gereken birçok şey olmakla beraber, karayolunun bu dengesiz payının hem şehiriçi ve hem de şehirlerarası ulaşımda demiryolu ve denizyoluna kademeli ve entegre bir şekilde aktarılması dahi başlı başına çok önemli bir eylem olacaktır.

Konuyu sürdüreceğiz.

Hepinize; sağlıklı, huzurlu, mutlu ve başarılı bir hafta dilerim. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner153
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 15 41
2. Fenerbahçe 16 36
3. Samsunspor 16 30
4. Eyüpspor 17 27
5. Beşiktaş 16 26
6. Göztepe 15 25
7. Başakşehir 15 22
8. Antalyaspor 15 21
9. Konyaspor 16 20
10. Rizespor 15 20
11. Kasımpasa 15 19
12. Sivasspor 17 19
13. Alanyaspor 16 18
14. Gaziantep FK 15 18
15. Trabzonspor 15 16
16. Kayserispor 15 15
17. Bodrumspor 15 14
18. Hatayspor 15 9
19. A.Demirspor 15 5
Takımlar O P
1. Bandırmaspor 16 32
2. Kocaelispor 16 32
3. Erzurumspor 17 29
4. Karagümrük 16 28
5. Keçiörengücü 16 27
6. Igdir FK 17 25
7. İstanbulspor 17 24
8. Ahlatçı Çorum FK 16 24
9. Ankaragücü 16 23
10. Manisa FK 17 23
11. Pendikspor 17 23
12. Gençlerbirliği 16 23
13. Boluspor 16 22
14. Ümraniye 16 22
15. Amed Sportif 16 22
16. Esenler Erokspor 16 21
17. Şanlıurfaspor 17 21
18. Sakaryaspor 17 21
19. Adanaspor 16 11
20. Yeni Malatyaspor 17 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 15 36
2. Chelsea 16 34
3. Arsenal 17 33
4. Nottingham Forest 17 31
5. Aston Villa 17 28
6. M.City 17 27
7. Newcastle 17 26
8. Bournemouth 16 25
9. Brighton 17 25
10. Fulham 16 24
11. Tottenham 16 23
12. Brentford 17 23
13. M. United 16 22
14. West Ham United 17 20
15. Crystal Palace 17 16
16. Everton 15 15
17. Leicester City 16 14
18. Ipswich Town 17 12
19. Wolves 16 9
20. Southampton 16 5
Takımlar O P
1. Atletico Madrid 18 41
2. Barcelona 19 38
3. Real Madrid 17 37
4. Athletic Bilbao 19 36
5. Mallorca 19 30
6. Villarreal 17 27
7. Real Sociedad 18 25
8. Girona 18 25
9. Osasuna 18 25
10. Celta Vigo 18 24
11. Real Betis 17 24
12. Sevilla 17 22
13. Rayo Vallecano 17 21
14. Las Palmas 17 19
15. Leganes 17 18
16. Getafe 18 16
17. Deportivo Alaves 17 16
18. Espanyol 17 15
19. Real Valladolid 18 12
20. Valencia 16 11