Metro 100 otobüs alacak, 20 milyon yolcu taşıyacak

Şehirlerarası yolcu taşımacılığı hizmeti veren firmalar 2018’e umutla bakıyor. 2017’de yaşanan yolcu talebinin 2018’de artarak devam edeceğine inanan otobüsçüler, yeni otobüs yatırımlarını ve hedeflerini büyütüyor. Sektörün lider firmalarından Metro Turizm’in de 2018 yılına yönelik hedefleri çok büyük. Metro Turizm Genel Müdürü Şenol Ayyıldız ile İstanbul Otogarı’nda 23 Ocak Salı günü bir araya geldik. Ayyıldız, şirketin hedeflerini aktarırken sektörün geleceğine yönelik önemli tespitlerde bulundu. 

Ankara-İstanbul kale hattı… 

“Otobüsçünün İkinci Baharı Ege’de yeşerecek” değerlendirmesini yapan Şenol Ayyıldız, “İstanbul-İzmir otobanın açılmasıyla yeni bir dönem başlayacak. Eskiden İstanbul-Ankara yolunun ne kadar önemli olduğunu hepimiz dile getirirdik. Otobüsçü terimiyle, ‘Kale hattımız İstanbul-Ankara yolu’ derdik. Şimdi taşıma modları ile alternatifler çoğaldıkça İstanbul Ankara yolunun şartları ağırlaştı. Ama İstanbul-İzmir otobanının açılmasıyla otobüs sektörünün ikinci baharı başlayacak. Uçak bu hatta, bir alternatif olmayacak. Bir iki saatlik havalimanı süreci, tatile gidenlerin büyük bagaj kapasiteleri, hepsi otobüs için bir avantaj. Belki otomobil de artabilir, ama otobüse olan talebin çok büyük olacağını düşünüyorum” dedi. 

Kendi işletmemiz olacak 

Ege bölgesinde yaşanacak gelişime yönelik yeni stratejiler oluşturduklarını da vurgulayan Ayyıldız, “Birer birer projelerimizi hayata geçireceğiz. Orada konuşlanacağız. Bir süredir bölgede kendi işletmeciliğimizi yapıyorduk, buna devam edeceğiz.  Metro Turizm tamamen kendi işletmesiyle orada olacak” dedi. 

Anadolu yakasında yeni yapılanma  

3’üncü köprü zorunluluğu ile birlikte sektörün de İstanbul’da yeni bir yapılanmaya gitmesinin çok normal olduğunu belirten Ayyıldız, “Birtakım ayrışmalar olması çok normal. Netice itibariyle sektörün şu andaki gider kalemlerinin ne şartlarda yürüdüğünü hepimiz biliyoruz. Buna göre alternatif hatlar oluşturmak lazım. Biz de Anadolu ve Avrupa yakasını ayrıştırarak yeni sıralar oluşturmayı planlıyoruz. Samandıra’daki tesisimizden otobüslerimizin Avrupa yakasına geçmediğinde maliyetlerin de azalacağını göreceğiz. Samandıra’daki tesis, Anadolu yakasının tam orta bölgesi; herkesin rahatlıkla toplanabileceği yer ve yolcularımızın dağıtımını yapmak için ideal. 

Metro hep örnek oldu

Bir de Sabiha Gökçen Havalimanı mevkisinde yeni bir tesis planımız var. O noktaya yakın olan 17 acentemizdeki yolcuyu ters servisle Kartal’dan, Pendik, Maltepe, Cevizli’den Samandıra’ya kadar getirmeyip Kurtköy mevkiinde toplamayı planlıyoruz. Yolcumuzun dağıtımını ve toplamasını o tesiste yaptığımızda, hayata ayrı bir renk katacağız. Zamanla yarışan bir sektörüz. Müşterimizin zamanı bizim için çok önemli. Bu yapıya göre kanalize olduk. Yeni tesisi sezona yetiştirmeye çalışıyoruz” dedi. 

Yeniden bir Metro

Şenol Ayyıldız, Metro Turizm’in 25 yıllık bir hikayesinin olduğunu belirtti: “Sayın Galip Öztürk’ün liderliğinde geçen 25 yıllık süreç. Metro Turizm her zaman rakipleri tarafından örnek alındı. Bu rekabet yolcuya yaradı. Hizmet kalitesi arttı. Her zorluğa rağmen Metro Turizm hep dimdik ayakta kalmayı başardı. Bu yıla yönelik olarak ‘Yeni Yılda Yeni Projeler’ dedik, ‘Yeni Yılda Yeniden
Bir Metro Yaratacağız’ dedik.”

100’den fazla otobüs yatırımı 

Üretici firmalarla yeni otobüs yatırımlarına yönelik görüşmelerde bulunduklarını da ifade eden Ayyıldız, “Bütün üreticilerle sıcak temas halindeyiz. İlk etapta 50 otobüs alacağız. İkinci etapta iş ortaklarımızla birlikte 50’yi aşkın bir otobüs yatırımı planımız var. Bireysel otobüsçü kitlesinin de talepleri doğrultusunda yatırımlarımızı biraz daha renklendirebiliriz. Her markadan yatırım da olabilir, bir markadan da olabilir. Ama herkes için şu net: Bizler artık uçarak, atlayarak otobüs almamalıyız. Artık aklımızı başımıza almalıyız. Döviz kurlarının geldiği noktayı biliyoruz. Üreticiler de bu ortamda belirli bir özveride bulunurlarsa yatırım süreçleri daha kolay hayata geçebilir. Üreticiler bizi, biz de üreticilerimizi korumalıyız. Herkes birbirine destek olacak” dedi.  

İDO ve Metro işbirliği 

İDO ve Metro Turizm’in 2014 yılında işbirliğine yönelik imza attığı, ancak bu projenin hayata geçirilemediği bilgisini veren Şenol Ayyıldız, “İDO ile yeniden görüşmelerimiz başladı. Yine yolcularımızı deniz otobüsü+otobüs şeklinde (Bandırma-İzmir) hattında entegre olarak taşıma planı içerisindeyiz. Bu proje hem 3’üncü köprünün getirdiği maliyeti hem de zaman kaybını giderecek. Proje bu sefer daha büyük ilgi görecek. Bu sezona yetiştireceğiz. Bu hizmet bir alternatif olacak” dedi.

Yollar bizim zenginliğimiz 

Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün ve Osmangazi Köprüsü’nün ağır maliyetler getirdiğine dikkat çeken Şenol Ayyıldız, “YSS Köprüsünü kullanan bir otobüsün maliyeti gidiş geliş 250-270 TL arasında. Bu da her gün giden bir otobüs için ayda 8 bin TL’lik maliyet demektir. Bir otobüsçünün ödeyeceği senet parası bu. Osmangazi Köprüsü’nün getirdiği maliyet ise günde 400 TL, aylık maliyeti 12 bin TL. Ama yapılan yollarla kısalan seyahat süreçleri ve trafikte kalma süresi akaryakıt maliyetlerini de düşürüyor. Biz bu yolları bir maliyet unsuru olarak değil, sektöre, ülkeye zenginlik katacak yatırımlar olarak görüyoruz. Biz 20 sene önce hangi yol şartlarında seferler yaptığımızı iyi biliyoruz. Yeni yollarla birlikte kaza riskleri azaldı. Buna da bakmamız gerekiyor” dedi.

İnsan kaynağımızı geliştirelim 

İyi yolların yapıldığına, son derece teknolojik otobüslerin seferlere çıktığına dikkat çeken Şenol Ayyıldız, “Bir otobüsü 1 milyon TL’ye alıyoruz. Ama insan kaynağımızı geliştirmeye yönelik çalışmalar yapıyor muyuz, ona da bakmamız gerekiyor. İyi kaptanlar yetiştirmeliyiz. Bu mesleği cazip hale getirmeliyiz. Filomuzdaki personelimize yönelik çok ciddi bir eğitim süreci başlattık ve sezona kadar herkes bu eğitimlere katılacak” dedi. 

Herkes dersini aldı 

Artan maliyetlerle birlikte sektörde herkesin artık maliyet hesaplamaları yaptığını belirten Ayyıldız, “Ben inanıyorum ki, artık herkes dersini aldı. Rekabetin fiyatla değil, kurumsal bir kimlik yapısıyla hizmette olması gerektiğini gördü. İşimizi iyi yapmaya odaklanmamız gerekiyor. Sektör mensupları şapkalarını önlerine koymalı ve fiyatları yeniden oluşturmalı. Daha önce sektörde dile getirilen söylemlerde ‘Bu sektör bitti. Firmalar azalacak’ açıklamalarına ben hep ‘Biten bir şey yok’ demiştim. Bugün firma sayısına baktığımızda yine 340 dolayında firma var” dedi.  

Bireysel otobüsçüsüz olmaz

Metro Turizm’in büyümesinde bireysel otobüsçülerin de önemli katkılarının olduğunu belirten Metro Turizm Genel Müdürü, “Sayın Galip Öztürk, bize hep ‘Bireysel otobüsçü olmadan bizler olamayız’ der. Metro Turizm yoluna, 1992 yılında bu anlayışla çıktı. Bu şirket, yaz sezonunda 1600 otobüs çalıştırdı. Demek ki bireysel otobüsçüye destek olmuşuz, bu firmada birleştirmişiz. Bireysel otobüsçü geçmişte de önemliydi, bugün de önemli. Bu yıl 7 bölgede 7 seminer düzenleyeceğiz. Türkiye’nin her tarafında bireysel otobüsçülere yeni teklifler sunarak bünyemize alacağız. Birlikte kazanalım modeline gireceğiz ve birlikte daha güçlü olacağız. Şu anda kış mevsiminde 470’i özmal 1220 otobüsle çalışıyoruz. Bu yaz 1550 otobüsle çalışma planımız var” dedi.

78 ilde yeniden yapılanıyoruz 

2017 yılını 18 milyon yolcu ile kapattıklarını, 2018 hedefinin ise 20 milyonun üzerine çıkmak olduğunu belirten Ayyıldız, “Şirketlerde yönetimler değişebilir, bunlara saygı duyuyoruz. 2018 yılında yeni bir yönetimimiz var. Her şeyden önce tüm ekibime güveniyorum. Güzel şeyler yapacağız. Bizim hedefimiz asla küçülmek, daralmak değil. Bu işi daha profesyonel, daha disiplinli, daha kaliteli daha hesaplı yapmayı planlıyoruz. Biz her zaman örnek olan bir firmayız. Türkiye’nin her yerine giden ulusal ölçekli firma Metro’dur. Gitmediğimiz 3-5 yer kaldı. Oralara da gitmeyi planlıyoruz. 78 ilimizde yeniden yapılanmaya gittiğimizin müjdesini verelim. Koşulların kaybettirdiğini bu sene telafi edip liderliğimizi korumak istiyoruz” dedi.  

Mevzuat düzenlemeleri 

Yeni Yönetmelikte özmal kiralık oranının 1/3 olarak belirlendiğini de hatırlatan Ayyıldız, “Aslında bizim beklentimiz 1/5 olmasıydı, ama 1/3 oldu.  Yine de sektöre çok önemli katkılar sağlayacak. 1/2 döneminde yeni hat açmak istediğinizde özmal yatırımına yönelmek zorunda kalıyorduk.  Belgelerin birleşmesi gerçekleşmedi. Aslında yoğun dönemlerde Bakanlık genelge ile D2 belgesindeki otobüsü kullanma imkanı veriyordu, ama biz buna gerek olmadan her yoğun anda, D2’den otobüs almıyorduk. Olumsuz hava koşullarında uçak ve gemiler çalışmadığında otobüse büyük yönelim oluyor, bizim istediğimiz bu verimliliği de getirecekti. Bu, bugün olmadı, ama olmayacak anlamına gelmiyor. Ben Bakanlığa teşekkür etmek de istiyorum… Bizi dinlediler, dikkate aldılar. Taslakta yer aldı ama sonra çıkarıldı. Araçta kamera zorunluluğu ile ilgili düzenleme daha çok güvenlikle alakalı. İçişleri Bakanlığı milyonlarca insanın seyahat ettiği bir alanı denetim altında tutmak istiyor. Burada yolcular rahatsız olabilir ama güvenlik açısından da önemli bir düzenleme. U-ETDS sistemi de sektörü kayıt altına alacak ve güvenlik noktasında önemli bir kazanım sağlayacak” dedi.  

Ücretsiz servisler yük değil 

Ücretsiz servislerin maliyet unsuru olarak görülmesine karşı çıktığını belirten Şenol Ayyıldız, “Servis araçları, bir anlamda, yolcunun da sizi tercih nedeni. Kaldırdığınızda, yolcu başka bir taşıma moduna gidebilir. Ücretsiz servislerin bize maliyeti 26 milyon TL ama biz yine de servisi yük olarak görmüyoruz” dedi. ■