Otobüsçüler paylaşmayı öğrenmeli

Anadolu Bilet Turizm’in henüz 18 aylık bir süreci bulunduğunu ve yolcu sayısında yüzde 38’lik bir artış yaşandığını belirten Akçin, 2014 yılında yepyeni hatlar ile yolculara hizmet vereceklerini belirtti. Bu hatların hepsinin Batıda olacağını, ancak neresi olduğunun şimdilik sürpriz olarak kalmasını istediklerini belirten Akçin, “1 Nisan 2012’de Anadolu Bilet ismiyle faaliyete başladık ve bu sürecin ardından personelimize yönelik hızlı bir eğitim çalışması başlattık. Bunun meyvelerini de çok kısa sürede aldık. Araç başı doluluğumuz keyif verici noktaya geldi. Yolcumuz, yeniliğe çok hızlı cevap veriyor, biz yenilik yaptıkça emanet olarak diğer firmalara verdiğimiz yolcularımızı geri aldık. Yolcunun fark görebileceği ürünleri sunmaya devam etmeliyiz. Araç içinde çok farklı bir hizmet yapısı oluşturduk. Bigbus adını verdiğimiz sistemle en geniş ve en kaliteli koltuk arkası ekranları kullandık, yanı sıra 2+1 grubunu oluşturduk. Hizmet standartını daha da yukarıya taşımak için özel bir ekip kurduk. THY ile yarışacak kabin personeline sahibiz. Yolcularımızdan, memnuniyetlerini içeren şımartıcı iletiler geliyor. Bu da bizi çok mutlu ediyor” dedi. 

Analiz yaptık, araçlarımızı değiştirdik

Geçen yıl bir analiz yaptıklarını ve araç tipini değiştirme sürecini bu analiz doğrultusunda karar verdiklerini ifade eden Akçin şunları söyledi: “Bizim araçlarımız 54 koltukluydu. Verimlilik ve koltuk adedinde oranları aldık. Araç değişimine başladık. Araç başı olarak yolcu 4 adet artarken ciromuzun da arttığını gördük.”

2013’te 3 milyon 850 bin yolcu 

2012 yılında 2 milyon 900 bin civarında yolcu taşıdıklarını, 2013 yılını ise 3 milyon 850 bin civarında kapatmayı hedeflediklerini belirten Akçin, “Yaptığımız analizler hedefleri kolaylıkla tutturabileceğimizi gösteriyor. Ekim ayında hedefimizi yüzde 15 üzerine çıktık. Öncelikle başarılı olabilmeniz için otobüsçülüğü sevmeniz gerekiyor. Bu sektörün bittiğini, demode olduğunu, geri planda kaldığını düşünenler bence çok yanılıyor. Bu sektör bence her manada bir numara” dedi. 

Sektöre yönelik endişem sıfır 

Mehmet Ali Akçin, sektörün geleceğine yönelik endişelerinin sıfır olduğunu; bunun da tek şartı olduğunu söyledi: “Makul ve mantıklı analizler sonucunda doğru ticaret yapılırsa endişem sıfır. Bunu uzun süre yurtdışında yaşayan biri olarak da söylüyorum; AB’nde ülkeler karayoluna dönerken, bizim karayollarımız AB standartlarına ulaşmışken herhangi bir endişem yok.”

Biz değil, havayolcular düşünsün

Akçin, karayolu altyapısı geliştikçe sektörün payının artacağına dikkat çekti: “Önümüzdeki iki yıl içerisinde Körfez Köprüsü ve İstanbul-İzmir Otoyolunun tamamlaacağını düşünürseniz, bence sektörün değil havayolu şirketlerinin endişe etmesi gerekir. Onlar düşünsün, ben kaygı duymuyorum. İnanıyorum ki, bu yollar tamamlandığında sektörümüz daha yukarıya taşınacak yolcu bizi daha fazla tercih edecektir.”

Paylaşmanın en güzel örneği 

Yolcunun öncelikle şehiriçi servis ağının genişliğine baktığını ifade eden Mehmet Ali Akçin, “Otobüs firmalarının maliyetini artıran aslında şehiriçi servisler. Büyükşehirlerde yolcunun bu talebini karşılayabilecek firmalar var. Bunu, diğer firmalar ortak işbirliği yaparak çözmek durumunda. Bunun en güzel örneğini biz yaptık. Pamukkale ve Anadolu işbirliği buna en güzel örnek. Anadolu Bilet bu maliyet kalemini Pamukkale sayesinde aşağıya çekebiliyor. Bunu bir maliyet karşılığında Pamukkale’ye yaptırmış oluyor, Pamukkale için de sefer sayısını artırmadan verimli bir şekilde gelirini artırma fırsatı oluşturuyor. Bu, zamanında hızlı ve doğru planlanmış servis ve sefer sayısını getiriyor. Anadolu ve Pamukkale gibi başka modeller üretilip firmaların birlikte yaşamayı öğrenmesi lazım. Bu öğrenilmediği takdirde bu şikayetler her zaman olacak. Herkes cebinin ne kadar eksildiğini görecek ve analizle çalışmanın, müşteriye kulak vermenin ve iyi araştırmanın önemini anlayacak. Bizim başka gelir kaynağımız yok. Nakliye firmaları verimliliği artırmanın analizlerini çok iyi yapabiliyor. Orada kimse kimseyi görmüyor. Ancak garajdan birçok firmanın aynı anda aynı hatta sefere çıktığını görebiliyorsunuz. Herkeste bir hırs başlıyor. Halbuki aklı hırsın önüne almak gerekiyor. Nihayetinde egzozdan çıkan milli bir servet. Bunlar yapılabildiğinde bu sektörün önüne geçecek bir sektör görmüyorum. Bu konuda çok iddialıyım. Bu işi severek yapanlar, bu sektörü iyi yerlere getirebilir. Pamukkale ve Anadolu olarak güzel hedeflerimiz var. Kol kola bu hedeflere doğru yürüyoruz” dedi.

Havacıları kıskanmalı ve özenmeliyiz

Havacılık sektöründe gelişimi takdirle izlediğini, özellikle THY’nin başarılı çalışmalarla ülkemizin bir transfer merkezi haline geldiğini vurgulayan Akçin, “Gelinen nokta gurur verici. Hava taşımacılığına bir şans tanındı ve bu çok iyi kullanıldı. Hava taşımacılığında yolcu artışı dile getiriliyor. Ancak firmalar da her yıl yolcusunu artırıyor. İzmir-İstanbul hattında her saat uçak var; uçağın da, otobüsün de yolcusu var. Zaten bir ülkenin havayolları, demiryolları, karayolları kanalları açıksa ülke ve ticaret gelişiyor demektir. Havayollarının önündeki şans şimdi demiryollarında, ama asıl maliyet bütün hatlar tamamlandığında ortaya çıkacak. Onu o zaman değerlendirmek mümkün olacak. Ben aynı durumun demiryolları için geçerli olacağını düşünmüyorum” dedi.

Biz işimizi eksiksiz yapalım, gerisi gelir

Sektöre yönelik olumlu düşüncelerini, artan reel bir karlılık ve yolcuya verilen kaliteli hizmetin hızlı geri dönüşü olarak açıklayan Akçin, “İyi bir yatırım ve kaliteli hizmet verilmesi geri dönüşü arttırır ve fayda sağlar. Bizim işimiz ürünümüzü iyi belirleyip hizmete sunmak. Eğer bir eksik varsa bunu hemen revize ederek yola devam etmek gerekiyor. Havayolunu kıskanmak ve özenmek lazım. Oradaki yolcunun hizmet anlayışını otobüs yolcusuna da getirmek lazım” diye konuştu.

İnternet satışımız yüzde 38

Bilet satışının yüzde 38’inin internet üzerinden yapıldığını belirten Akçin, “Bu, sektördeki en yüksek seviyelerden biri. İnternet maliyetlerimizi düşüren, verimliliğimizi artıran en önemli etkenler arasında” dedi.

Bakanlık sektörü iyi analiz ediyor

Bakanlığın sektörün 6 saatlik mesafelerde yoğunlaşması yönündeki açıklamalarına haklılık veren Akçin, “Herkes konumunu iyi belirlemek durumunda. Bakanlık, sektörü iyi analiz ediyor. Eğer kaçak akaryakıt üzerine gidilir ve sektöre bu yönde iyileştirmeler yapılırsa, havayoluna sağlanan desteğin 1/4’ü sektöre sağlanırsa sorunlar çok daha azalır” dedi.

Herkes ağlıyor ama paylaşmıyor

Otobüs olmazsa havayolunun da, trenin de çalışma imkanı olmayacağına dikkat çeken Akçin, “Bu sektöre küsenlere üzülüyorum. Herkes çok ağlıyor ama masaya oturduğunda birlikte paylaşma kültürünü oturtamıyor. Otur ve paylaş. Sektör artık paylaşmayı öğrenecek. Ciddi bir üretim ve yatırımlar var. Para kazanılmadığında bu yatırımların geri dönüşü nasıl mümkün olur. Makul ve doğru ticaretler yapmalıyız. Sektöre herkes güvenecek, küsmeyecek; ya küsüp tamamen bırakacak yapanlar en azından rahat iş yapacak ya da yeni başlangıç yapıp mevcut kazanımlara razı olacak ve o kazanımları paylaşmaya da razı olacak. Sektörde içimi karartacak hiçbir durum yok. Bu olsa bu yatırımları yapamayız zaten” dedi.