İTO Meclis Üyesi ve TTDER Genel Sekreteri Mehmet Öksüz, Taşıma Dünyası’na özel açıklamalarda bulundu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın 10 Ocak 2020 tarihinde Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde belge alımına yönelik yaptığı ücret değişikliğini çok olumlu bulduklarını belirten Mehmet Öksüz, “Daha önceki açıklamalarımda belge fiyatlarının düşürülmesinin yanlış bir adım olduğunu ifade etmiştim. 2017 yılında 31 bin TL olan D2 belgesi ücreti 15 bin TL’ye, 53 bin TL olan B2 yetki belgesi 25 bin TL’ye düşürülmüştü. Bakanlığın bu adımının ardından turizm taşımacılığı alanında kontrolsüz bir süreç başlamıştı. Sektördeki olumsuz gidişatı görerek, Bakanlığı çağrıda bulunmuştum. Aradan geçen süre haklılığımızı gösterdi ve Bakanlık 10 Ocak 2020 tarihinde Yönetmelik değişikliği yaparak belge ücretlerini yükseltti. Artık D2 belgesini almak isteyenler 165 bin TL, B2 belge sahibi olmak isteyenler 185 bin TL ödeyecekler. Beş yıllık süreleri tamamlanmak üzere olan taşımacılarda belge ücretlerini bu mevcut ücretler üzerinden yüzde 15’ini ödeyerek yenileyebilecekler” dedi.

Belge fiyatının yükselmesi 9+1 sorununu da çözer

Belge fiyatlarının bu noktaya gelmesinin sektördeki gerçek turizm taşımacılarının da ayrışmasını sağlayacağını, işin daha iyi yapılabilir hale geleceğini belirten Mehmet Öksüz, “ Daha güçlü sermaye yapıları ile daha kurumsal bir yapı içerisinde çalışılması gerekecek. Bugün İstanbul’da 9+1 araçların güzergah izin belgesi sorununun temelinde de belge ücretlerinin düşürülmesi vardı. Gerçek turizm taşımacısı ile işini kayıt dışı yapmak isteyen grupların bir anda sektörü sarması sıkıntıları da beraberinde getirdi. Turizm sektörüne büyük zarar veren bir adım atılarak 9+1 araçlara güzergah izin belgesi verilmedi. Şu an bu sorun çözülebilmiş değil. Ama İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin de artık belge fiyatlarının bu noktaya gelmesi bu sorunu çözme yönünde adım atmasını da kolaylaştıracak. Biz önümüzdeki günlerde 9+1 araçların belge sorununun çözüldüğünü görebileceğiz” dedi.



Hem turizm taşımacılarına hem Bakanlığa çağrı

Bu noktada iki tarafa hem turizm taşımacılarına hem de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yetkilerine bir çağrıda bulunmak istediğini belirten Mehmet Öksüz, “Şimdi belge ticaretinin yapılmasının önüne geçilmesi gerekiyor. Burada hem turizm taşımacılarına hem de Bakanlığa sorumluluk düşüyor. Taşımacılar sahip oldukları işin değerini bilmeli bu işi gerçekten yapan taşımacıları belgelerine kaydettirmeli ve onların çalışma süreçlerine de tam olarak hakim olmalı. Böylece bu iş çok daha kaliteli ve kazançlı hale gelecek. Taşımacı kazandıkça filosunu da yenileyebilecek. Burada Bakanlığın da denetim süreçlerinde D2 belgesine kayıtlı kiralık taşıtların çalışma süreçlerini iyi denetlemeli. Eğer kapsam dışı bir çalışma söz konusu ise iki tarafa da bunun yaptırımlarını uygulamalı” dedi.