Başkan Topbaş İTO’da ulaşım yatırımlarını anlattı

İstanbul’un kendi şahsında ikinci kez dünya belediyeler birliği (UCLG) başkanı olduğuna dikkat çeken Başkan Kadir Topbaş, bir ülke özelliği gösteren İstanbul’un artık küresel arenada kendini iyice hissettirdiğini ve ekonomik açıdan 127 ülkeden daha büyük olduğunu söyledi.

İMP’de İstanbul’u planladıklarını ve hazırladıkları Ulaşım Master Planı çerçevesinde raylı sistemleri şehrin semtlerine kadar indirdiklerini ifade eden Kadir Topbaş, İstanbul’da ulaşımın rayına oturduğunu dile getirdi. Şehre dönemi boyunca 60 milyar TL yatırım yaptıklarını ve yatırımların yüzde 55’ni ulaşıma ayırdıklarını aktaran Başkan Topbaş, şöyle konuştu;

“Karayollarında 276 tane kavşak bitirdik, 30 tane daha devam ediyor. Yaptığımız tünel yolları biliyorsunuz, çok tercih ediliyor. Ulaşımda ana omurgayı metro ve raylı sistem yatırımlarına ayırdık. İstanbul’da yapılan ve yapılacak metrolar bir hayal değil, gerçek. Bunlar yerin altında binlerce insanın 24 saat esaslı çalışmasıyla gerçekleşiyor. Toplamda 776 km metro yapmayı hedefliyoruz. Şu anda 14 km. 440 bin kişi kullanıyordu. Yılsonu itibariyle 2 milyona yaklaşıyor. 2016’da 7 milyon insan metro kullanacak. 2019’da 11 milyon kişi yerin altından seyahat edebilecek. Bu hedefleri çok doğru olarak ortaya koyduk. Metro tanıtımıyla ilgili tanıtımı halkımız metro nereden geçiyor ve yerinin kıymetini bilsin diye yaptık. Çok doğru bir iş yaptığımızı biliyorum. Çünkü vatandaşın bu şehrin geleceğiyle ilgili bilgisi ve umutları olmalıdır.”

“Gelişmiş ülkelerde metroları hükümetler yapıyor. Ancak çok beklemek gerekir düşüncesiyle İBB olarak biz yapıyoruz” diyen Topbaş, “Bugüne kadar sadece metrolara 12,2 milyar TL yatırım yaptık ve halen devam ediyoruz. 8 Ekim’de Mecidiyeköy-Mahmutbey Metrosu’nun ihalesini yaptık. Bu hat daha sonra Kabataş’a kadar uzatılacak. Bütün metroları birbirine entegre ederek İstanbulluları hızlı, güvenilir ve konforlu yolculuğa davet ediyoruz. Sadece 2013 yılında 4,5 milyar TL yatırım yaptık. Raylı sistemin payını yüzde 8’den 13’lere yaklaştırdık. 2016’da yüzde 26’ya çıkaracağız. Hedeflediğimiz 776 km’lik raylı sistem hattını tamamladığımızda dünyada New York’tan sonra en uzun raylı sistem hattına sahip olacağız. İstanbul’da inşa ettiğimiz metrolar makinistsiz çalışabilen ve sefer aralığı 70 saniyeye kadar inebilen dünyanın en modern raylı sistemleri. İstanbul’da metro vagonlarını dahi kendimiz üretmeye başladık” şeklinde konuştu.

Kadıköy-Kartal Metrosu’nun ardından Esenler-Otogar-Bağcılar-Olimpiyatköyü Hattı’nın da tamamlanarak hizmete alındığını hatırlatan Topbaş, Üsküdar-Ümraniye-Çekmeköy- Sancaktepe Metrosu’nun da hızla devam ettiğini kaydetti. Mahmutbey- Alibeyköy-Kağıthane-Mecidiyeköy Metrosu’nun ihalesinin yapıldığını ve bitmek üzere olan Haliç Metro Köprüsü ile Yenikapı’nın Taksim hattına bağlandığını hatırlattı.

İstanbul’un 29 Ekim’de açılacak Marmaray için gün saydığını belirten Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü; “Artık ana akslarda raylı sistemlerin ağırlığı artıyor. 2019 sonrasında Sarıyer’e ve Beykoz’a gidecek metroyu da dikkate aldığınızda şehrin her noktasına metro götürmüş olacağız. Evinizden çıkıp her yere metroyla gidebiliyorsanız bu başarıdır. Bir şehrin medeniyet ölçüsü o şehrin insanlarının toplu taşıma araçlarını kullanma oranına bağlıdır. Toplu taşıma aynı zamanda sosyalleşmeyi ve birbirini hissetmeyi de beraberinde getiriyor. Metroların maliyetleri çok yüksek ve geri dönüşü yok. Dünyanın her yerinde metroyu merkezi hükümetler yapıyor. İstanbul’da belediye olarak biz yapıyoruz. Buna rağmen metrosunu hükümetin yaptığı Çin’den sonra dünyada en hızlı metrolaşan bir şehiriz.”

Günlük yolculuk sayısı 800 bine yaklaşan metrobüsün kapasitesinin çok üstünde talep gördüğünü anlatan Topbaş, “Ya metrobüs olmasaydı bu güzergahtaki trafiği düşünebiliyor musunuz? Yolculuk taleplerini dikkate alarak bu hat üzerinde yeni bir metro çalışmamız var” dedi.

Bütün otobüsleri yenilediklerini, 12 Ekim Cumartesi günü Başbakan Erdoğan’ın katılımıyla 778 yeni otobüsü daha hizmete alacaklarını açıklayan Topbaş, şunları kaydetti; “Böylece otobüslerimizin yaş ortalaması 3 civarına inmiş oluyor. Bu otobüslerin hepsini yerli alarak ülkemizin ekonomisine ve istihdamına da çok ciddi bir katkı sunduğumuzu belirtmek isterim. Tek biletle bütün bu sistemler üzerinde yolculuk yapabiliyorsunuz. Şimdi minibüsleri de bu sisteme sokmak için bir çalışma yapıyoruz. Doğru bir sistemle vatandaşlarımız ve minibüsçülerimiz de kazanacak. Ulaşımda özel sektörün çok daha kaliteli hizmet vermesi gerekiyor. Bu kapsamda halk otobüsleri, minibüsler ve taksilere yönelik çağrı merkeziyle ilgili çalışmalarımız tamamlanma noktasında. Otoparklarla ilgili de çalışmalarımız yoğun çalışmalarımız devam ediyor.”