Yolu Bilen Yolu Bulur…

Geçen haftalarda, G20 toplantılarından konuşurken, dönem başkanı Türkiye'nin gündeme koyduğu, 3 başlıktan biri olan Kapsayıcılıktan söz ettik. Bu, gelir uçurumunu azaltmak yolu ile kitleleri müşteri yapmak ekonomileri açmak yolunda bir çözüm idi.

İkinci başlık Uygulamacılık. Bu yazıyı yazarken önemli bir uygulama açıklandı. İşbaşı eğitimi gören adayların 6 ay boyunca net asgari ücret kadar olan maaşlarını kamu yönetimi ödeyecek. Bu destek aynı anda işveren kuruluş için de değerli. Bu eğitimi görenlerin arasından işe alınanlar için ise kamu yönetimi, işverene düşen sosyal güvenlik payını üretim sektöründe 42 ay boyunca ödeyecek.

Bu sürenin diğer sektörlerde daha kısa (36 ay) olması üretimin desteklendiğinin işareti. İnşaatta 4 kat, bankacılıkta 3 kat kârın olduğu yerde, artık üretim de destekleniyor. Milli gelir içindeki sanayi payımızın küçülmesine, gelir uçurumuna karşı etkili bir önlem. Hem kitleye hem de sektörlere destek. Umutlandım tabii.

İstanbul Sanayi Odası Başkanı, sanayinin gelişebilmesi için kalkınma bankacılığının şart olduğunu söylüyordu geçen yıl… Bu yıl, Kalkınma Bankasının güçlendirileceği de duyuruldu, kamu yönetiminden. Sanayi Oda Başkanı, mevduat bankalarının yardımı ile sınai kalkınmanın pek örneği olmadığını da anlatmıştı, faaliyet kârının yüzde 53'ünü bankalara faiz olarak ödediklerini söyleyerek… 

* * *

Bir başka konuya daha sevindim: İhracattaki artış. Evet, artış. 

Avro bazında 2015 ihracat artışımız % 6,5. İhracatımız miktar cinsinden bakıldığında da artıyor. Miktarsal artış yüzde 4,4. İhracat madden de artıyor. Miktarsal artış en çok Ortadoğu'ya: yüzde 12,5. Suriye, Irak, İran yüzünden Ortadoğu’muz kapalıyken…

İhracatçılarımızı tebrik etmek gerekir. Ticari araç satışlarındaki artış da ihracattaki artışlarla besleniyor, tabii. Otomotiv ihracatımızın da artışı devam ediyor. Avro ihraca-tımızı Dolar cinsinden söyleyince durum kararıyor, çünkü Avro artık daha az Dolar edebiliyor. Bu da dünyanın durumu, biliyoruz. 2014 yılında da 2,9 puanlık büyümenin 2,7 puanı ihracattan gelmişti.

2015'e bir umut daha: Reklamcılar Derneği de 2015 yılında yüzde 10 büyüme bekliyor. Geçen yazılarda bahsettiğimiz yüzde 10'lu büyümelere bir sektör daha ekledik. Bu sektör 15 yılda 10 kat büyümüş.  

* * *

Bir de büyük üzüntümüz oldu.  

Avrupa'nın bile en büyük adalet sarayında, 3 insanımızı güvensizliğe kaptırdık. Güvenlik ile Özgürlük arasında sıkıştık bir kez daha. Güvenliğin öncelikli olduğu süreci tamamladıktan sonra ancak, özgürlük sürecine geçileceğini onaylamalıyız, bunca kayıptan sonra. Komşu ve çevre ülkelerdeki karanlık günler bize güvenliğin öncelikli olduğu süreci dayatıyor, fiilen.

İngiltere, Suriye'ye geçeceğini anladığı 3 vatandaşının Türkiye'den iadesini istedi, sorguladı ve serbest bıraktı. Vatandaşını korumak için iade istedi, İngiltere'ye zarar vermedikleri için serbest bıraktı. Ama evinde bomba çizimleri bulduğu vatandaşını 40 ay hapse mahkûm etti. Önceliği güvenliğe veriyor.

İspanya Futbol Liginde, futbolcuların oyunda ve golde, seyirciyi şiddete yönlendirebilecek tutum ve hareketlerden uzak durması emrediliyor. Güvenliği onlar da öne alıyorlar. ■