21.04.2014, 17:15

AB-ABD Ulaştırma Politikaları ve Türkiye - 5

Ülkemiz bulunduğu coğrafyanın stratejik özelliği nedeniyle ulaşım sektöründe önemli bir yere sahiptir. Avrupa’yı Asya’ya bağlayan, Ortadoğu’nun kilit ülkesi Türkiye, dünya ülkelerinin özellikle karadan ve denizden bağlantılarını sağlamaktadır. Bu durum ülkemizin önemini bir kat daha arttırmaktadır. Uzun yıllar sürdürülen çalışmalar sonucu ülkemizde kara, deniz ve hava ulaşımında önemli gelişmeler sağlanmış sosyal ve ekonomik kalkınmamızda sahip olduğumuz ulaşım sisteminin de önemli katkıları olmuştur.

Milli ve uluslararası alanda; ekonomik, ticari, sosyal, teknolojik ve stratejik gelişmeleri dikkate alarak kullanıcı talebini karşılayan güvenli, konforlu, çevreye duyarlı, diğer ulaşım sistemleri ile uyumlu, sosyoekonomik bakımdan ulaşılabilir, çağdaş ulaştırma ağını kurmak, yönetmek ve işlemlerini sağlamak bir milli görevdir. Özellikle son dönemde, çevresel sorunlar ile küresel iklim değişikliği olgusu karşısında çevreye uyumlu gelişmeleri yönlendirecek sürdürülebilir ulaştırma politikalarının önem kazanması ile çevreye daha az zararlı demiryolu ve denizyolu taşımalarının paylarının arttırılarak ulaştırma sistemlerinde karayolunun çok yüksek olan payını azaltılması ve böylece ulaştırma türleri arasında dengeli bir sistem oluşturulması büyük önem kazanmıştır.

Trafik kazaları ulaşım sorunu mudur?

Gerek şehiriçi gerekse şehirlerarası yolcu ve yük taşımacığında karayoluna ağırlık veren politikaların bir başka olumsuz yönü de trafik kazalarıdır. Trafik kazaları, ülkeler açısından sadece bir ulaşım sorunu olmayıp, toplum sağlığını, ülke gelişimini ve güvenliğini de tehdit eden, hukuki ve cezai sorumluluklar doğuran temel bir sorundur. Aynı zamanda, sebep olduğu maddi zararın yanı sıra, can güvenliğini ortadan kaldırması nedeniyle, toplumun tüm kesimlerinin dikkatini üzerinde toplayan güncel bir olaydır. Ülkemiz, birçok Avrupa ülkesi arasında trafik kazalarının en yüksek olduğu ülkelerden biridir ve bu nedenle de trafik kazaları şu anda ülkemizin en önemli çözün bekleyen sorunları arasındadır. 

Göç sorunu…

Günümüzde; karşılaştığımız en önemli sorun alanlarından biri ‘dengesiz oranlarda şehre göç’ bu göçün ‘şehirlilik’ olgusuna kazandırılmasında aynı oranda başarının yakalanamaması, ‘köylerimizin ve köylülerimizin tabi faaliyet alanlarında var olmasının önünü açıcı yatırımların eksikliği ve yer yer tam aksine yatırımların gerçekleştirilmesi’ gibi sıralanabilir. Bu anlamda; göç parametrelerine bakarak bulunulan bilimsel öngörüler ‘İstanbul’ başta olmak üzere büyükşehirlere dengesiz göçün devam edeceği yönündedir. Söz gelimi; resmi olarak 15 milyon dolaylarında bir nüfusa sahip olan İstanbul’umuza -içeriği tartışılır olmakla beraber- devasa yatırımlar yapılmaya devam ede gelmektedir. Bununla beraber; yakın on yıllık süreçte, ‘büyükşehirlere göç’ olgusunun aynı ivme ile devam edeceği de görülmektedir. Hal böyle iken; ‘şehir’, ‘şehirlilik’ vb. kavramları yeniden ele alarak, bunun paralelinde izlenecek politikalarla ‘göçün yönetilmesi’ ele alınmalıdır. Dolayısıyla; Bursa-İzmit-Ankara-İzmir-Mersin-Gaziantep-Konya-Kayseri-Antalya-Diyarbakır gibi şehirlerimize yapılacak ilgi çekici ve insan odaklı yatırımlarla, İstanbul ve mücavir alanına olacak göç absorbe edilmelidir. Bu bir ilk adım olarak ‘2023 Vizyonu’ dahilinde ele alınabilir. Bunun takibinde ise; ikinci bir adım olarak, bahsini ettiğimiz diğer büyükşehirlere göçü dengeli rakamlara çekecek olan bir ‘ikinci yatırım ve politik hamleler’ bütünlüğü yeniden geliştirilebilir. Bir diğer acil adım ise; şimdiden arka planı oluşturulmaya başlanması gereken ‘köy-köylülük-köylülerin köylerinde istihdamı’ gibi bir başlıklar bütünüdür. Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde; bu konuda yapılamaya çalışılanlarda dahil (hatta Osmanlı’daki toprak sistemine dair okumalarla), sonrasında kimi Hükümetler Dönemi’nde ‘Köy Enstitüleri’ vs. gibi ortaya konan politikaları bütün doru ve yanlışlarıyla ele alarak, bu konuda ciddi çalışmalar ortaya konulmalıdır. Tabi üçüncü adım; bölge ve yörelere göre kısmen değişmekle birlikte ‘ekonomik-sosyal-kültürel-ve hata güvenlik’ vs. bağlamında birebir birçok değişkenin üzerinde oturmaktadır. Yapılacak yatırımlar hangi boyutta olursa olsun; sosyal hayat-kültür-iklim-alışkanlıklar gibi birçok tabanı gözeterek ve algılayarak gerçekleştirilmelidir. Ortaya koyacağımız şey; küresel kültür ile bir sentez olacaksa bile; Dünya’ya, buradan bizlere ait bir şeyler söyleme kabiliyetini gözetmelidir. Bu anlamda; Latin Amerika’dan İç Asya’ya , Akdeniz’den Mezopotamya’ya, Kuzey Afrika’dan Uzak Asya’ya bütün tecrübeler derinlemesine ele alınmalıdır. 

Yüksek hızlı demiryolu

Bütün bu belirttiğimiz 3 adımın her birinde; daha önceleri çok defa değinmiş olduğumuz ‘yüksek hızlı demiryolu yatırımları’ ‘deniz ulaşımı yatırımları’, ‘içsuyolu ulaştırmasının geliştirilmesi’ vb. farklı modların her birinin; hayati ve belirleyici rolleri olacaktır. Bütün bu yatırımlar sadece bulunduğu ile değil; aynı anda aynı yöredeki birkaç şehre ve hatta farklı yöreler arası(yerine göre uluslararası) ortak fayda üretebilecek projelerdir. Söz gelimi; Van Gölü’ndeki ‘deniz ulaşımı’ yatırımları; göle kıyısı olan 5 kenti aynı anda etkilerken, yörede Van-Bitlis-Hakkari ve Muş’a kadar bir katkı alanı oluşturabilecektir. Van yöresinde düşünülen YHD yatırımları içinde aynı şeyi söylemek mümkündür. Bugün itibariyle Mersin Taşucu’ndan KKTC’ye günübirlik deniz yolculuğu imkanları mevcuttur. Bunlar; siyasi istikrarsızlıkların giderildiği dönemlerde; Suriye’nin Lazkiye, Lübnan’ın Beyrut şehirleri ile Mersin-Antalya-İskenderun şehirlerimizin birçok noktasından Kıbrıs’ın birçok noktasına gerçekleştirilebilir duruma gelebilecektir. Bunu; ‘boru hatları ve suyolları’ olarak düşünürsek güneyde Filistin, Ürdün, İsrail, Mısır’a kadar daha geniş bir alanı ihtiva edebilir. Aynı yaklaşımlar Karadeniz ülkeleri anlamında ve Ege’de de düşünülebilir. Ege’de birçok noktada (adalar dahil) ülkemiz ve Yunanistan arasında birçok şehirle -deniz ulaşımı ve YHD başta olmak üzere- günübirlik yolculuk imkanları mevcuttur. Dolayısıyla bütün bu yaklaşımlar, güçlü bir perspektifle desteklendiği takdirde; ‘şehir-şehirleşme-şehirlilik’ olgusunu sağlıklı temellerde işler hale getirebilecektir. 
Hepinize sağlıklı, huzurlu, mutlu ve başarılı bir hafta dilerim. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner153
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 11 31
2. Fenerbahçe 11 26
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 12 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 11 16
9. Kasımpasa 12 14
10. Konyaspor 12 14
11. Antalyaspor 12 14
12. Rizespor 11 13
13. Trabzonspor 11 12
14. Gaziantep FK 11 12
15. Kayserispor 11 12
16. Bodrumspor 12 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Ankaragücü 12 19
7. Ahlatçı Çorum FK 12 19
8. Boluspor 12 18
9. Şanlıurfaspor 12 18
10. Manisa FK 12 17
11. Esenler Erokspor 12 17
12. Ümraniye 12 17
13. Pendikspor 12 17
14. Keçiörengücü 12 15
15. Gençlerbirliği 12 15
16. İstanbulspor 12 14
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 12 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 11 23
3. Chelsea 11 19
4. Arsenal 11 19
5. Nottingham Forest 11 19
6. Brighton 11 19
7. Fulham 11 18
8. Newcastle 11 18
9. Aston Villa 11 18
10. Tottenham 11 16
11. Brentford 11 16
12. Bournemouth 11 15
13. M. United 11 15
14. West Ham United 11 12
15. Leicester City 11 10
16. Everton 11 10
17. Ipswich Town 11 8
18. Crystal Palace 11 7
19. Wolves 11 6
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 13 33
2. Real Madrid 12 27
3. Atletico Madrid 13 26
4. Villarreal 12 24
5. Osasuna 13 21
6. Athletic Bilbao 13 20
7. Real Betis 13 20
8. Real Sociedad 13 18
9. Mallorca 13 18
10. Girona 13 18
11. Celta Vigo 13 17
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Deportivo Alaves 13 13
16. Las Palmas 13 12
17. Getafe 13 10
18. Espanyol 12 10
19. Real Valladolid 13 9
20. Valencia 11 7