25.08.2014, 11:31

Aman Fatma’m, canım gülüm Fatma’m

Aman Fatma’m, canım gülüm Fatma’m 
Ben rakıya su katmam…

Coşkuyu, heyecanı, ama en çok da aşkı anlatırız şarkılarımızda. Tabii, bunu söylerken acıları, hüzünleri, sorunları da unuttuğum sanılmasın… Bu kez coşkusunu, heyecanını, sevincini, aşkını ele alacağız şarkıların.
Türkü, adı üstünde Türk’e ait olan… Şarkı ise “şark”a ait olanın biraz bozulmuşu… İkisinin arasında pek fark yok aslını sorarsanız. Anadolulu olmasını öne çıkarın, yoksa işin içinde ırk, millet, milliyet yok. 

Çok kültürlülük… çok seslilik

Anadolu kültürler mozaiği, düşünce ve düş gücünün buluşma noktası… 1492 yılında, dinlerini değiştirmedikleri için zorunlu göçe uğrayan İspanyol Yahudileri Anadolu’ya, özellikle de İstanbul’a gelmiş ve yerleşmişler. Toplumsal asimilasyon sayılarını binler düzeyine düşürse de kültürel yapıları şarkılarda koruyor kendisini. 

Aynı şey bu kez Anadolu kaynaklı ama Ege’nin karşı yakasından çıkan rembetiko için geçerli. Başkaldıran anlamına gelen, ama kökeninde birçok varsayım bulunan buzuki, santur ve keman bulunan, zamanla gitarın da katıldığı, İzmir tarzı ile güçlenen rembetiko da kültürel yapısını ve çok sesliliğini koruyor.

En çok da hüzündür yakışan…

Bu iki kültürel yapılanmanın yaşadıklarını ele aldığınızda hüznün neden bu denli güçlü olduğunu görmemek mümkün değil. Tam da o nedenle biraz canlı, hareketli, oyun havası etkisi görülse de temeli acı ve ağıtlarla örülü hüzün oluşturur. Bir ‘boş vermişlik’ vardır, sezersiniz. Anlamak mümkün gözükmez ilk bakışta… Temelinde yatan acıyı, hüznü bilirseniz hareketliliğin nasıl da aşmak, nasıl da yenmek amaçlı olduğunu anlarsınız. Sefaradlar için de rembetiko için de geçerlidir bu…

Anadolu, hani şairin “Beşikler vermişim Nuh’a, / Salıncaklar, hamaklar, / Havva Ana’n dünkü çocuk sayılır, / Anadoluyum ben, / Tanıyor musun?” dediği coğrafya, tümünü bir arada, birbirinin içine geçercesine harmanlamış, yoğurmuş ve bir bütün çıkarmış ortaya… Müziği ibadete çeviren, dönüştüren bu coğrafyada sadece Ege yok, Doğu Anadolu da var Karadeniz de… Hareketli, bir o kadar da hızlı türküler de var oyunlarla birlikte, alabildiğine sakin ama bir o kadar da içli bozlaklar da var, uzun havalarla… Ermeni türküleri var, hani kökenini unutturduğumuz; Kürtçe stranlar da var, yüzeyselleştirdiğimiz; Alevi deyişleri var, gizlediğimiz…

Rakıya su katıp katmama…

Derviş, rakısını neden susuz içtiğini soranlara “Harama helal katmam” demiş ya, aynı şey aşk ve ayrılık acısı çekenler, bir türlü kavuşamayanlar için de geçerli… 

Muzaffer Sarısözen’in derlediği bu Bodrum türküsü, bir yanıyla rembetikodur aslında. Temelinde yatan başkaldırıyı da içerir, kuşkusuz kararlılığı da. 

Rakıya su katıp katmama önemli değildir, kafiye olsun diye söylenmiştir besbelli, ama duygu ve düş dünyasının kapılarını açtığı için önemlidir. Aşkından, burada Fatma’sından vazgeçmeyeceğini söyler asıl. Ne istediğini söylemiştir zaten, ‘ola ki benim istediğim gibi olmazsa da kararlılığımı bilin’dir anlatılan. Fatma’yı vermeyeceklerini söylemişlerdir; “Allah da seni yaksın üç günlük gelin iken” yakınmasından anlıyoruz. Ardından yine bir kararlılık cümlesi: “Ahdettim, yemin ettim, uğruna koydum başı.”

Mesele rakı değil, hâlâ anlamadın mı?

Şarkıların, türkülerin etkisini bilenler, yeni sözler ve yeni düşüncelerle, kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmiştir yıllar boyu. “Zeytinyağlı yiyemem aman, basma da fistan giyemem aman” türküsünün manipülasyon olduğunu artık bilmeyen kalmamıştır her halde. Margarin üreticilerinin bilinçli olarak düzenlediği bu türkü, temelindeki düşü unutturarak halen söylenegelir. Basmanın, pamuklunun giyilmesi sağlığın da işaretidir, ama o da margarin yüzünden kafiyeye uyarak kayıplar listesindeki yerini almış… “Zeytinyağlı yiyerim aman, basma da fistan giyerim aman” uyarlamasını kendimce mırıldanıyorum. Siz de katılır mısınız?

Ne Fatma’dan vazgeçilir ne de Fatma sevdalısı gençlerden… Rakıyla, suyla, basma fistanla, çarşı pazarla ilgilenmeden düşünce ve düş gücümüzle ezginin akışına uyalım: “Aman Fatma’m, canım gülüm Fatma’m / Ben rakıya su katmam / Sen katar isen ben içmem / Ben Fatma’mdan vazgeçmem.”
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner153
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 11 31
2. Fenerbahçe 11 26
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 12 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 11 16
9. Kasımpasa 12 14
10. Konyaspor 12 14
11. Antalyaspor 12 14
12. Rizespor 11 13
13. Trabzonspor 11 12
14. Gaziantep FK 11 12
15. Kayserispor 11 12
16. Bodrumspor 12 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Ankaragücü 12 19
7. Ahlatçı Çorum FK 12 19
8. Boluspor 12 18
9. Şanlıurfaspor 12 18
10. Ümraniye 13 18
11. Pendikspor 13 18
12. Manisa FK 12 17
13. Esenler Erokspor 12 17
14. Keçiörengücü 12 15
15. Gençlerbirliği 12 15
16. İstanbulspor 12 14
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 12 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 11 23
3. Chelsea 11 19
4. Arsenal 11 19
5. Nottingham Forest 11 19
6. Brighton 11 19
7. Fulham 11 18
8. Newcastle 11 18
9. Aston Villa 11 18
10. Tottenham 11 16
11. Brentford 11 16
12. Bournemouth 11 15
13. M. United 11 15
14. West Ham United 11 12
15. Leicester City 11 10
16. Everton 11 10
17. Ipswich Town 11 8
18. Crystal Palace 11 7
19. Wolves 11 6
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 13 33
2. Real Madrid 12 27
3. Atletico Madrid 13 26
4. Villarreal 12 24
5. Osasuna 13 21
6. Athletic Bilbao 13 20
7. Real Betis 13 20
8. Real Sociedad 13 18
9. Mallorca 13 18
10. Girona 13 18
11. Celta Vigo 13 17
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Deportivo Alaves 13 13
16. Las Palmas 13 12
17. Getafe 14 11
18. Espanyol 12 10
19. Real Valladolid 14 10
20. Valencia 11 7