Yılın son haftasında, sektörümüzün sorunlarına yönelik Ankara’da yine, bir dizi görüşmelerde bulunduk. 27 Aralık Salı günü Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Sayın Mehmet Akdeniz’i ziyaret ettik. Sayın Akdeniz’le, trafikle ilgili ortak yapılacak çalışmalar ve korsan taşımacılıkla ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Türkiye genelinde alması gerekli tedbirleri görüştük. Ayrıca İstanbul ve birçok yerde terminalden kalkış yapmayan taşımacıların kontrol altına alınmasını istedik. T1 yetki belgeli terminaller Emniyet Genel Müdürlüğü’nün programında var.
Korsan taşımacılık
Terminallerden kalkışlar kayıt altında. Ayrıca hangi otogardan geldiği de kayıt altında. T1 yetki belgeli terminalden kalkış yapmayan bir otobüsün seferini yapmaması gerekiyor. Otogarların ortak özelliği emniyet birimlerinin bulunması. Otogarın giriş ve çıkış noktalarında trafik kontrol noktalarının bulunması. D1 ve B1 belgeli taşımacıların terminal zorunluluğu var. Terminalden çıkış yapan bir otobüsün teknik yeterliliği, belge düzeni, acentelik belgeleri, yeteri kadar şoför ve şoförlerin SRC belgesi, psikoteknik belgesi, kış lastiğinin olup olmaması gibi her denetimi yapılabiliyor. Eksiği olmayan bir otobüs neden mahalle ve sokak aralarından kalksın ki? Bu taşımacılar fiyat bakımından da haksız ve yıkıcı rekabete neden oluyor. Ayrıca taşıma güvenliğinde büyük risk yaratıyor.
Sayın Akdeniz’e, çok önemli bir detayı da verdik. İstanbul Emniyet Müdürlüğünün de bulunduğu Vatan Caddesinde Aksaray’a kadar sağlı sollu uluslararası yolcu taşıyan otobüslerin fotoğraflarının bile olduğunu söyledik.
D4 belgeleriyle, ilinden ilçesine sefer yapması gereken taşımacılar, belgesinin kapsamını aşarak Türkiye’nin her yerine yolcu taşımacılığı yapıyor. Ölümlü trafik kazalarının 4/3’ü, bu tür taşıtlardan oluyor. Emniyet Genel Müdürlüğü de trafik kazalarının azaltılması için yoğun bir çaba içinde. Biz de korsan taşımacılığının önlenmesi ile trafik kazalarının da ciddi şekilde azalacağını iddia ettik.
Yönetmelik değişikliği talebimiz
Ankara’da daha sonra UDH Bakanlığı Karayolu Düzenleme Genel Müdürü Sayın Saim İliçoğlu ile görüştük. Yönetmelik değişiklikleri ile ilgili taleplerimizi dile getirdik. 2015’te, düzenlenmesi planlanan çalıştay türlü nedenlerle ertelendi, yapılamadı. TOFED-TOF-TOBB Sektör Meclisi olarak Yönetmelik değişikliği ile ilgili hazırlıklarımız var. 2004’te çıkan Taşıma Kanunu ve 2005’te çıkan Yönetmelik değiştirile değiştirile kevgire döndü.
Yönetmelik değişikliğinde en önemli talebimiz en az üç-dört D1 belgeli firmanın bir araya gelerek ortak taşıma yapabilmeleri. Yani Diyarbakır-Batman-Mardin-Siirt firmaları hizmetlerini, terminallerini, servis sayılarını birleştirebilir. Firma kurmanın daha kurumsallaşması, mevcutların koruma altına alınmasına yönelik taleplerimiz oldu. Ocak sonu Şubat başı bir çalıştay düzenlenmesine yönelik karar alındı.
IPRU’nun faaliyetleri
Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Nurhan Tüfekçioğlu’nu da ziyaret ettik. IPRU’nun kuruluş nedenlerini izah ettik, desteğini istedik. Birlikte çalışmayı teklif etti. Yönetmelikle ilgili yapılacak çalışmaya kimlerin çağrılması konusunu görüştük. Şimdi bunun hazırlığını yapıyoruz. İlk 10’a giren D1 belgesi, 5 adet D2, 5 adet B1, 5 adet B2, TOFED-TOF-UYOF, İTO Meslek Komiteleri, büyükşehirlerin dernekleri, odalar ile birlikte iki gün sürecek çalıştayın TOBB veya İTO’nun ev sahipliğinde yapılmasını arzu ediyoruz. TOBB’un mali ve organizasyon imkanlarından yararlanıp yine TOFED’in destekleriyle Bakanlıkla birlikte düzenleyeceğiz. TOBB ve İTO’nun bu organizasyona ev sahipliği yapmasını arzularız. Mali güçleri yetmezse TOFED bu organizasyonu üstlenebilir. TOFED, bugüne kadar sektöre karşı sorumluluk bilinciyle hareket etti. TOBB ve İTO eğer bu konuda destek verirse teşekkür ederiz, varlık nedenlerini yerine getirmezler, yapmazlarsa minnetini çekecek değiliz. TOFED göreve hazırdır.
2017’nin istikrarlı olmasını bekliyoruz
2016 yılı çok zor bir yıl oldu. 2016’daki en büyük handikaptan birisi de darbe girişimiydi. Türkiye Cumhuriyeti’nin devletinin geleneği haline darbe girişimleri, her 10 yılda bir, bir biçimde yenilendi. Her darbe girişiminde sessiz kalan halk, bu kez patladı. 60 darbesinde, 12 Mart’ta, 12 Eylül’de, e-muhtıra da, 28 Şubat’ta susan ve seyirci kalan halk ve bu satırların yazarı ben dahil sokaklarda darbeye karşı durduk. Ekonomik zorlukları hepimiz göğüslüyoruz. 2017 yılının daha istikrarlı geçeceğine, demokratik düzene, barışa inanıyorum. Yurtta sulh, dünyada sulh ilkesi ile hem ülkemizde hem de dünyada barış olmasını diliyorum. ■