Her insan hayata ham olarak başlar zamanla olgunlaşır fakat yalnızca zaman olgunlaşmak için yeterli değildir. Yaşlandığı halde olgunlaşmayan insanlar vardır. İnsanın, olgunlaşması için çaba göstermesi gereklidir. Kişi, farkındalığını geliştirmediği taktirde yedisinde neyse yetmişinde de aynı kalır.
Yaşamda rastlantılar bir yere kadar önemlidir. Ancak bu yeterli olmadığından yaşamı ciddiye alıp hem planlamak hem de değişen şartlara göre planları sürekli olarak revize etmek gereklidir. Başarı, sadece planla değil, değişen koşullarda oluşan tehdit ve fırsatlara doğru tepki vermekle ve ortaya çıkan beklenmeyen durumların iyi yönetilmesiyle elde edilir.
Kişiler kadar kurumlar için de ilk başta dikkate alınmayan sonradan beliren beklenmedik durumlar karşısında sürekli yeni kararlar alınarak yola devam edilir. Önceden planlanmışlarla, doğaçlama eylemlerin toplamı hayat yolunu çizer. Bu da insanı hayatın amacına götürür. Hiçbir şirket yaptığı planları harfiyen uygulayarak başarılı olamaz. Bir şirketi başarıya götüren strateji, sürekli yenilenen bir süreçtir.
İnsan için başarmak kadar, bunlarla mutlu olup olmayacağını sorgulamak da önemlidir. Başarılı olmanın tek başına mutluluk getirmeyeceği açıktır. Her başarılı insan mutlu insan değildir. Bu sebeple hayatta amaç peşinden koşarken aynı zamanda da bu amaca ulaşıldığı takdirde mutlu olup olunmayacağını da düşünmek gerekir. Hem başarı, hem de elde edilenlerle mutlu olunabilecek şeyleri bulmak hiç de kolay değildir. Başarı, sevecek şeyleri bulana kadar denemekten vazgeçmemektir.
Başarılı ve mutlu olacağınız yolu bulmanın yanında o yola baş koymak kişisel kaynakları da seferber etmek zorunludur. Kaynaklar tercihlere seferber edilmediğinde ne kadar çok düşünmüş, ne kadar alternatif bulunmuş olursa olsun niyetten öteye geçemez. Oysa başarı ve mutluluğu getiren sadece niyetler değil, o niyetleri hayata geçirme iradesidir.
Her koşulda hedefe doğru ilerlerken ayrıntılara da özen göstermek, elden gelenin en iyisini yapmaya çalışmak gerekir. Bir işte ortaya konulan kalite, bütün yorgunluklara rağmen mutluluk getirir. İş yaparken ortaya konulan tavır ve davranışlar insanın kişiliği ile ilgili önemli ipuçları vermenin yanı sıra işin yapılış biçimi kişinin karakterini yansıtır.
İnsanın hayatı, küçük ya da büyük başarısızlıklarla doludur. Fakat yaşanılan başarısızlıkların iyi tarafı, bunların insanı daha güçlü kılmasıdır. Karşılaşılan engeller yetenekleri biler; hiç farkında olunmayan yeteneklerin keşfini sağlar. Başarısız insanlar, genelde yeteneksiz oldukları için değil, hayat onları zorluklara hazırlamadığı için başarısız olurlar. Sorunlar ve zorluklar bu anlamda değerli öğretmenlerdir.
Çalışılan iş ve ilişkiler kişiyi olmak istediği insana doğru götürmüyorsa asla mutlu olamaz. Birçok başarılı insan bu yüzden mutlu değildir. Bu sebeple asıl önemli olan sadece hedefe varmak değil, varılan yerde insanın kendisiyle barışık olmasıdır. Yetenekler üzerine bir hayat inşa etmek insanı başarılı kılabilir ama mutlu olmayı garanti etmez.
Mutluluk, tutkuları keşfedip onun peşinden koşmakla elde edilir.