İnsanlar, bilmediğinden ürker, endişe eder ve korkarlar. Karanlık ve belirsizlik hepimiz için endişe ve korku veren bir durumdur. Çocukluğumuzda korkutulduğumuz "öcü", bilinmeyendir. Aynı şekilde hakkında bilgi sahibi değilseniz yaşam frekansı farklı olan cin, peri gibi varlıklardan da ürker ve korkarsınız. Deniz dibindeki ürkünçlük, karanlığın içindeki bilinmezlik yanı sıra sınavlarda yanıtlarını bilinmeyen sorular karşısında yaşanılan çekingenlik, trafik polisi ile karşılaşıldığında yaşanılan kısa süreli tedirginlik, hep bilinmeyenin sonuçlarıdır. Spor müsabakaları bu perspektiften değerlendirildiğinde sonuçları önceden bilinmediği için benzer duygular ve heyecanı yaşatır.
Buna karşılık sınav sorularının cevaplarını biliyor; denizi tanıyor, donanımlı ve tecrübeliyseniz; karanlığa dalarken bir ışık kaynağına sahipseniz, tam bir özgüven taşır, hiç endişe duymazsınız. Ameliyathane önünde beklerken kapının ardında nelerin olup bittiği ve nasıl bir sonuç ile kapının açılacağı bilinmezlerden biridir. Bu bekleyişin illa ki bir problem için olması gerekmez. Aksine sevinçli bir haber bekliyor olmanız bile aynı tedirginlik ve heyecan hali yaşamanız olasıdır.
İster bebek bekler durumda olun, isterse de askerden oğlunuzun gelmesini bekleyin her ne olursa olsun beklemek; beklerken de karmaşık duygular içinde olmak son derece insani bir durumdur.
İnsanlar veya devletler arasında yaşanan her türlü ilişkide arzu edilen sonuçların yanı sıra düşük yüzdeli de olsa beklenmeyen, arzu edilmeyen sonuçların olması olasılığı endişe ve tedirginlik yaşanması için gereklidir.
İhtimal hesaplarınızda düşük yüzdeli olan durumları bertaraf edebilmek tecrübe ve tedbiri elden bırakmamayı gerektirir.
Yaşamın her evresinde veya iş hayatında stres sürekli vardır. Stressin miktarı, verimlilik düzeyini belirler. Stressiz bir ortamda oluşan rehavet verimliliğinizi düşürür, disipline olmanızı engelleyebilir.
Aynı şekilde stres düzeyinin yüksek olduğu durumlarda yaşanan korku, endişe, tedirginlik ve hata yapma korkusu verimin düşmesiyle birebir ilintilidir. Stresin orta gerilimde tutulması verimlilik ve başarı için gereklidir.
Düzeyli stres, tedbir, disiplin, nizami çalışma kurallarına uymayı gerektirir. Sonuç olarak, başarı bu bir durumun sonucudur.
Yapılan işin lezzeti, yaşadığınız heyecan ile ilgilidir heyecan olmayan hiç bir şey, keyif vermez ancak heyecan, korku ve endişe haline devşirilmemelidir.
İyi bir lider korku endişe yaratmayan rehavete kapılmamızı kontrol altında tutan bir maestro gibi ekibini sevk ve idare edebilen yöneticidir.
Ailemiz, şirketimiz ve hatta ülkemizin bu tarz liderlere ihtiyacı vardır. ■