Özel hayatımızda da şirket hayatımızda da eksik olan bilgiyi hayata geçirme zaafiyetidir. İnsanlar, kendilerini mevcut ilişkilerinin içine hapsediyor, kötü ilişkileri değiştirme gücüne sahip olmalarına rağmen daha iyi bir hayat için adım atamıyor, alışkanlıklarından kurtularak, yeniliklere geçmek için davranamıyorlar. Bunun nedeni bütün olumsuzluklara, başarısızlıklara ve mutsuzluklara rağmen içinde bulundukları koşullara alıştıkları için bilinmez olana doğru bir adım atmak korkutuyor.
Doğru için, önce rahatımızı bozmamız, alışkanlıkları terk etmemiz, bazı ilişkileri bitirmemiz gerekir ki sonrasında elde edilecek yeni ilişkiler ve düzen daha fazla başarı ve mutluluk versin. Ama bu adımları atmak yerine çoğunluk yanlışları sürdürmeyi tercih ediyor.
Hem özel hem de iş hayatımızda kararlarımızı uygulamak gerçeklerle yüzleşmeyi, bazen fedakârlık yapmayı, bazen hiç hoşa gitmeyecek işleri yapmayı gerektirebilir. Örnek olarak bir şirketi yeniden organize etmek, birçok insanın elindeki gücü başkalarına vermeyi gerektirir. Bu durum, zor ve hiç de hoş olmayan birçok ilişkiyi yönetmek demektir. Böyle bir uygulamayı hayata geçirmek şirketin içindeki güç sahiplerini rahatsız edeceği için doğal olarak değişime direnirler. Böyle bir süreci yönetmek hiç bir liderin hoşlanacağı bir iş değildir. Ama değişim sonrası elde edilecek yeni düzenin getireceği başarı için katlanmak gerekir.
Başarılı insan ve şirketlerin en önemli özellikleri, düşüncelerini hayata geçirebilme becerileridir. Üstelik bunu yapmak için hiç bir özel yeteneğe ihtiyaç da yoktur. Bu her insanda mevcut olan bir özelliktir. İnsan, eğer isterse düşündüklerini ve doğru bildiklerini hayata geçirebilir.
Başarılı insanlar, çok yetenekli ve bilenlerden değil, bildiklerini uygulayanlardan çıkıyor. Bilmek değil, yapmaktır hayatı değiştiren. Ne kadar bilirseniz bilin, eğer uygulayamıyorsanız, bildiklerinizin bir önemi yoktur aslında…
Bildiğimiz halde yapmadıklarımızdan dolayı yaşadığımız yenilgilerin, gerçekten bilmediğimiz için yapamadıklarımızdan çok daha fazla ve önemli olduğu konusunda aynı fikri paylaştığınıza eminim. Bugüne kadar kaçırdığımıza inandığımız pek çok fırsatı, bilgi eksikliğinden çok zamanında davranılamadığından kaçırmadık mı?
Bildiklerimizi neden hayata geçiremediğimiz konusunu ciddiye almak ve yarın pişman olmamak için bugün davranmak gerekir. Leonardo da Vinci’nin dediği gibi “Ben yapmanın aciliyetine inanırım, sadece bilmek yetmez, yapmak da gerekir.” Hepimiz çok iyi biliyoruz ki başarılı olanlar, düşüncelerini hayata geçirenlerdir.
Unutmayın engeller çoğu zaman sadece kafamızın içinde. Yıkmak da bizim elimizde. ■