Bu gazetede, ilk günden beri yazılarım çıkıyor. Genelde okuyanlar için bir kazanç olabilecek yazılar kaleme almaya, olumlu bakış açıları göstermeye çalışıyoruz. Çünkü gelişme için olumlu bakmaya, olumlu düşünmeye ihtiyacımız var. Olumsuzluk gelişmeye manidir diye düşünüyoruz.
Olumsuzlukları dile getirip, sadece eleştiri yapan, herhangi bir öneride bulunmayan insan, sorunlardan biridir. Bu konuda gazete yönetimi ile benzer bakış açısına sahibiz ve sektöre katkısı olacak olumlu görüş ve düşüncelere yer vermeye çalışıyoruz.
Yılbaşı sayımız için bu mantıkla kaleme alınan yazımda, yeni yıl için olumlu dileklerimizi dile getirmiştim. Epey zamandır bu yazımın ağırlığını yaşıyorum. Kabul edelim ki ne kadar olumlasak da tam tersi bir durumun yaşanması olasıdır.
Yanılgımın haklı bir nedeni bulunuyor. Bizlerin öğrenmesi ancak mukayese ile mümkün oluyor. İyi-kötü, sıcak-soğuk, uzun-kısa gibi farklılıkları ölçüm olsa bile baz noktasına göre mukayese yaparak anlayabilmekteyiz.
Bugüne kadar hiçbirimizin yaşamadığı; kitaplarda görmediğimiz, tüm dünyayı aynı anda ve bu kadar etkileyen; bu nedenle de mukayese edemediğimiz bir dönemin içindeyiz.
Geçenlerde sosyal medyada Sevgili Sinan Uzun, otogarı ziyarete gitmiş ve oradan yayın yapmıştı. Canlı yayında, arkadaşı, “39 yıldır sektördeyim böyle bir şey görmedim” dedi.
İnanması güç gerçeği, başımıza gelince anlamak mümkün oluyor. Geçtiğimiz herhangi bir dönemde herhangi biri “gün gelecek otogarda hiçbir faaliyet olmayacak” deseydi istisnasız deli olarak nitelendirilirdi.
“Değiştiremiyorsanız kabul edin.”
Kişisel gayretlerimizle bu gidişi değiştirmemiz mümkün değil. Felaketin boyutlarını ve vahametini kabul ederek sürece katkıda bulunmamamız önemlidir. Bunun için öncelikle kendimizi korumaya özen göstermeliyiz. Bu en önemli husustur, çünkü bunu yaparken de çevremizi koruyor olacağız.
Tez zamanda bu sıkıntılı günlerin bitmesi dileğiyle… Sağlıklı günler dilerim. ■