Bayram, Türk Dil Kurumunca, “Millî veya dinî bakımdan önemi olan ve kutlanan gün veya günler. Özel olarak kutlanan gün. Sevinç, neşe” olarak tarif edilir. Bunun yanı sıra bayram şekeri, bayram yeri gibi bayramın pek çok kelimede de betimleyici bir görevi vardır.
Kullandığımız miladi takvime göre, milli bayramlarımızın yerleri sabit iken; hicri takvime göre belirlenmiş olan dini bayramlarımızın günleri değişir. Böylece yıllar içinde dini bayramlar yılın her gününe denk gelir.
Bu yıl, bu özel günler, dini ve milli bayramları birlikte yaşama fırsatını bulabildiğimiz önemli bir zaman dilimine denk geliyor. “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” ile “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” arasında kutladığımız 1 Mayıs, sadece ülkemizde değil tüm dünyanın kabul ettiği önemli bir kutlama günüdür. Bu yıl, Ramazan Bayramı da bu bukete dâhil oldu.
Bayram olabilmesi, öncesinde etkileyici birtakım yaşanmışlıklar ile mümkündür. Zorluk içeren günlerin arkasından kazanılan zafer veya sonuç ile bayram ilan edilir. Böylece neşe ve sevinç içeren kutlamalarla olay yâd edilir; 30 gün devam eden zorlu fakat anlamlı ramazan sürecinden sonra gelen bayramı kutlamak gibi. Aynı şeyi 23 Nisan, 19 Mayıs ve 1 Mayıs için de söylemek mümkün. Hepsinin öncesinde mücadele içeren özel anlamlar var.
Dünyamız, 2020 yılının başlaması ile birlikte çok zorlu bir sürecin içine girdi. Dünya Sağlık Örgütü tarafından ilan edilen pandemi, henüz tam olarak sonlanmış değildir. Başlangıçta bir sağlık sorunu gibi düşünülen Covid 19, pek çok sosyal ve ekonomik sorunu beraberinde getirdi. Etkileri yıllarca sürecek, gelir dağılımdan, insani tavırların değişimine kadar pek çok konuda etkileyici bu olayın ülkeleri, toplumları, insanları, gençleri ve geleceğimizi etkilemeye devam edeceği aşikârdır.
Bazı etkileri geçici olsa bile, bazılarının kalıcı olacağından hiç şüphe yok.
Bu zorlu süreçte, dünyada pek çok olumsuz gelişme oldu. Otomotivdeki çip krizinden tutun da, inşaat ve gayrimenkulde tedarik sorunları ile başlayan olağanüstü fiyat artışları, gıda, akaryakıt ve pek çok alandaki maliyet artışlarıyla ekonomik sıkıntılar yaşanmaya başladı. Sabit gelirli insanlar zor durumlara düştü. Üstüne üstlük, dövizin de absürt şekilde yükselmesi her şeyi olumsuz etkiledi. Pandemide üretimin durması işverenlere de zor günler yaşattı. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması da içinde bulunduğumuz durumu ve bölgeyi daha kaotik bir hale getirdi. İster genç, ister yaşlı, ister işveren, ister işçi veya öğrenci istisnasız herkesi etkiliyor bu zorlu dönem.
1 Mayıs, İşçi ve Emekçi Bayramı, dünya çapında kutlanan, birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günüdür. Dünya üzerindeki pek çok ülke ve ülkemizde, resmî tatil olarak kabul edilmektedir. Bu yıl, 1 Mayıs ve sonrasında 2 Mayısta Ramazan Bayramını peş peşe kutlayacağız.
Turizm, ülkemiz ve sektörümüz için önemli bir kazanç kapısıdır. Sektörümüzde, Bayram günleri, önemli kazanç dönemleri olarak değerlendirilir. Hem sezon başlangıcı hem de Bayramla birlikte, sıkıntılardan kurtulup, sezonu kazançlı ve başarılı yaşamak mümkün olur.
Ümit ediyorum ki, pandemi ile birlikte yıkıcı savaş da net olarak biter. Hem dünyamız hem ülkemiz bu sıkıntılardan, belalardan bir an önce kurtulmalı artık.
Hepimizin Mübarek Ramazan Bayramı kutlu olsun. Sevinç huzur ve mutluluk getirmesini diliyorum.
Aynı şekilde, 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramını kutluyorum. Çalışma barışı ve verimliliğine katkısı olmasını diliyorum.
8 Mayıs Anneler Günü de şimdiden kutlu olsun. Tüm annelerimizin ellerinden öpüyor, ahirete intikal edenlere de rahmet diliyorum.
Bu önemli ve değerli günlerin tüm insanlığa huzur, mutluluk ve barış getirmesini dileğiyle... ■