Bu hafta Taşıma Dünyası Gazetesi önemli bir sorunu manşete taşıyor. Kaptanların sorununu, TOFED Genel Sekreteri olarak, Kaptanlar Kulübü’nün sık sık düzenlediği etkinliklerde anlattım. Kaptanların ağır işçi statüsünde değerlendirilmesini gündeme getirdim. Mustafa Yıldırım, Rüştü Terzi, Mehmet Erdoğan ve son olarak da Birol Özcan’ın TOFED başkanlığı döneminde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı’na birer dosya götürerek konunun takipçisi olduk. Kaptanların 20 yıl çalışıp, 25 yıl emeklilik hakkı elde etmelerini talep ettik. Kaptanlar Kulübü güzel çalışmalar üretiyor, ayın ve yılın kaptanın seçilmesinin yanı sıra bu konuyu da gündeme getirmeli. Ağır işçi sınıflaması ilk etapta maden işçileri için başlamış ama daha sonra uçak kaptanları da bu kapsama alınmış. Devlet, her yıl 90 gün ilave sigorta pirimi ekleyerek 25 yıllık statüden emekli olunması sağlanıyor.
Seferlik şoförler var
Şehirlerarasında, turizm taşımacılığı tarafında da seferlik şoförler var. Yol kontrollerinde araç belgeleri soruluyor ama otobüsü süren, 45-50 yolcuyu emanet ettiğimiz kaptanların sigortalı olup olmadığının denetimi yapılmıyor. Öncelikle bunun engellenmesi gerekiyor. Sayın Mehmet Öksüz’ün kaptanların sorunlarına yönelik taleplerini destekliyorum. Otobüs kaptanlarının dinlenme koşulları ve nasıl sağlanacağı belirlenebilir. Otobüs kaptanlarının örgütlü yapısı yok. TŞOF var, ama buradan sadece şoförüne yönelik bir belge alınıyor.
Örgütlenmeye ihtiyaç var
Otobüs kaptanlarının federasyonlarımızda temsil edilmesi için bir çalışma başlatılması gerekiyor. Kaptanlar Kulübü bu konuda öncülük yapabilir. Bu konuların da tartışılacağı bir toplantıya da ihtiyaç var. Hem Bakanlık ve Trafik yetkililerinin, akademisyenlerin, otobüs kaptanlığı bölümleri hocalarının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlık yetkililerinin de katıldığı sonuçlarının bir bildiri ile hem devleti hem özel sektörü de bağlayacak bir kurultaya ihtiyaç var. Sayın Mehmet Öksüz’ün öne çıkardığı taleplere katılmamak mümkün değil. Şu anda otobüs kaptanlarının durumu firma ve araç sahibinin vicdanına kalmış durumda. Verilen ücret asgari, ama en iyi hizmeti bekliyoruz. Artık her devletin bir sosyal yanı vardır. Sosyal yanı olmayan devlet, devlet değildir.
Otogarlar yapımı ve işletimi
Geçenhafta, TOBB Sektör Meclisi toplantısı gerçekleştirildi. Çok önemli üç sorunumuzu dile getirdik. Otogarların yapım ve işletilmesinde otobüsçülerin söz sahibi olmasını dile getirdik. Otogarlar oldubittiye getirilmesin, ben yaptım oldu demesin hiç kimse. Turizm taşımacılarının parklanma sorununu çözerken, otogarlarla ilgili sorun oluşturmak doğru değil. Otogarlar otobüsçü için yapılıyor ama otobüsçüye sorulmuyor. Otobüsçünün düşünce ve önerileri dikkate alınmalı. Otobüsçülerin örgütü olarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ve otogar nerede yapılacaksa o belediyenin yetkilisinin yer aldığı bir kurul oluşturulmasını talep ediyoruz.
Yolcu Taşımacılığı İstişare Kurulu
Sektör Meclisi’nde; içinde hava, demiryolu, denizyolu taşımacılarının ve Ulaştırma Bakanlığı yetkililerinin yer alacağı Yolcu Taşımacılığı İstişare Kurulu’nu gündeme getirdik ve tekrar tavsiye kararı alındı.
Sabiha Gökçen bir prova
Ayrıca BURULAŞ’a verilen Sabiha Gökçen’e yönelik taşıma hakkının aslında 3. Havalimanı için bir prova niteliği taşıdığına inanıyoruz. Yılda 200 milyon yolcu hareketliliği beklenilen bu havalimanının gurur kaynağı olacağı ifade ediliyor. Ama bizce sadece hava taşımacılığında gurur kaynağı olsun, kara taşımacılığına müsaade edilmesin istiyoruz. Sivil Havacılık Yönetmeliğinin iptaline yönelik davalar açıldı. Ulaştırma Bakanlığı’nın bu konuyu tekrar değerlendirmesine yönelik tavsiye kararı da alındı.
Sektör meclisinin oluşumu
Türkiye’de bilgi sahibi olunmadan fikir sahibi olunması adettir ama bu hoş olmuyor. Meclis oluşumunda neden firmalar yok, diye soruluyor. Biz de diyoruz ki, “Sektör meclisinin oluşum biçimini belirleyen bir Yönetmelik var. Bu Yönetmelikte ilgili kamu kuruluşları var. Ulaştırma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, belediyeler var. Mecliste üç federasyon var. IPRU ve UITP de meclis üyesi. Özmal sayılarına göre büyük firmalar meclis üyesi. Bunların gelmemesi gelenlerin günahı değil. Eleştirilerden biri, ‘üreticiler niye yok’. Üreticilerin zaten meclisleri var. Bizim mecliste olmalarına gerek yok. Ankara, İzmir ve İstanbul otogarlarının temsilcileri var. Şehiriçi ve turizm taşımacılığı temsilcileri de var. Hepsi meclisin üyesi. Sektör Meclisi üye yapısında özmal yapısı ile ilk ona girenler meclise girdi. Bu sektör meclisinin üyelik yapısının oluşumunu bilmeden eleştirmek doğru değil. Eksiğimiz, meclisin bir icracı yapıya kavuşturulması. Bunun için de çabalıyoruz.
Toplu Ulaşım Yasası
Sayın Mustafa Ilıcalı’nın sektör meclisinde dile getirdiği gibi her taşıma grubuna yönelik bir mevzuat var, ama bütün sektörü kapsayan, düzenleyen bir toplu ulaşım yasasına ihtiyacımız da var. Bütün dile getirdiğimiz bu sorunları çözme imkanımız var. Sayın Ilıcalı gazetemizin de köşe yazarıdır. TBMM’de milletvekili olarak yer alması bizim için büyük bir şanstır. Toplu Ulaşım Yasası’nın hayata geçmesi için hep birlikte çalışacağız.
Herkese iyi bayramlar, kazasız, belasız, bol kazançlar diliyorum. ■