Geçen hafta, köşe yazımda TOFED olarak, Otobüs Kaptanları Derneği’ni kurma çalışmalarını başlattığımızı ifade etmiştim. Yazımın ardından birçok kişi bana telefonla, e-maille veya yüz yüze ulaşarak çok doğru bir adım attığımızı ifade etti. Bu yazıma ve girişimimize yönelik sadece sektörden geri dönüş olmadı. Ulaştırma Bakanlığı’ndan da arayıp, çok doğru bir adım attığımızı, bu girişime her türlü desteği vereceklerini ifade etmeleri beni ziyadesiyle mutlu etti. Biz bugüne kadar kaptanlarla ilgili birçok görüşme gerçekleştirdik. Kaptanlar Kulübü etkinliği olan ayın ve yılın kaptanı seçimlerinde, sorunları dile getirdik. Bu tür etkinliklerde, biz her zaman yer aldık. Hatta Temsa, Kaptanlar Kulübü projesini başlattığında jüride yer alarak destek de verdik. Bu tür etkinliklerin her zaman yanında olduk. Ancak bizim bu tür etkinliklere yönelik eleştirimiz, otobüs kaptanlarının temel sorunlarına eğilmeden ayın ve yılın kaptanı seçimi yapmanın yeterli olmadığı yönündedir.
Kaptanların mesleki sorunları
Bütün federasyonlar olarak, bizim özeleştirimizdir, otobüs kaptanlarının mesleki, akademik, demokratik ve örgütlenme sorunlarına bugüne kadar bir çözüm bulmadık. Örgütlenme anlamında Türkiye’nin en önemli sivil toplum örgütlerinden birisi olan TŞOF var. TŞOF, her ne kadar şoförlerin örgütü gibi davransa da ehliyet sahibi herkesin doğrudan üye olduğu bir örgüttür. Ama özel olarak otobüs kaptanlarının mesleki bir örgütü değildir. Otobüs kaptanlığı özel bir yapılanma gerektiren bir meslek alanı. Bu mesleğin çok özel sorunları var. Bu sorunların başında otobüs şoförlerinin çalışma koşullarının ağırlığı geliyor.
Çalışma koşulları
Otobüs kazaları incelendiğinde kazaların meydana geliş nedenleri arasında kaptanların iyi dinlenme imkanı bulamamaları, yorgun olmaları ve bunun sonucunda dikkatsizlik sonucunda kazaların yaşandığı öne çıkıyor. Özellikle uzak mesafeli seferlerde otobüs kaptanlarının dinlenme alanı olarak araçta sunulan ve kaptanların diliyle “Hilton” dedikleri bölümde kaptanların dinlenmesi ve uzun bir yola sefere çıkması mümkün değil. Ulaştırma Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, belediyeler, TŞOF, TOFED ve diğer meslek kuruluşlarının ilk yapması gereken otogarlarda ve otoyollarda dinlenme noktaları oluşturmaktır. Bunun için bir adım atmalı. 5-6 yıldır aynı şeyleri aslında hep söyledim, dile getirdim ama her nedense federasyonlar bugüne kadar bu soruna bir çözüm bulma arayışına girmedi.
Köşe yazımla ilgili olarak TTDER Başkan Yardımcısı Sayın Mehmet Öksüz de arayarak tebrik etti. Kendisi, sık sık kaptanların sorunlarına yönelik açıklamalar ve değerlendirmeler yapan bir isim. Turizm kaptanlarının da bu derneğe üye olacağını ifade etti. 150’yi aşkın otobüs kaptanı, uğrayarak veya Midyat’tan, Kars’tan, Ağrı, Iğdır, Samsun, Diyarbakır’dan birçok kaptan nüfus cüzdanı örneği göndererek, “Kurulacak bu dernekte kurucu üye olarak yer almak istiyoruz” dedi. Gazetemizin otobüs kaptanları tarafından da büyük ilgiyle okunması da beni çok mutlu etti. Herhalde bu derneği 150’yi aşkın kurucu üye ile kuracağız. Sadece şehirlerarası değil, özel halk otobüs kaptanlarından bile çok olumlu mesajlar aldık. Biz bu girişimin adımını atmakla sorunun bam teline basmışız. Otobüs kaptanlarının hem sosyal güvenlik hem dinlenme hem yetişme hem de maaş ve örgüt sorunları ile ilgili otobüs şoförlerinden oluşan bir komisyon kurarak -ki Ulaştırma Bakanlığı’nın da talebi bu- Bakanlığa gideceğiz. Ulaştırma Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın işbirliğiyle kaptanlarımızın mesleki sorunlarına çözüm arayışımıza katkı sağlayacağına inanıyoruz. En önemli çalışmalarımız arasında Otobüs Kaptanları Derneği’ni kurarak sorunlara çözüm aramak yer alıyor.
Herkese iyi haftalar diliyorum. ■