Okulların kapanması, LGS ve üniversite giriş sınavlarının tamamlanması ile birlikte Kurban Bayramı’nın 9 günlük tatile çıkartılması ile büyük bir yolcu yoğunluğu yaşanıyor. Bu yoğunluk bizi aldatmasın. 2020 yılı öncesindeki yılları arar durumdayız. Sefer sayılarına baktığımızda günlük 1700-1800 civarında ama olması gereken seviye 3000. Dolayısıyla sektörde yüzde 40 bir daralma var. Bunu net olarak görüyoruz son 20 yıl içinde. Hareketlilik artıyor ama otobüs sektöründeki yolcu sayısı her geçen gün geriye gidiyor. Tabii bunun sebepleri var. Türk Hava Yolları’nın çok hızlı büyümesi, dünyayla yarışır hale gelmesiyle birlikte sektörümüzden ciddi bir pay aldı. Demiryolları da açılan yeni hatlarla birlikte önemli bir yolcu payını aldı. Hep söylüyoruz; korsan taşımacılıkta her geçen gün sektörden yolcu alıyor. Yeni öğrendiğim bir gelişme de Beylikdüzü-Silivri hattında Ulaştırma Bölge Müdürlüğü D4 belgesiyle taşıma izni vermiş. Bir taraftan korsan ve usulsüz taşımalarla uğraşıyoruz.
Sektör mensupları ek sefer düzenlemeye çok istekli değil
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı her bayram öncesinde olduğu gibi bu bayramda da D1 ve B1 belgeli taşımacılara B2 ve D2 belgeli taşıtları kullanma imkanı verdi. Yolcuların yoğun talebi nedeniyle ek seferler planlanıyor ama doğrusu firmalar ücretler son dönemde artan maliyetleri bilet fiyatlarına yansıtamadıkları için ek sefer yapmaya çok da gönüllü değiller. Firmalar ücret tarifelerini her 4 ayda bir Bakanlığa onaylatıyorlar. Şimdi uyguladıkları fiyatlarda maliyetlerin altında kalıyor. Bilet ücreti gidiş-dönüş sefer maliyetini karşılamıyor. Yapılması gereken ek seferler yapılamıyor, otobüs var, yolcu var ama Bakanlık tarife dışındaki ücretlerle ilgili ağır yaptırımlar uyguluyor.
Otobüsçü para kazanamadığı için mağdur oluyor
Bu nedenle de ulaşım talebi istenildiği gibi karşılanamıyor. Akaryakıta litre başına 6-7 lira fark geldi. Asgari ücrete yüzde 34 zam geldi ama biz 3-4 ay önce aldığımız fiyatlarla taşımacılık yapmak zorunda bırakılıyoruz. Bakanlığın bu gerçeği görmesi lazım. Aynı gün Bodrum uçağına Türk Hava Yolları’nda değişken fiyatlarla 1200 TL’den 3 bin 200 TL’ye kadar bilet kesilebiliyor ama bize, ‘en ufak sağa baktın, sola baktın’ denilerek ceza kesiliyor. Hem biz ulaşım talebini karşılayamıyoruz, vatandaş mağdur oluyor. Otobüsçü de para kazanamadığı için mağdur oluyor.
Mücbir sebepler kapsamında bilet fiyatlarına zam yapılabilmeli
Bakanlığın akaryakıt fiyatlarının bu kadar yüksek şekilde artması, asgari ücrete yapılan zamlar mücbir sebep sayılarak otobüsçülerde bilet fiyatlarına akaryakıta ve asgari ücrete gelen zam oranında bilet fiyatlarına zam yapabilmeli. Bakın, özel üniversiteler fiyatlarını üniversite sınavı sonrasında açıklamaya başladılar..Yüzde 100’ün üzerinde zamlar var, yıllık 500 bine dayanan fiyatlar var. En önemli hak olan eğitim hakkında bir müdahale yok. Türk Hava Yolları’nın değişken fiyatlarına bir müdahele yok. Akaryakıta yapılan zamlara bir müdahale yok. Kış sezonundan çıktık, bütün kış sürecinde zarar eden otobüsçü yaz sezonunda para kazanacak. Buna da izin verilmiyor.
İyi hesap yapılarak, ücret tarifeleri alınmalı
Sektör mensuplarımızın geleceği iyi hesap ederek ücret tarifesi alması çok önemli. Yüzde 30 indirim hakkını uygulamama imkanı var. Akaryakıt fiyatlarının önümüzdeki süreçte nereye gideceği belli değil. Kurlardaki yükseliş devam ettikçe akaryakıt fiyatı da yükselmeye devam edecek. Otogar çıkış fiyatlarına da zam yapıldığı haberleri geliyor. Her yerde ücretler artarken bizim 4 ay boyunca aynı fiyatla çalışmak zorunda bırakılmamız hiç adil değil. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın ücret tarifelerinin uygulama süreleri 2 aya düşürülmeli. Bir seferlerlik da şu an mücbir sebep kapsamında bilet fiyatlarının arttırılmasına imkan tanınmalı.
Tüm sektörümüzün Kurban Bayramını kutluyorum. Kazasız, belasız, bol kazançlı bir bayram ve sezon olmasını diliyorum. ■