Geçen hafta, sektörümüzün en köklü firmalarından biri olan Vangölü Turizm’in sahibi Necip Kartal ağabeyimizi kaybettik. Necip Bey, gerçekten sektörümüzde saygın, itibarlı bir meslektaşımız olarak hep hafızalarımızda yerini koruyacak. Sektörümüzün yaşayan en eski duayen isimlerinden birisiydi Necip Kartal. Hep uzlaşmacı bir tavrı vardı. Necip Kartal ağabeyimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileklerimi iletiyorum.
Sektörümüze gelince, çeşitli toplantılar düzenleniyor. Sektörün sorunları bu toplantılarda gündeme getiriliyor ama maalesef Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı herhangi bir çözüm veya düzenleme yapmış değil. Sadece cezaların düzenlemesi söz konusu olduğu zaman hızlı bir şekilde hayata geçiriliyor ama sektör sorunlarının çözümüne yönelik herhangi düzenlemeye yönelik bir adım atılmıyor.
Beylikdüzü Cep Terminali
Korsan taşımacılığın en yoğun olarak yaşandığı bölge İstanbul’un Beylikdüzü bölgesi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi orada bir cep terminali gibi bir yer yaptı. Kime hizmet verecek, oradan tarifeli taşıma yapılacak mı, yapılmayacak mı, yapılırsa otogardan çıkmayan bir aracın oradan sefer yapma hakkı olacak mı? O zaman sektöre bir haksızlık olmayacak mı? Sorular çok… Küçük araçlarla oradan taşımacılık yapılacak. D4 ve D2 belgeli araçlar şehirlerarası taşımada kullanılacak. Türkiye’de hükümetin ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın Taşıma Kanunu ve Yönetmeliği’ne sahip çıkması gerekiyor. Mevzuata sahip çıkılmazsa sektörün sorunlarına çözüm bulmak yerine yeni problemler ortaya çıkar. Onun için Beylikdüzü Terminali’nde gözümüz olacak. Ne şekilde kim çalıştıracak, oradan kim kalkacak, nasıl taşıma yapılacak, otogara girmeden taşıma yapmak serbest olacak mı, olmayacak mı, bunların hepsini değerlendireceğiz. Onun için İstanbul’un Anadolu yakası otogar sorunu dururken Beylikdüzü’ne bir terminal yapmak çok akıl kârı değil.
Hadımköy’de cep terminali
Bizim, Beylikdüzü bölgesinde değil aslında TEM koridorunda, Hadımköy Kavşağında bir cep terminaline ihtiyacımız var. Bunu yıllardır söylüyoruz. Orada Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın 47 dönümlük arazisi var. Bunu Bakanlık ile birkaç kez görüştük ama maalesef bir çözüm bulamadık. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, Karayolları Genel Müdürlüğü görevindeyken kendisine bu durumu aktarmıştım. Orada bir kavşak düzenlemesi yapılması gerekiyor. Ama her zaman söylüyorum: Öncelikli sorunumuz İstanbul’da Anadolu Yakası Otogarı, ikinci sorunumuz da Hadımköy tarafına inşa edilmesi gereken cep terminali. En önemli sorunlarımız bunlar. Ama yıllardır bu iki konuda da bir adım atılamıyor ve çözüm bulunamıyor. Ne Bakanlık, ne de İBB tarafı konuya sahip çıkıyor.
Anadolu yakası otogarı hâlâ çözüm bekliyor
Anadolu Yakası Otogarı ile ilgili İBB’nin nasıl bir planı olduğunu öğrensek ona göre adım atılması için çaba göstereceğiz. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu ile görüşmek istiyoruz. Sayın Başkan ikinci dönemine başladı. Kendisinden aylardır, yıllardır bir randevu talebimiz var, ama bir randevu alamıyoruz. Ben buradan Sayın Başkan İmamoğlu’na bir serzenişte bulunmak istiyorum: Sayın Başkan ben şehirlerarası karayolu ve turizm taşımacılığı adına bir randevu talep ediyorum. Özel kaleminize bu isteğimizi birçok kez ilettik. Oradan “tamam, tamam” deniliyor ama bir türlü geri dönmüyorlar. Bugüne kadar hiçbir Büyükşehir Belediye Başkanı ile bu kadar kopuk bir ilişki yaşamadık. Biz sektörümüzün sorunlarına çözüm üretmek için sizinle bir araya gelmek istiyoruz. Sizin de göreviniz bu. Onun için bize bir randevu verin ve ne yapılacağına yönelik bir karar verelim. Firmalarımız perişan durumda. Anadolu yakasında, firmalarımızın çok büyük bir maliyeti var, ayrıca yolcu da eziyet yaşıyor. Bunun çözülmesi lazım. Onun için İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’ndan randevu talebimizi köşemden bir kez daha dile getirmek istiyorum. İnşallah bize bir randevu verir ve biz çözüm önerilerimizi kendisine aktarırız.
Ön görüşme yaptığımız Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na, “Mehmetçik Vakfı’nın arazisine bir otogar yapalım” diyoruz. Bu konuyla bağlantılı olarak İBB ve Ulaştırma Bölge Müdürlüğü ile görüşmek ve bu sorunu çözmek istiyoruz.
100 milyona geriledik
Bir diğer sorunumuz da havayolu taşımacılığının sektörümüz üzerinde yarattığı baskı. Geçen hafta Sabiha Gökçen Havalimanından Ankara’ya uçtum. Sabah 07.00’de Sabiha Gökçen Havalimanı’nda ayakta duracak yer yoktu. O kadar kalabalık ve yoğundu. Şu anda otobüsün yarı fiyatına uçakla yolcu taşınıyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı nerede, niye bu konuda müdahale etmiyor? Özellikle Ajet ile düşük fiyat uygulaması yapılıyor. Sübvansiyon ile havayolu taşımacılığı ne kadar sürdürülebilir? Bizden alınan vergilerle sübvansiyon yapıyorlar. Sayın Bakan’dan bir talepte daha bulunuyorum. Sayın Bakan ile bir araya gelerek sektörün görüşlerini dinlemesi çok önem arz ediyor. Bu sektör giderek uçuruma doğru sürükleniyor. Kârlılıklar çok düştü. Kış ayları geldi, öğrenci hareketleri durdu. Yıllık 200 milyon yolcudan 100 milyona kadar geriledik. Sektör giderek küçülmeye devam ediyor. Bu arada kaynaklar giderek eriyor. Bu durum ülkenin ekonomisine de büyük zarar veriyor. Akaryakıt boşa harcanıyor. Hükümetin ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın bu konuya müdahale etmesi gerekiyor.
Hem kazaların önlenmesine hem de ulaştırma alanında verimliliğin artırılmasına yönelik birtakım düzenlemelerin yapılması için bakanlıkların oluşturacağı bir yapılanma ile bir Koordinasyon Kurulu kurulmasını istedik. İsteğimiz ortada duruyor. Kimse sorunu çözmek için girişimde bulunmuyor. Ne yapmalıyız?
Son olarak Cumhuriyetimizin kurucusu, ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete intikalinin 86. yıldönümünde saygıyla, özlemle ve minnetle anıyorum. ■