3 Eylül Cumartesi günü TOFED-TOF-UATOD ve IPRU başkanlarının katılımı ile basın toplantısı gerçekleştirdik. Bu toplantının ana konusu 3’üncü köprünün şehirlerarası otobüsçülere zorunlu hale gelmesiydi. Zorunlu olmasının yanı sıra bir çelişkiye de dikkat çekmek istedik. Devletin köprüsünden geçerken 6 lira, mütteahitin köprüsünden geçerken 21 lira -ki, bu sadece köprü parası, otoban ayrı. En kısa mesafede 19 lira otoban parası ödeniyor. En kısa mesafeye gittiğinde bir seferde gidiş dönüşte 60 lira, uzak mesafelerde ise 80 liraya ulaşıyor ücret. Devletin hizmet olarak sunduğu bu eser maliyet ve eziyet haline geldi.
Otobüsçüye aylık maliyeti 6 bin lira
İstanbul Otogarı’ndan kalkan otobüsün Yavuz Sultan Selim’i geçerek Harem Otogar’na girişi 117 km. İstanbul Otogarı’ndan çıkan otobüs, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden geçtiğinde 47 km yol yapıyordu. 70 km’lik bir fark çıkıyor ortaya. Bir otobüsün günlük gidiş gelişinde 140 km’lik fark var. Buda 42 litre daha fazla akaryakıt demek. Bunun maliyeti 160 TL. İki akslı araç kullanan otobüsçü, FSM’den geçtiğinde köprü ve otobana 10 TL ödüyordu. YSS Köprüsü’nden geçen bir otobüsün ücret ve yakıt aylık maliyeti 6 bin TL’yi buluyor.
Birinci köprü serbest olur diyorduk
Bu köprü zaman ve ekonomiden kazanmak için yapıldı. Biz, daha önce, trafik yoğun olmadığında 22 dakikaya gidiyorduk. Yavuz Sultan Selim Köprüsü inşaatı başladığında; kamyonlar, otomobiller, uluslararası tırlar bu köprüye yönlendirildiğinde zaman açısından çok daha iyi bir imkana kavuşacağız diye sevinmiştik. Hatta birinci köprüden geçmeye yönelik teklif hazırlamaya başladık. Ama şimdi pirinç almaya giderken evdeki bulgurdan olduk.
Yanlış hesap Ankara’dan dönsün
Sayısı 40 bin olan turizm taşımacılarının birinci ve ikinci köprüyü kullanma hakları var. Serbest olmaları da doğal. Ama tarifeli taşıma yapan otobüslerin buradan İzmit’e, Adapazarı’na, Bursa’ya çalışan otobüslere ilave iki saat geldi. Bu otobüsçüleri bırakın, taşıdığımız yolculara bir haksızlık değil mi? Biz diyoruz ki Bakanlık bu hesabı yanlış yaptı. Bu hesap Bağdat’tan değil Ankara’dan dönsün.
Otobüsler toplu taşıma
Şehirlerarası otobüsler, toplu taşıma olarak değerlendirilmelidir. Dünyanın her yerinde, otomobile karşı toplu taşıma teşvik edilir. Hükümetin, şehirlerarası otobüsçülüğe toplu taşıma anlayışı ile bakması gerekiyor. Ton ağırlığına göre değerlendirmemesi gerekiyor. 3’üncü köprünün temelinin atıldığı 2013’ten bugüne kadar, bize, bu köprüden transit geçişlerin olacağı, kamyon ve tırlara zorunlu tutulacağı söylendi. Ancak açılıştan bir ay önce bu sürpriz karar çıktı. Bu köprünün yap-işlet-devret modeli ile yapılması ve günlük 135 bin aracın geçişinin taahhüt edilmesiyle otobüsler de bu kapsama alındı diye düşünüyoruz. Ama 1000 otobüsün geçişinin olacağı bir ortamda bu taahhüde katkımızın da çok küçük kalacağını düşünüyoruz.
Otobüsçülük kalsın mı, gitsin mi?
Ulaştırma Bakanlığı’nın 2017-2021 Strateji Belgesi Toplantısına katıldım. Bu toplantıda ulaşım alanında olumlu ve olumsuz gelişmeler sıralandı. Olumlu gelişmeler duble yollar, köprüler, Taşıma Kanununu çıkarılmasıydı. Olumsuzlar arasında, şehirlerarası otobüs taşımacılığının hala çok büyük bir pay alması gösterildi. Oysa biz bunun olumlu olduğunu söylüyoruz. Artık birbirimizi kandırmayalım, otobüsçülük kalsın mı, gitsin mi, buna bir karar verelim. Otobüsçülüğü bir olumsuzluk olarak değil, Türkiye’nin bir kazanımı olarak görmeliyiz.
Kararın değişeceğine inanıyoruz
Biz yine de bu kararın değişebileceğine inanıyoruz. Çünkü en uzun süre Ulaştırma Bakanlığı görevini yapan Sayın Binali Yıldırım, şu anda Başbakan. Sayın Yıldırım otobüsçülüğü biliyor. Babasının otobüsçülük yaptığını kendisi ifade ediyor. Ayrıca bu kararın değişmesi de bir geri adım atma değil, bir yanlışın düzeltilmesi olacak.
Otobüsçünün alternatif arayışı
Bu yanlış karar düzeltilmeli. Biz, Anadolu’ya, Ege’ye çalışan otobüslerimizi gemilerle karşıya geçirmenin veya karşıya geçilen noktada oluşturulacak terminallerle yolculukların devam etmesini planlıyoruz. Köprüyü pas geçecek çözüm arayışlarımız sürüyor. Otobüsçüler kendi alternatiflerini yaratacaktır. Bu böylece bilinmeli…
Sektörde kimse bayram havasında değil, ama biz sektör olarak en iyi hizmeti vermek için hazırız. Herkesin Kurban Bayramını candan kutluyorum. ■