Bahar temizliği

Yazmayan kalemleri. Sayfası bitmiş defterleri. Kulpu kırık fincanları. ‘Zayıflayınca giyerim’ kotunu.... Son 5 aydır giymediğiniz kıyafetleri. Arka balkona tıkıştırdığınız, bir gün yüzünü yenilerim pırıl pırıl olur dediğiniz o sandalyeyi. Dibi kararmış tencereyi.

Taşındığınız hangi evden kaldığı, hangi kapıyı açtığı artık meçhul olan o anahtarları.

Sırf genç ve güzel çıkmışsınız diye yanınızda o hiç sevmediğiniz tiple poz verdiğiniz fotoğrafı. Çekmecenin dibindeki müzik kasetlerini, Atın.

Ohh… Bir ferahlayın bakalım. Tamam mı?

Şimdi ihtimalleri atın. ‘Olacaktı, son anda olmadı’ları atın, olmamış işte.

Takılıp kaldığınız o günü. Düşünüp durduğunuz o lafı. Atın.

Küstüğünüz için uzun zamandır görmediklerinizin aklınızda kalan son görüntüsünü.

Alındıklarınızın, gücendiklerinizin hiç umurunda olmayan o ‘olayı’ Atın.

O hiç beceremediğiniz yemeğin tarifini Kestiğiniz eski gazete kupürünü, İçinizi kemiren o ukdeyi Atın.

Zamanı gelince yiyeceğiniz soğuk intikam yemeğini de dökün.

Soğuk yemeğin hiç tadı olmaz, dışarıdan bir döner söyleyin daha iyi.

Buzdolabının üzerindeki diyet listesini, depodaki koşu bandını. Atın.

Cevabı olmayan soruları, kaçırdığınız fırsatları, atıldığınız işleri, beceremediğiniz ilişkileri

kişisel gelişim kitaplarını, Atın.

Arkanızdan konuşanları. Önünüzü kapayanları. 

Alamadığınız terfiyi, Oturamadığınız evi, ‘Şimdiki aklım olsa’ları

Aldığınız en kötü karneyi. Hatta en iyi karneyi.

Çalışmayan saatleri. İşe yaramayan fikirleri. Kaçan trenleri.

Zamansız yaşlandıran dertleri. ‘O gün’ olanları. Halının altına süpürdüklerinizi.

Dolabın dibine iteklediklerinizi. Atın.

Bakın, ne güzel güneş çıktı. (Alıntı /Banu Kiremitçi Bozkurt)

Bu yazıyı bir arkadaşım ortak bloğumuzda yayınlamış. Gördüm çok hoşuma gitti. “Geçenlerde bende buna benzer bir temizlik yapmıştım ve çok ferahlamıştım.” diye de yorum yazdım. Ancak önemli olan maddi temizlikler yerine kafamızda biriktirdiğimiz kemiren –bazen de- gereksiz kuruntularımızı temizlemek olmalı.

Her türlü temizlik için uygun bir dönem. Yeni yıl, siyasi ortam, kurlar ve faizler yüzünden sanırım pek çok sektörde -durgunluk demeyelim ama- bir yavaşlama söz konusu. Her şey yolunda giderken ve hızla hareket ederken gözden kaçırdığımız yada önemsemediğimiz pek çok zaaf yada kusuru, irdelemek ve eritmek için uygun zaman olduğunu düşünüyorum.

Tekneler bile bu dönemde karaya çekilir altında birikmiş olan yosun ve midyeler temizlenir boyaları yenilenir. Çünkü asalaklar ve gereksiz birikintiler yüzünden tekne verdiği enerjinin karşılığı hedeflediği hızı yakalayamaz ve verimliliği düşer. 

Bizlerde hem kendimizde hem de işimizde bir takım safralarımızı temizleyince daha hızlı yol alacağımız aşikâr…Sonuçta önce insanın kendisi ve sonrada işi ekmek teknesi değil mi??

Yaparsanız tabii… ■